Küçüklükten beri arkadaş olan Yoona ,Ji Soo ve Ha ni'nin Türkiye'den Kore'ye gelip enteresan şeyler yaşamasını anlatıyor. Vampirler,şeytanlar ve kurtlar onlar bu dünyaya girdikten sonra gerçek dünyayı unuttular ama acı dünyaya hala alışamadılar.
Sonunda sınav bitti. Bunun için 10 yıl bekledik ve ölmedik. Geçtik. Çok korkuyorum. Jimin'in beni unutmuş olmasından, bana aşık olmamasından, en çok da beni hatırlamamasından. Biz de vampirler gibi yaşlanmıyoruz. Güçlerimizi aldık. Yoona ateş, Hani su, ben buz ve bizle birlikte sınava giren kız yane Bonhwa da toprak. Biz dört element yaratıklar alemini düzenlemekle sorumluyuz. Ez sonunda valizlerimizi topladık.
Jimin umarım beni unutmamışsındır. Birden başıma ağrı girdi ve gözlerimi kapattım. Uyandığımda yanımda kızlar vardı.
Bon Hwa>Burası hastane....
Birden içeri profösör girdi. Ne olduğunu anlamadan sorular sormaya başladı. Hitap şekli ise efendimdi.
TA>Efendim sınavı geçmişsiniz. Nerete gitmek istersiniz. Hiç değişmemişsiniz. Elementleriniz neler?
Yoona>Sanane!
Kkkkkk. Demekki Yoona 10 yıl önceki olanları unutmamış gerçi bende unutmadım. O an profösöre "sus pus göt oldun sus" demek isterdim ama demedim.
Jisoo(Ben)>Bizi BTS'in yanına götürün.
Gittiğimizde çiçeklerle dolu olan bahçe kurumuş, evin boyası dökülmüştü. Pis kokuyodu. Gıcırdayan bahçe kapısını açtı Bonhwa. 4'ümüzde geçtiğimizde cidden çökmüştü bu bölüm. Evin kapısını tıklattık. Kapıyı orman cini açtı. Başını eydi ve
Orman c.>Hoşgeldiniz efendim, dedi.
İçeri geçtik. Ne istediğimizi anlamış olucakki hemen bizi odalara götürdü.
Orman c>Burası efendi Jimin'in odası.
Jisoo(Ben)>Peki, sen gidebilirsin. Teşekkür ederim.
İçeri girmemle Jimin boydan boya pencere olan bir yere oturarak yaslanmış ağlıyordu hem de konuşuyordu.
Jimin>Sen gideli 10. Senem Jisoom. Bak seni bırakmadım sevgilim. Ben senin için hep yaşadım. Sen üzülme diye bu sen yokkenki bok hayata katlandım ama sen naptın? Hı naptın söylesene? BENİ BU DÜNYADA YALNIZ BIRAKTIN.
Hıçkırıklarla ağlıyordu. Bende ağlamaya başladım. Beni halâ duymadı. Sesimi duyurmam gerekti ama sanki sesin çıkmıyordu. Konuşmak istiyordum ama konuşamıyordum. Son çare... Yanına gidip çömeldim ve ona sarıldım. Kokumdan anlamış olcak ki karşılık verdi.
Jimin>Sen de diğerleri gibisin, gerçek olmayan bir Jisoo.
Jisoo(Ben)>Ben senin gerçek Jisoonum sevgilim. Sınavı geçtik.
İkimizde ağlıyorduk. Jimin bana sarıldı bu sefer. Bende ona sarıldım.
Jimin> Özür dilerim... Sen beni yalnız bırakmazdın ama ben beni yalnız bıraktığını düşündüm. Oysaki sen bensiz ölmezsin.
Jisoo(Ben)>Ben seni asla bırakmam. Fakat senin dünyalar ötesi tatlı sevgilin aç. Hemde fazlasıyla.
Jimin>Beni ye, dedi Jimin piç smile atarak.
Jisoo>Düşünülecek bir konu ama ben yeek yemek istiyorum.
Jiminin birden suratı asıldı. Çok tatlı duruyodu ve dayanamadım 10 yıldır hasret kaldığım dudaklarına yapıştım. O da bunu beklermiş gibi karşılık vermeye başladı. Jimin'in ilerlediğini anlayınca hazır olmadığimı düşündüm ve ayrıldım.
Jisoo(Ben)>Aşkın ben cidden açım.
Jimin>Pffff. Peki gel beni takip et.
Jisoo(Ben)>Tamam geliyorum.
Aşağı indiğimde Suga ile Yoona koltukta sarılarak uyuya kalmış, Hani, Jungkook, Tae oyun konsoluyla oynuyorlardı. J-Hope müzik dinliyordu. Bonhwa ve Jin yemek hazırlıyordu. Yemeğe oturcakken kapı çaldı.
Jimin>Ben bakarım siz yiye durun.
Jimin kalktı. Bende merak edip pesinden girttim ve konuşmalara şahid oldum. Gelenin ismi sanırım Seulgi adında bir kızdı.
Jimin>İnanamıyorum nasıl hamile kalırsın. Hem sana ne dedim ben senden ayrılıyorum.
Seulgi>Sevgin bu kadarmıydı Jimin? ........
Devamı sonra çok uykum geldi aq pek heyecanli olmadi. Ama bir dahaki bölüm mua mua bb.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bonhwa Anne baba koreli. 17 yaşında gerçi yaş onemli deil 10 yıl sonra falan değişmiyolar özel güçlerden. Bonhwa iyi kız ya. Mavi en sevdiği renk falan.
