Yoona'dan;
Bugün çok mutluyum. Neden mi? 12 sene önce 5 yaşındayken oynadığım yerleri özledim. Türkiye'yi seviyorum fakat Kore'de doğdum bebekliğim orda geçti insan özlüyor. Lise için orda okuyacaktım. Bir tanecik kardeşlerim Jisoo ve Hani ile birlikte. Öz kardeşlerim değil ama sonuçta kan bağı önemli değil.
Sonunda arabadan indik. Havalanındayız. Annemi, babamı ve benden 1 yaş küçük olan bücürü çok özliyeceğim sanırım ama üzüldüğümde ağlıyacak bir tip değilim ben. Bizim kızlara baktığımda Jisoo salya sümük ağlarken Hani gözleri doldu dolacak şekilde annesine bakıyordu. Sonra Jisoo'yu gösterip;Hani >Bence artık gidelim ,dedi.
Yoona>Peki tamam.
Fazla ısrar etmedim. Onların gözlerinden akan bir yaş bile üzülmemi sağlıyordu.
Hani>Jisoo kardeşim hadi ,emin ol yakın zamanda tekrar gelcez.
Jisoo>Peki.
Sonunda uçağa geldik. Yemek dağıtıyorlardı. Şuan çok açtım. Yemeği görene kadar. O neydi öyle.Yoona>Bu yemeklerin adları ney ?
Kadına bu yemeklerin adlarını sordum. İnanamıyorum düşünmeden konuşursam böyle olur. 1 dakka kadın takmadı.Hostes>Hindili Peynirli Sandviç özel tarifimiz.
Bana tam uzattığı sırada tokum deyip geçiştirdim. Pek inanmış gibi değildi ama napbilirim ki? Onu inandırmak için uğraşamazdım. Bizim kızlara baktığımda Jisoo ağzına aldığı parçayı zorla yutup yemiceni söylerken gülesim gelmedi değil. Hani ise hani ? Bir anneyle çocuğa bakıyordu. Hiç şaşırmadım küçük çocukları çok sever.
Hani>Şu çocuğun tatlılığına bakın. Ben gidip sevmek istiyorum,diyip kalktı.
Bende bari hayattaki en sevdiğim az sayılı şeyler arasında ilk 5'e giren uyumayı seçtim. Umarım beni uyandırmazlar çünkü bana göre beni uyandırmak ,kurtuluş savaşına yol açabilir.
Bu da ne ? Gözümü açmamla hostesin yüzünü gördüm.
Hostes>Efendim yarım saat önce Kore'ye geldik. Arkadaşlarınız sizin onları telefonla armanız gerektiğini sizin için gelceklerini söylediler.
Yoona>Ne?
Hostes>Efendim ...
Yoona>Tamam tamam sus. Ben uyandırılmaktan nefret ederim. Uyandıran kişidende nefret ederim. Aynı zamanda çok konuşmaktanda nefret ederim. Neyse teşekkür ederim,diyip başımı eydim.
Kadın 5 dakika içinde bütün nefret ettim şeyleri yaptırdı. Bizim kızlarada eve gidince tirip atcam hıh. Neyse arim şunu derken ,maskeli biri bana çarptı. Alphone 7 düştü. Hayırr ben düşeydimde o düşmeyeydi. İnsan bi özür diler, yontulmamamış odun. Birden arkamda nefes hissettim;
Maskeli çocuk>Sen bana az önce ne dedin?
Aha sıçtım. Şu ana ödüm bokumda. Ben seslimi söylemiştim. Ama içimden söylediğime eminim. Eminmiyim? Neyse şimdi Yoona 3 deyince
1! 2! 3! Oha depar attım. Bi yandan koşarken bi yandanda nereye gidebilceğime bakıyodum. Bir kafeye gidim. Telefonu çıkardım kırılmamıştı. Hani'yi aradım.Hani>Yoona sonunda nerdesin.
Yoona>Bir kafedeyim,sen bana konum at ben taksiyle falan gelirim.
Hani>Tamam bayyys.
Yoona>Bu arada beni uçakta bırakmanızı konuşcaz.
Bende yemek yiyim bari. 8 saat 24 dakkika aç aç bekliyorum.Yemek siparişi verdim.Yemeğim çok beklemedn geldi. Hani de konumu attı. Yemeğimi yedikten sonra eve gitcektim. Kahretsin! Hava çok kararmış. Eve yürüyerek gitcektim o kadar uzak görünmüyordu. Gece saat 9. Sanırım şurdaki yol kestirme. Oraya doğru gittim. Birden biri beni takip ediyo gibime gelmişti. Arkama hafifçe görünmeyecek şekilde döndüm. 4-5 serseri sarhoştu. Birden hızlandım onlarda hızlandı. Artık koşmaya başladım. Takip ediyorlardı. Nereye gitdiğimi bilmeden koşuyordum. Issız biyere gelmiştim. Sıçim böle işe kapalı alan daha gidilmiyo. Duvarın ağzına girdim artık. Ağlıyodum. Çok panik olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 ARKADAŞ & BTS
FanfictionKüçüklükten beri arkadaş olan Yoona ,Ji Soo ve Ha ni'nin Türkiye'den Kore'ye gelip enteresan şeyler yaşamasını anlatıyor. Vampirler,şeytanlar ve kurtlar onlar bu dünyaya girdikten sonra gerçek dünyayı unuttular ama acı dünyaya hala alışamadılar.