Beni kurtardığın o günden nefret ediyorum!
Bu kadar aciz olmaktan nefret ediyorum!
Bu hayattan nefret ediyorum!
Beni evlatlıktan reddeden babamdan da nefret ediyorum! Ona engel olamayan annemden de nefret ediyorum!
Onu kırmaktan korktuğum için yüzüne karşı söyleyememekten daha çok nefret ediyorum!
Ama korkmaktan ve hâlâ onu düşündüğüm için en çok kendimden nefret ediyorum!
Ne olurdu sanki o gün diğer herkes gibi yanımdan geçip gitseydin.
Tüm cesaretimi toplamıştım ben, o gün.
Bir köşeye çökmüş, ellerim yüzüme kapanmış ağlarken karşıma çıkmasaydın ne olurdu sanki.
Yanıma dizlerinin üstünde çömelip, o güzel ellerinle ellerimi tutmasan ve hayallerimi süsleyecek o gülüşünü bana bahşetmesen ne olurdu.
Her şeyin geçeceğine ve mutlu olacağıma beni sıcacık gülümsemenle ve sımsıkı sarılışınla o kadar güzel inandırdın ki ben gerçekten geçecek sandım.
Beni o gün kendimi öldürmekten vazgeçirdiğin için senden nefret ediyorum.Heyyo, sonunda geldim! Bu kadar geç gelmemin sebebi az biraz üşengeçlik, biraz resim bulamamak bulunana bir şey yazamamak ve çok fazla sürekli değişen "stressiz" sınavımız YKS' ye hazırlanıyor olmamdır. Kitapla ilgili birkaç bir şey söylemek istiyorum.
Şöyle ki aslında bu kitap "Love is Love!" tamamlandığında bitmişti lakin ben tekrar yazmak istediğim için yine buradayım. Seri olarak düşünürsek ilk seri ile şuankinin tek benzerliği bir çift ile ilgili olması. Ama "Love is Love!" daki çift ile aynı kişiler değiller.
Bu serinin adı "I'm a man and I love a man!" . Umarım seversiniz. 💕