Küçüklükten beri arkadaş olan Yoona ,Ji Soo ve Ha ni'nin Türkiye'den Kore'ye gelip enteresan şeyler yaşamasını anlatıyor. Vampirler,şeytanlar ve kurtlar onlar bu dünyaya girdikten sonra gerçek dünyayı unuttular ama acı dünyaya hala alışamadılar.
Hani'den; Jimin'in bunu yapabilceğini halâ dü-şünmüyorum. Ya da ona fazla güvendim bilmiyorum ama tanıdığım kadarıyla Jisoo'yu üzmek istemez. Bence bu işte bişey var hadi bakalım. Bara gittik. Sarhoş olmuştum. Jisoo bi adamla oturuyodu. Adamda yumurta gibi maşllah. Ama sevdiğim var. Bunları düşünürken kuzenimle karşılaştım. Kai'yi görmeyeli uzun zaman oldu. Onunla dans ederken daha doğrusu sarhoşluğumun etkisiyle onun omzunda uyuyup paytaklerken birden kapı açıldı. Sanki şey gibiydi. Dizilerde gelinle damat evlenirdide birden düğün kapısından havalı ve cool adamlar girip "durun evlenemezsiniz" der ya işte tam onun gibi. Ben daha ne olduğunu anlamışken Kai'yi yerde yatarken Jungkook'u da onun üzerine çıkmış onu döverken buldum.
* * * * *
Aisshh. Jungkook seni anlayamıyorum.
Jungkook>Ahh. Dikkat et.
Şuan evdeydik. Jungkook'un yüzü yara bere içindeydi. Olum senin ne haddine onu dövmek. Kuzenimin yarı Türk olduģunu duymamış heralde. Yatağa oturmuş şekilde yüzumü inceliyordu. Bende yuzünü temizliyordum. Doğrusu ayrıntılı bakması beni utandırmıştı.
Hani(Ben)>Yüzümde bişey mi var?
Jungkook>Hı?
Hani(Ben)>Yok bişey. Bu arada Jisoo ve Yoona nerdeler?
Jungkook(Ben)>Jisoo, Jimin ile birlikte Jimin'in evindeler. Yoona ise Suga ile birlikte muhtemelem uyuyodur.
Hani>Sen sanırım Jimin'in ne yaptığını bilmiyorsun. Hemen Jisoo'yu alalım.
Jungkook>Hayır,biliyorum ama-
Hani(Ben)>Ne ama sen onun benim kardeşime yaptıklarını bildiğin halde onları başbaşamı bıraktın. Ben burda seninle ilgilenirken Jisoo orda Jimin yüzünden kalbinin acısını çekiyor.
Jungkook>Hani sakin ol ve beni dinle dinlemezsen kötü olur. Jimin o dediklerini isteyerek demedi.
Hani>Ne isteyerek demedi. Bal gibi de isteyerek dedi.
Jungkook>Büyülüydü. Yanındaki sürtük kızı hatırlıyomusun?
Hani(Ben)>Evet.
Jungkook>O kız bir cadı ve de okulun sürtüğü. Normal de böyle büyüler yapılması yasak fakat...
Hani(Ben)>Ne fakat?
Jungkook>Fakat...
Birden içeri Suga,Yoona,Jin,Namjoon,J-Hope girdi. Daha ne olduğunu anlamadan kenimi beyaz ışıkların yerinde buldum. "Bura nere?" diye baģırdım. Ama kimse yok. Bembeyaz bir yer burası. Biraz yürüdüm 40-50 saniye oldu olmadı Yoona'yı buldum.
Hani(Ben)>Yoonaaaa!!!
Aramızdaki mesafeyi kapatmak için hem yanına doğru koşuyordum hem de bağırıyordum. Aramız da az mesafe kalmıştı ki o da beni farketti ve yanında Jisoo'nun da olduģunu farkettim. Birden birbirimize sarıldık. Ağlıyordum. Ağlıyorduk. Biraz daha yürümeye başladık. 1 saattir yürüyorduk. Sonunda bir taht bulduk. İçinde bir adam oturuyordu. Altın sarısı beyazların içinde kocaman bir taht olduğu için göz alıcı duruyordu.
Tahttaki adam=TA
TA>Meraba kızlar ben Profösör Temptel.
Yoona>Biz nerdeyiz? Neden buradayız? Bizden ne istiyorsunuz?
TA>Sakin ol Yoona. Herşeyi anltıcam.
Yoona>Adımı nerden biliyorsunuz bayım bilmiyorum. Ama sizin tam bir kaçık olduğunuzu biliyorum.
Jisoo(Ben)>Neden burdayız?
TA>Biliyorum sizin için hayat son aşamalarda zorlaştı fakat siz bunların üzerinden gelebilecek kapisteye sahipsiniz. Dediğim gibi profösörüm. Size yardım edicem. Am farklı bir yardım. Size özel güçlerinizi vericem. Fakat bundan önce söz vermenizi istiyorum. Asla kötü şeyler için kullanmıycaksınız?
Jisoo>Sürtükleri dövemezsek bunun ne anlamı kalır Temptel bey dede sen söyle.
TA>Pröfösör denmesini tercih ederim. Hem o kadar yaşlı değilim. Ama sadece size zarar verene tamma mı?
Jisoo>Tamam profösör.
Hani(Ben)>Eeee ne yapcaz şimdi?
TA>Öncelikle şu odaya geçip sevdiģiniz şeyler üzerine gücünüzü kötü kullanmamaya yemin etceksiniz.
Odaya baktığımda değişikti. Hatta bayağı değişikti. Ürpertiyodu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sandalyeler kızlarla birer birer yerleştik. Oturduk.
TA>Gözlerinizi kapatın. Hiç bir şey düşünmemeye çalışın. Nefesinizi tutun. Nabzınız durucak şekilde ve dediklerimi tekrarlayın "Ben ölüme ve sevdiklerime karşı yemin ederim ki eğer kuralları çiğnersem benide öldürün"
Yoona>Peki,hadi başlayalım.
Tam başlamıştıkki salondan sesler gelmeye başladı. Gözlerimiz kapalıydı ama bu Jimin'in sesiydi. Bağırıyordu. Birden odanın kapısı açıldı ve içeri Suga, Jimin, Jungkook girdi.
