Harry, Grimmauld 12 Numara, 03:39 am.
"Bu yanlış," dedi, kendini geri çekmeye çalışarak. Gözlerinde arzuyu görebiliyordum. Onun da beni istediğini biliyordum ama bir türlü kendisini buna ikna edemiyordu.
Bacaklarımı beline doladım ve onu kendime doğru çektim. "Yanlış değil," diye fısıldadım kulağına. "Bu, yaptığımız en doğru şey,"
Tüm şüphelerinden arınmış bir şekilde yeniden üzerime eğildi. Elleri bu sefer deminki gibi korkak değildi. Hayır, artık tamamen arzuyla hareket ediyordu.
O da beni istiyor...
Altımdaki pijamayı hızla çıkartırken, dudakları dudaklarımdaydı. Daha önce hissetmediğim duygulardı bunlar. Onu istediğimi biliyordum. Hiçbir şeyi istemediğim kadar istiyordum onu.
Ellerimi, onun siyah saçlarına geçirdim ve kafasını geriye doğru çektim. Acıyla inlerken, suratında gördüğüm ifade gülümsemeydi.
Mutlu. Benimleyken mutlu!
Altındaki eşofmanı çıkarmasına yardım ederken ben, o hala beni öpüyordu. Dudakları dudaklarımdan boynuma ve oradan göğsüme inmişti. Bense kendimden geçmiş bir şekilde inliyordum.
Beni kendisine doğru çekti ve ben, daha o hiçbir şey yapmadan arkamı döndüm. Onunla tek vücut olmak istiyordum. Evet, sadece o olsun istiyordum.
Sadece onunla olmak...
Arkamdaki erkekliğini birkaç saniyeliğine elime aldım ve arkama yasladım. Snape'in elleri sırtımdaydı. Yavaş yavaş gidip geliyordu ama benim istediğim bu değildi.
"Daha hızlı," dedim kendimden geçmiş bir şekilde.
"Harry," dedi, şefkatlice. Bana kıyamıyormuş gibiydi.
Canımı yakmak istemiyor... Bana değer veriyor...
"Canım yanmayacak," diye ona güvence verdim.
Benden güven alarak, gidiş gelişleri daha da hızlandı. Benim gibi o da zevkle inliyordu. Durmasını istemiyordum. Vücudumun her yerindeki elleri, boynumdaki dudakları ve içimde gidip gelen erkekliği; hiçbir şeyin durmasını istemiyordum.
Harry, Grimmauld 12 Numara, 10:30 am.
Gözlerimi açamıyordum.
Kendimi çok ama çok yorgun hissediyordum; bütün gece uyumuştum, sonra bir ara kabus gömüştüm ve sonra şey olmuştu, şey-
Hızla doğrulduğumdan başım döndü; gözlerim sersem gibi etrafı tarıyordu. Bacaklarıma çarpan hava üşümeme sebep oluyordu-
İyi de, neden bacaklarıma hava çarpıyor?
Bir an sonra bacaklarımın çıplak olduğunu fark ettiğimde kaskatı kesildim. Gece'nin hatıraları yavaşça su yüzüne çıkarken yanaklarım yanıyordu. Şu anda ölmek gibi bir şansım olsaydı, kesinlikle onu seçerdim.
Lütfen ölmüş olayım... lütfen ölmüş olayım...
Yan tarafımda bir hareketlilik oldu fakat bakmaya cesaret edemedim; bakmam gerekiyordu, hele de ısrar edenin ben olduğu en net hatırladığım şeyken kaçamazdım. Başımı zorlukla yana çevirdiğimde, bana bakan bir çift koyu gözdeki derin pişmanlıkla sarsıldım.
"Snape," dedim korku ve çaresizlikle.
Asasını neden bana doğrultmuş? Hem de çıplakken!
"Kapa çeneni, Potter," dedi dişlerinin arasından. "Tüm o dün gece yaşananlar-"
"Ne yani," dedim yatakta doğrulurken. "İnkar mı edeceğiz?"
![](https://img.wattpad.com/cover/126671544-288-k467879.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not the Same Without You
FanfictionHarry, Bellatrix'in büyüsüne maruz kaldıktan sonra, büyünün etkilerini geçirmek için, kimliği açığa çıkmış olan Severus Snape'e ihtiyaç duyulur. Bu sırada Büyü ve Muggle Dünyası hızlı bir şekilde Voldemort'un egemenliğine girmektedir. Sağ-Kalan-Çocu...