-36-

1.4K 80 31
                                    

KÜÇÜK BİR NOT: DİĞER BÖLÜMLERDE MELODY VE LUNA'NIN KÜÇÜKLÜKTEN BERİ ARKADAŞ OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİM. BU YORUMUMU UNUTUN. İLGİNİZE TEŞEKKÜRLER. SINAV HAFTASINDAN ÖNCE BU SON GİRİŞİM OLACAK O YÜZDEN BU BÖLÜMÜ UZUN YAZDIM, YORUM VE OY ATARSANIZ SEVİNİRİM ÇÜNKÜ BU ŞUANA DEK YAZDIĞIM EN UZUN BÖLÜM OLDU, UMARIM SEVERSİNİZ.

İyi okumalar.

-

Melody Luna gibi biriyle tanışmayı planlamamıştı.

Luna'nın hayatı ve yaşam tarzının kendininkine göre farklı olduğunu biliyordu, ama bu farklılığın içinde Gölge Avcıların, vampirlerin, büyücülerin ve daha fazlasını içerdiğini nereden bilebilirdi ki?

Melody Texas'tan ayrılıp New York'a geleli yaklaşık iki hafta olmuştu. Babasını işi yüzünden ailesi taşınmak zorunda kalmış, ve ailesi -özellikle de kendisi- için yeni bir hayat başlamıştı.

Melody'i bu yeni yaşam tarzı heyecanlandırmak yerine korkutmuştu. Çünkü eski yaşantısını ve yaşadığı şehri seviyordu. Onu bu yeniliğe alıştırmanın kolay olmayacağını ailesi de çok iyi biliyordu. Çünkü Melody biraz içine kapanıktı. Arkadaşlarını özenle seçerdi, ve yeniliği sevmezdi.

En azından Luna'yla tanışana kadar.

Elbetteki sevdiği bazı şeyler vardı. Efsanevi yaratıklar, bilim kurgu ve onları barındıran her şey.

Melody kesinlikle bilim kurguyu ve aksiyonu severdi. Binlerce kez Marvel ve Dc çizgi romanları okumuş, Yüzükler efendisini izlemiş, Game of Thrones kitaplarını okumuş, Harry Potter asa koleksiyonu yapmış Supernatural'ı iki kez izlemiş bir fanatikti. İskandinav, yunan, roma mitolojisi gibi farklı inançların tanrılarını araştırmıştı.

Ama ne kadar bunlara meraklı olursa olsun, o kahramanlar kadar güçlü ve cesur olamayacağını küçüklüğünden beri biliyordu. Melody hiçbir zaman gözü kara olamamıştı ama kendisi de bundan pek şikayetçi değildi. Kendi hayatını başkalarınınkiyle karşılaştırmış, ve kendisine değişemeyeceğini kabullendirmişti.

Halbuki her insanın hayatını değiştireceği bazı olaylar vardı ve Melody bunu yaşamak üzereydi.

New york'ta ilk geldiklerinde yüzündeki korku ifadesini ailesinden saklamaya çalışmıştı. Zaten anne ve babası onunla pek ilgilenmemişlerdi çünkü yol tarifi ile ilgili birbirleriyle tartışmakla meşguldüler. İkizler Ben ve Tom her zamanki gibi koltukta oturmuş kavga ediyor, küçük kız kardeşi Bella ise annesinin yanında ön koltukta uyuyordu. Köpeği Paddy ise hemen yanında, ikizlerle arasında oturuyordu.

İlk birkaç gün ailesiyle birlikte evi boşaltma, temizleme ve yerleştirme ile geçmişti. Bulundukları ev eski evlerinden büyük olmalarına karşın, artık Melody odasını kardeşleriyle paylaşmak zorunda olmaması ve kendi özel alanının olması onu sevindirmişti. Artık Avengers posterlerini dilediği gibi kardeşlerinin onlara zarar verme korkusu olmadan duvarlara asabilirdi.

Günler geçtikten sonra Meldoy ilk okuluna girdiğinde her şey tamda beklediği gibi olmuştu. Lisedeki Yeni kız olarak gündeme girmişti ama kimse onunla fazla ilgilenmemiş, bir süre yabancı bakışlar attıktan sonra işlerine devam etmişlerdi.

Belki böylesi daha iyidir diye düşündü Melody, belki böyle olması gerekiyordur.

Melody ilk üç gününü yalnız geçirmişti. Elbette tanıştığı insanlar olsa da hiçbiri ona samimi gelmemiş ve onlarla iletişim kurmayı kesmişti. Ailesine okulun mükemmel geçtiğiyle ilgili yalanlar söylüyor ve onlara kendi hayatı için endişelenmemelerini söylüyordu. Anne ve babası o zamanlar çok yoğun olduklarından, kızlarının yalan söylediklerini hiç düşünmemişlerdi.

Malec Aşkına!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin