Zaman kavramını kaybettiğim için ne kadardır odamın duvarını inceliyordum bir fikrim yoktu. Hava karanlıktı ve açık kalan penceremden vuran sokak lambası odamı aydınlatıyordu. Hala kendime gelememiştim. Belki de dördüncü kez yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Soğuk suyu yüzüme çarptım. Cidden saniyelik olayı çok abartmıştım, kendime gelmem gerekti. Ellerimi soğuk mermere dayamış, aynada yüzümü inceliyordum. Donuk bakışlarım aynayı çatlatacak gibiydi. Sanki birden aynadaki görüntü gitmiş Bay Depp'in bana göz kırptığı an gelmişti. Ben bilinçaltımın tuzağına düşmek üzereyken zil çaldı.
Başımı iki yana sallayarak kapıya ulaştım. Çalışanlar geç olduğu için gitmişti. Anne ve babamız bir iş seyahatindeydiler. Geldiklerinde ilk işim röportajı anlatmaktı. Beynimdeki düşüncelerden sıyrılıp kapıyı açtım.
Carmen ve Bay Depp yan yana duruyorlardı. Carmen'e bakarak "Hoşgeldiniz." dedim. Carmen ağzı kulaklarında "Hoşbulduk kardeşim." diyerek yanağımı öptü ve yanımdan geçerek uzaklaştı. Normalde böyle yapmazdı. Ne değişmişti? Sarhoş muydu?
Peşinden gidecekken aklıma Bay Depp geldi. Utana sıkıla yüzüne baktım. Ah! Ergen gibi davranmayı kesmeliydim. "Buyrun." dedim elimle içeriyi göstererek. "Carmen'i getirmiştim. İçme dememe rağmen dinlemedi. Evine girmesini görmem gerekti." diyerek açıklamada bulundu. Düşünceli biriydi. "Ah, Carmen!" diyerek başımı sevgili(!) ablama çevirdim. Ben mi onun ablasıydım, o mu benim belli değildi. O sırada içerden "John, gelsene içeri!" diye bir ses geldi. Bay Depp ile göz göze geldik. Eli ile çenesini kaşıyordu.
'Ah, o elleri içimde hissetmek istiyorum Depp!'
diye haykırdı içim. O sırada Carmen yanımıza gelmişti. Adamı kolunda tutarak içeri sokaya çalışıyordu. Aynı anda "Carmen!" diye uyarıcı bir ses tonuyla söylemiştik Bay Depp ile. Bay Depp, Carmen'in elinden kurtuldu. "Siz içeri geçin ben bir kahve yapayım Bay Depp." dedim. Başıyla onayladı. Ben mutfağa o ise Carmen ile birlikte oturma odasına geçti. Resmen şansım sıfırdı. Ben iki kupayla içeri geçerken Carmen, Bay Depp'i süzüyordu. Bay Depp ise kollarını bacaklarının üstüne koymuş Carmen dışındaki her şeye bakıyordu. Bu dudaklarımın hafif bir şekilde kıvrılmasına neden oldu. Bay Depp'in önündeki sehpaya siyah fincanı koydum. Carmen'nin eline tutuşturdum. Yüzünü buruşturdu. Kahveyi sevmezdi. Onunla çok terstik. Bir yudum aldı ve yüzü daha da ekşidi. Kahveyi sehpaya koydu."Tanıştırayım." dedi eliyle Bay Depp'i göstererek "Johnny Depp." dedi mest olmuş sesiyle. Başımı hafifçe salladım. Carmen beni işaret etti. "Kız kardeşim Bella." dedi. "Benden beş yaş küçük." dedi sol elinin tüm parmaklarını açarak. Başımı önüme eğdim. Küçük olduğumu gözüne sokuyordu resmen adamın. Şansım eksilere düşüyordu. Bay Depp konuştu. "Evet tanıştık biz. Röportaj için. Bugün." dedi Carmen'e. Her kelimeye baskı yapmıştı. Carmen gözlerini devirdi. Gözlerimi Bay Depp'in gözlerine çıkardım. Bana bakıyordu. Bakışı başımı döndürdü. Bakışmamızı bozan Carmen'di. "Aynen o sıkıcı röportaj. Bu akşam yemeği ile kıyaslanırsa bir hiç." dedi böbürlenerek ve devam etti. "Değil mi Johnny?"
Bay Depp " Ben lavaboyu kullanabilir miyim?" dedi. Carmen bozulmuştu. "Bell misafirimize göster, kalkacak halim yok." dedi. Ayağa kalktım, odanın çıkışına yöneldim. Merdivenlerden çıktım. Bir an koridorda arkamdan gelmediğini düşünecektim ki nefesini boynumda hissedene kadar. Banyonun önüne geldiğimizde durdum. Arkamı döndüm. Loş koridorda birbirimize bakıyorduk. Nefesim kesilmişti. Bir an ne için geldiğimizi unuttum. "B-burası." dedim titreyerek. Bay Depp'ten çok etkileniyordum.
