Onur yürüyüşünden sonraki iki haftamız diğer zamanların aksine biraz durgun geçti. Sen telefonla daha çok ilgilenmeye başladın ve üç ay boyunca hiç konusu açılmamış arkadaşlarınla 5 kez buluşmaya çıktın. O süre boyunca bana ben sana yaklaşmadığım sürece dokunmadın.
Sonra havanın çok güzel olduğu bir gün ilk defa benim seni zorlamamla dışarı çıktık.
Sahilde aynı iki arkadaş gibi vakit geçirdik. Bunu ben seni yanağından öpmeye çalıştığımda rahatsız olduğun zaman fark ettim. Ilk adımı ben atmaz, dışarıya ben çıkmak istemez ve toplum içinde öpücükleri ben başlatmazdım.
Bunları yapan taraf hep sendin ve biz o iki hafta sonunda birbiriyle pek samimi olmayan sınıf arkadaşları gibi olmuştuk. Buna emin olduğum zaman ise sen televizyonun karşısındaki koltukta tek başına uyuya kalmaya başlamıştın ve ben tek yattığım yatakta kabuslarımla boğuşmaya tekrar başlamıştım.
Ilk zamanların aksine sıçrayarak uyandığım gecenin bir köründe kendimi banyoda sakinleştirmeye çalışırken sen içeride izlediğin komedi filmine kahkaha atıyordun.