Kitap kaybolmuştur...
Abdülhamit han bir gün her zamanki gibi dostu olan Sır Arthur Canan Doyle'nun Şherlock Holmes'in yeni gelen nüshasını almış ve bir önceki kitabını kütüphanesi' ne koymak için kütüphanesine gitmektedir.
Ş.Holmes kitaplarının bulunduğu rafı bulur.
Kitab'ı oradaki yerine yerleştir.
Tam geri dönüp giderken göz'üne renkli bir ışık demeti gelir.
Sultam bunu birçok defa fark etmiştir yalnız araştırmamış ve bazı işleri olduğu için kütüphaneden çıkması Gerekmiştir.
Ama bu sefer bir işi yoktur ve bunu daha çok merak etmemek için ışığın nereden Geldiğini araştırmaya karar verir.
Işığın geldiği noktayı tespit etmeye çalışır.
Çok geçmeden Işığın beş raf ilerden geldiğini tespit eder.
Rafa daha'da yaklaştığın da ise bu ışığın tozlu kalın ama sapasağlam görünen ve önüne farklı kitaplar olan bir kitaptan geldiğini anlar.
Pencereden gelen güneşin bir kısmının bu kitap'ın üzerine vurduğunu ve kitap'ın kapağında olan motiflerden yansıdığını anlar.
Kitap'ın kapağını tozunu temizler.
Toz çıktıkça motifler yerini bir dizi yazı ve tuğralara bırakıyordu.
Ayrıca kitap'ın sayfaları değiştirildikçe birbirinden farklı kokular gelmektedir.
Kitap'tan o kadar etkilenmiştir ki padişah kitap'ı yanına alır ve yukarı çıkar.
Kitabı tamamen temizler artık kitap'ı incelemeye başlar.
İncelediği her dakikada farklı farklı şeyler öğrenir sultan,bunları birleştirince gerçeği anlar.
Kitap'ın başındaki notta gerçek alen beyan edilmiştir.
Kitap'ı yazan Cihan nur adında bir haneden üyesidir ve bu kitabı ilerleyen nesillere bir öğüt vermek için ve Osmanoğullarının bir cihan devleti olması için yazılmıştır ayrıca bu kitap'ı tek Cihan nur değil Fatih Sultan Mehmet Han, Yavuz Sultan Selim Han ve onun oğlu Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından da yazılmıştır.Ayrıca kitap'ın gül,sümbül ve mis kokmasının sebebi kitap'ın sayfalarının bu kokularla dolu olan bir kapa bastırılarak bekletilip kurutulması sonucundan elde edilen kağıtın üstüne yazılması sonucundaymış.
Kitap'ın üstündeki mühür Fatih'in, Yavuz'un, Kanuni'nin mühürleri olduğunu anlayan Abdülhamit han.
Bu kitap'ı o günden sonra yanından asla ayırmaz ve ilk iş olarak'ta üstüne kendi tuğrasını bastırır.
Kitap'ın kapağının altına kocaman harflerle Devleti Ebedi Müddet yazdırıp yazmaya başlar.