Bundan sonra her pazartesi veya salı yeni bölüm paylaşacağım.Okuduktan sonra yorumlarınızı yazarsanız sevinirim.Bana verilen fikirler doğrultusunda hikayemi yazmaya devam edeceğim.İyi okumalar :)
Cenaze töreni bitmişti ve herkes evine gitmeye başlamıştı. Nina annesinin koluna girip Elena’nın oldu yöne doğru yürüdü. Elena dalgındı düşüncelerle boğuşur gibi bir hali vardı.Nina yüzündeki ifadeye anlam veremiyordu bir türlü.Elena ya hafifçe dokundu.Elena düşüncelerinden sıyrılıp irkildi sonra Nina’ya döndü.Nina Elena’nın bu tepkisini garipseyerek konuştu
-Hadi Elena tören bitti gidelim artık.
Elena önce Nina’ya sonrada Nina’nın son derece soğuk davranan annesine doğru baktı. Gitmek istemiyordu yapacak işleri vardı.
-Hayır canım siz gidin ben gelmiyorum.
Nina zaten böyle demesini bekliyordu çünkü annesinden çekindiğinin o da farkındaydı.
-Nereye gideceksin?
-Eve giderim herhalde.
-Herhalde mi? Eve gideceksin değil mi?
-Nina tatlım beni merak etme hadi sen git anneni de fazla bekletme istersen.
Bayan Sarah kendinden emin ve artık gitmek istediğini belli edercesine konuşmaya başladı.
-Hadi Nina biliyorsun ki Elena çocuk değil senin kadar o da olayların farkında. Birazcık onu kendi haline bırakmaya ne dersin? Hem o da yalnız kalıp kafasını toplar.
Elena şaşırmıştı doğrusu. Bayan Sarah ilk defa yumuşak bir ses tonuyla konuşmuştu üstelik sıcak davranıyordu.
-Peki, anne öyle olsun.
Nina Elena’yı öptükten sonra annesinin koluna girip uzaklaşmaya başladı. Elena arkalarından seslendi
-Hoşça kalın.
İkisi de başlarını çevirip Elena’ya baktılar. Sonra tekrar dönüp yürümeye devam ettiler. Elena şimdi kafasında kurduğu planlarla baş başa kalmıştı. Katrin’e verdiği sözü tutmak ve o katili yakalayıp biran önce adalete teslim etmek için yanıp tutuşuyordu. Bunu yapacaktı son derece kararlıydı. Etrafına bakınmaya başladı katilin izini nerde bulacağını iyi biliyordu .Arabasına doğru yürüdü .Arabasına bindikten sonra Jackson’ı aradı. Kısa bir süre çaldıktan sonra Jackson telefonu açtı.
-Alo Elena?
-Merhaba Jackson nasılsın?
-İyiyim sen nasılsın?
-seninle konuşmam gerek Jackson, gelebilir misin?
- Şimdi mi?
-Evet acil!
-Peki Elena, yarım saat sonra her zaman buluştuğumuz Pinkcake pastanesine gel.
-Tamam ama senden bir ricam daha olacak.
-Seni dinliyorum?
-Senden birini araştırmanı isteyeceğim. Rachel Mendler adında bir kadını.
-Rachel Mendler mı? Bu Mark denen psikopatın kaçırdığı kadın mı?
-Evet Jackson o kadın. Neden onu araştırmanı istediğimi şu an sorma lütfen. Gelince anlatırım. Sen sadece o kadın hakkında bilgiler edin. Biliyorum bu işte en iyisi sensin.
-Hım tamam Elena. Sonra görüşürüz.
Elena gaza bastı ve arabayı pastanenin olduğu sokağa doğru sürdü.20 dakikaya pastaneye vardı. Hemen geçip boş bir masaya oturdu. Garson geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN BEYAZA TUTKUSU
FantasyBir adam ,o aslında bir şeytan ! Kendisine itaat etmesi için kadın köleler arıyor.Seçtiği kölelerin gençliklerini,güzelliklerini ve hayatlarını çalıyor..! Ona itaat etmemek mi ? Bu, seçtiği kurbanlar için imkansız! Ona itaat etmeyenlerin sonu türlü...