- (hıck hıck) Anne bu gece yanımda yatar mısın?
-Hey benim küçük meleğim gökgürültüsünden korkmuyor öyle değil mi?
-(hıck hıck)~küçük kızı alır ve göğsüne bastırarak sıkıca sarılır nefesi düzeldiğinde onu kaldırır minik kızın kızarmış yanaklarında ellerini gezdirir ince ince süzülen yaşları nazikçe siler ve elleriyle hala yanaklarını okşarken
-Annene bir söz verebilir misin hı?
Artık yüzü çökmüş olan kadının yanağından bir damla yaş süzüldü küçük kıza bunu göstermek istemeyip yüzüne buruk bir gülümseme yerleştirdi
-benim küçük prensesim hiç bir zaman hiç bir şeyden kormicak anlaştık mı? Hiç bir zaman yılma iyi günler daima dier tepenin ardındadır
Genç kadın bunları söylerken gözlerinden yaşlar süzülüyordu küçük
kızsa hala şaşkınca bakıyordu annesinin yanaklarından süzülüen yaşlara. Annesi söz mü anlamında başını salladığında küçük kız başını sallayarak annesine onay verdi olayı hala kavrayamamıştı anneler ağlamazdıki küçük kız yanlış bir şey yaptığınfan korktu ve annesine sıkıca sarılarak söz diye mırıldandı sonra ondan ayrılıp ellerini annesinin kızarmış yanaklarına yöneltti tıpkı annesi gibi ellerini annesinin yanaklarında gezdirdirerek süzülen yaşları sildi annesi küçük bir tebessüm etti ve yanaklarınadaki küçük elleri tutarak üstüne hafif bir öpücük kondurdu sanki dokunmaya kıyamıyormuşcasına ellerini kzının saçlarında nazikce gezdirmeye başladı sanki dokunmaya altın kahverengi ve ipek gibiydiler genç kadın gülümsedi tıpkı kendininki gibiydiler gözlerini kızın yüzünde gezdirdi bir kez daha gülümsedi gözleri tekrar dolmuştu gözleri kocaman ve parıl parıl parlıyordu teni bembayazdı dudakları ise kan kırmızısı tıpkı karın üstünde açn bir gelinciğe benziyordu . Bedeni ise yine kendisi gibiydi . Kendisi gibi herzaman cılız ve narin . Genç kadın sanki son kez içine çekiyormuşcasına kokladı kızının saşlarını çiçek gibiydi.yavaşca dudaklarını araladı-Annen seni haytının sonuna kadar çok sevicek bunu hiç unutma tamam mı? Annenden nefret etme olur mu? Ona bazen kız bağır ama nefret etme olur mu ?
Yaşları şiddetlenmişti . Küçük kız korkmuştu annesi neden böyle konuşuyordu gökgürültüsünden korktuğu için ona kızmış mıydı yoksa. Annesi bunu anlamıştı gülümsedi
-Hep böyle güzel kalpli ol benim tanıdığım neşeli kız ol insanları mutlu et hergünü son gününmüş gibi yaşa her zaman böyle umut dolu benim saf kalpli ve düşünceli minik kızım olarak kal annen seni herşeyden çok seviyo..
Ikisininde gözünden yaşlar süzülüyordu birbirlerine sıkıca sarıldılar minik kız kötü bir şey olduğunu sezmişti ama şuan annesinin kolları arasında huzurluydu...
*********************
-A..an-neee?!
Nir şimşiek daha çaktığında küçük kızın ağlaması şiddetlenmişti annesi nerdeydi neden yanında değildi
***********************
Sizce bölüm nasıldı?:) ilk kitabımdı umarım beğenirsiniz. Görüşleriniz yazarsanız sevinirim. Sizleri seviyorum❤️Bu arada kitapta altın kahverengi saç demişim orada bahsetmeye çalıştığım renk aşağıdakinin biraz daha açık ve parlak hali rengi kendim uydurdum ahshsjhsx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise | KTH
FanfictionOkyanusla, gökyüzü gibilerdi. İkisi de maviydi, birlikte gibilerdi. Aslında hiç birleşmemişlerdi. "İmkansızı seviyorum ben tıpkı gökyüzüyle okyanusu birleştiren Ufuk çizgisi gibi..."