Senin kapıdan çıkıp gitmenin üstünden ne kadar geçti bilmiyorum ama hızla dışarı attım bende kendimi ve saatlerce sokak sokak aradım seni. Belki her şeyi düzeltip beş altı hafta öncesinde olduğu gibi olabilirdik.
Hiç bir yerde yoktun, zar zor evimize ulaştığımda asansörü pas geçip merdivenlere yöneldim. Bir iki kat çıktıktan sonra yorgunlukla çöktüm olduğum yere.
Orada ne kadar oturdum hiç bilmiyorum ama evimizin kapısından girdiğimde hemen karşıda asılı olan duvar saati gece üçü gösteriyordu.
Son sigaramı yaktım, paketim bittiği için değildi bu son.
O da bittiğinde kapının önünde oturmuş öylece saati izlediğimi yeni fark ettim. Ağır ağır kalktım oradan istemiyordum aslında ama başka bir seçenek de bırakmadınızki.
Her zaman bir gün yaparız diye aldığımız dağ tırmanışı malzemelerinin içinden kalın halatı aldım.
Sakin adımlarla odamıza girdim ve seninle hep neden orda olduğunu merak ettiğimiz tavandaki o kalın ve sağlam görünen yuvarlak demirin içinden geçirdim.
Onu hazırladıktan sonra yatağın altına olan bavulu aldım ve burada kaldığım sürece bana aldığı eşyaları ve ilk zamanlar senden giydiğim birkaç kıyafeti koydum.
Üstümdekileri de çıkarıp içine attım ve kapadım bavulu.
Beni bulduğun günkü kıyafetlerimi üstüme geçirdikten sonra aklıma doluşan anılar gülümsememi sağladı. Çalışma masasının üstünden aldığım kağıt kalemle birkaç şey karaladım ve bavulun üstüne bıraktım.
Halatın yanına gelip tabureye çıktığımda o kadar da kırgın olmadığımı fark ettim. Hatta aksine mutluydum, herkes defolup gitmemi istiyordu ve bende ilk defa onları dinleyip onları mutlu edecek şeyi yapacaktım.
Taburenin yere düştüğünde çıkardığı o gürültüyü duydum. Boğazımdaki baskı o kadar şiddetliydiki. Alacağım son birkaç nefesim kalmıştı ve zar zor bir anahtar sesi duydum o anda. Adım sesleri olduğum yere yaklaştığında kasılan bedenim gevşedi ve göz bebeklerim geriye gitti. Göz kapaklarım birbirini bulduğunda bu dünyaya bıraktığım son göz yaşım yavaşça süzüldü ve karanlığa düştüm.
"Olur da beni hatırlamanı sağlar diye düşündüğüm her şey bunun içinde. Bana bir iyilik yap ve bu bavul ile halatı yak olur mu?
Ben hiç olmamışım gibi."