Herkese keyifli hafta sonları. Keyifler nasıl? Kimler fuarda, kimler o stantların altını üstüne getiriyor? Bölüme geçmeden önce küçük bir duyuru yapmak istiyorum. 11 Kasım Cumartesi 13:30- 15:00 arası Plaza Kızlarını imzalamak için 12.salon Arunas Yayınlarındayım. Gelirseniz kocaman sarılırız. İstanbul Tüyap'a yolu düşen tüm canlarımı bekliyorum.
Ve Bölümmmm:) Yorumlarınız merakla bekleniyor :)
4.Bölüm
Sık çimenlerin üzerinde aceleyle ilerleyen Bilge, kocaman ağacın arkasına yaslanan kadını görünce birkaç saniye durakladı ve ardından hızlı adımlarla ona doğru yürüdü.
50'li yaşlarının ortasında olmasına rağmen hala sıkı bir fiziğe, hoş bir yüze ve alımlı bir havaya sahip olan bu kadını tanıyordu. Koyu renk, dünyaca ünlü marka elbisesinin içinde oldukça güzel görünen kadın Sezen'in annesi Sedef Saygıner'in ta kendisiydi. Sedef Hanım oldukça dalgın ve yüzü asık görünüyordu. Kızıyla aynı renkteki gözlerini elindeki boş kadehe kilitlemiş ve Bilge'nin onu izlediğini fark etmemişti bile.
"Sedef Teyze! Sen iyi misin?" diyen Bilge ona doğru bir adım daha attı ve elini Sedef Hanım'ın çıplak koluna uzattı.
Bilge'nin dokunuşuyla kendini toparlayan Sedef Hanım başını hızla öne doğru salladı. İyi miydi? Ne yazık ki bu günün en güzel günü olduğunu söyleyemeyecekti Aklı tamamen bambaşka yerlerdeydi. Biricik kızının sadece iki ay önce tanıştığı adamla dakikalar sonra evlenecek olmasına inanamıyordu. O adamın kısa süre içerisinde Sezen'i evliliğe ikna etmesi, ona olur olmaz jestler yapması ve mükemmel bir imaj çizmesinin Sedef Hanım'ın gözünde hiçbir değeri yoktu.
Bora'ya güvenmiyordu.
Sevgisine inanmıyordu.
Ve onun davranışlarını sahte buluyordu.
Sezen gibi akıllı biri nasıl olurda o adamdaki yapmacıklığı göremezdi? Bu durumu gerçekten aklı almıyordu. Derin bir nefes aldı. Bugüne kadar hep bir şeyler olacağını ve kızının Bora ile evlenmekten vazgeçeceğini düşünmüştü ancak görünen o ki yanılmıştı.
Kendini toparlamaya çalışarak neşeden uzak sahte bir kahkaha attı ve "İyiyim tatlım,"dedi. "Hatta bugün o kadar mutluyum ki..." Durdu ve gözlerine dolan yaşları hızla geri itti. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Ahhh! O çocuk resmen ailesinin arkasına sığınan asalağın tekiydi ve onu bir türlü kızına yakıştıramıyordu. Ayrıca Bora'nın annesinin cemiyet hayatının en ukala ve kendini bilmez kadını olması da bu fikrini ateşliyordu. Ne o yapmacık kadından ne de onun sinir bozucu oğlundan hoşlanmıyordu.
Bilge, sendeleyerek attığı adımlarla uzaklaşmaya çalışan Sedef Hanım'ın peşinden koşarak koluna girdi ve onu bulunduğu yönün tam tersi istikamete doğru çevirdi. Sedef Saygıner ne kadar iyi olduğunu iddia etse de hali ortadaydı. Ah, zavallı. Hem sarhoş hem de oldukça kederli görünüyordu. Aptal Sezen, dedi içinden hiçbirinin sözünü dikkate almamış ve o uyuz Bora'nın evlilik teklifini kabul etmişti.
Sedef Hanım'ın ısrarla iyi olduğunu söyleyen haline itiraz etmese de onu kalabalıktan uzak tutmaya karar vermişti. Düğün henüz başlamadan onu gözlerden uzak bir yere götürüp kendine gelmesini sağlamalıydı. Ana binanın hemen arkasında yer alan küçük binadan içeri girdi ve kapıyı açarak Sedef Hanımı içeri soktu. Bir müddet burada kalmalarının iyi olacağını düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAMAN SEVDA
Любовные романыÜzerinde bitmiş kadehler ve şişelerle kaplı bir masanın yanından geçmeye çalıştığı sırada anîden kopan gürültüyle yavaşlamak zorunda kaldı. Harika! Tek istediği serin gecenin nefesini yüzünde hissetmekken aptal bir kavganın tam ortasına düşmüştü.