|+18|
(İsteyen okumasın bittiği yerde söyleyeceğim.)Ve o an olan olmuştu. Beni kolumdan tutarak içeri soktu. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki dışarı çıkacak gibi hissediyordum. Beni soğuk mermere yasladı yarım saat önce gözlerini gördüğüm ayna arkamdaydı. Ellerimi soğuk mermere yasladım. Şokun etkisindeydim. Bedenini bedenime yasladı. Kafamı arkaya attım. Boynumun açıkta kalan tarafını emmeye başladı. Nefesi hırıltılıydı. Beni mermere oturttu. Sırtımı aynaya yasladım. Tulumun askısını indirdi. Elim gömleğinin düğmelerine gitti. Yavaş yavaş açarken her açtığım düğmenin bıraktığı boşluğa öpüyordum. Kendini bana ittirdi. İkimizin ağzından ufak bir inleme çıkmıştı. Kumaşın üstünden onu hissediyordum. Bu his tarif edilemezdi. Mermerden indim ve önünde eğildim ve kasımlarına öpücük kondurdum. Kemerini açarken elim titriyordu. O sırada kolumdan tutup beni kaldırdı. "Daha önce yaptın mı?" dedi. Acemi olduğumu belli etmiştim. Kahretsin! Kafamı korkarak iki yana salladım. Eğilerek kulağıma fısıldadı. "Ah, Bella!" dedi. Bacak aram gittikçe ıslanıyordu. Tulum askılarımı indirdi ve tulumum ayaklarımın dibine düşmüştü. Sütyenimin açıkta bıraktığı alanları öptü. Kasıklarıma indi oraları da öptü. Bayılmak üzereydim. "Benim için ıslanmışsın." dedi. "İçine çok sert girmek istiyorum ama burada değil." dedi ve iç çamaşırımı indirdi. Nefesini oranda hissediyordum. Dilini tepeme değdirdiği an kendimden geçmiştim. Tam oramı emerken ağzımdan büyük bir inleme çıktı. Bu tepkime karşı daha da hızlandı. İçimde istiyordum. Tam da şuanda. Dilini çok iyi kullanıyordu. İkimizin ağzıdan inlemeler çıkıyordu. Resmen babamın ortağı ile kendi banyomuzda sevişiyordum. Birden telefon sesi banyoyu doldurdu. "Siktir." diyerek telefonu zemine fırlattı. Telefon çalmaya devam etti. İnlemelerimize karıştı. Telefon sustu. Çok kısa bir aradan sonra bir daha çalmaya başladı. İnlerken "Telefona bakın önemli olabilir." dedim. Aynı zamanda kendimi diline ittiriyordum. Hırlayarak telefona ulaştı ve telefonu sessize aldı. Şu an bacak aramda boşluk hissediyordum. Dibime geldi. "Kendine dokun." dedi. Çok etkileyici bir ses ile söylemişti. Tereddüt etsem de dayanamadım ve orta parmağımla tepemde daire çizdi. Beni kaldırarak mermere oturttu. Durmadım, devam ettim. Başımı aynaya verdim. dudaklarımı ısırarak inledim. Kemer tokasının çözülme sesi gelmişti. Gözlerimi daha sıkı yumdum ve zevkle çığlık attım. O sırada karşımda inledi. Gözlerimi araladığımda kendini sıvazlıyordu. Parmaklarım durdu. Kendini bana bu sefer sürttü. Arada kumaş parçası olmadan. "İçimde hissetmek istiyorum." dedim. Bu dediğime ben bile inanamadım. "Zamanı gelince." dedi. O sırada soğuk mermerin üstünde bir sıcaklık hissettim. İnledim. Gözlerine baktım. Bakmam ile birlikte dudaklarıma yapışması bir olmuştu.
(Devam edebilirsiniz.)
Banyodan çıktığımızda salona indik. Carmen'i tamamen unutmuştum. Uyuyordu. Tam yanından geçicekken sehpaya takıldım. Dengede kalmıştım ama Carmen uyanmıştı. Bana baktı. "Uyudum mu?" dedi. Tam Carmen'e yakışan soru. "Evet, uyandırmak istemedik." dedi Bay Depp. Ona kendi içimden bile adıyla hitap edemiyordum. Carmen saçını düzeltirken Bay Depp bana göz kırptı. "Neyse" dedi. "Ben de tam gidiyordum." diyerek kapıya yürüdü. Carmen arkasından onu takip etti. Ben daha demin ne yapmıştım?! Ablama ihanet etmiş oluyordum. Elimi alnıma vurdum. Kapıya doğru yürüdüm. "Johnny bu sayılmaz ama uyuyakalmışım hiç uyandırmadınız." dedi sitemli sesiyle. "Bu geceyi tekrarlamamız gerek." diyerek devam etti Carmen. Bay Depp gözlerimin içine bakarak "Bu geceyi tekrarlamamız gerek." dedi. Carmen kıkırdadı.
"Çok misafirperversiniz." dedi. Gözleri gözlerimi delip aramızdaki karadeliği daha da büyütüp etrafımızdaki her şeyi içeri çekecek gibiydi. Carmen "İyi geceler John." dedi hülyalı sesiyle. Bakışları bu sefer Carmen'e döndü. "İyi geceler Carmen." dedi. Daha sonra bana döndü. "İyi geceler Bella." dedi. İsmimin tınısını onun ağzından duymak o kadar güzeldi ki. Transtan çıkıp "İyi geceler Bay Depp." dedim. Kaşlarını çattı. O sırada içerden Carmen'in telefonunun melodisi kulağıma doldu. Carmen koşarak içeri gitti.
Yüzüme eğilerek "Bay Depp?" dedi. Kaşlarımı çattım. Cevap vermedim. "Ne demeliyim?Hmm? Johnny." dedim istemeden sesim fısıltıyla çıkmıştı. Gözlerindeki ifade... değişikti. İçeri doğru baktı. Belimi kavrayarak dışarı çekti. Ve dudaklarıma yapıştı.
————————————————————————Uzun aradan sonra, tekrardan.
Bölüm hakkında düşünceleriniz nelerdir?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not normal|johnny depp
Ficção Adolescentebu kadar büyük bir adama, bu kadar yoğun duygular beslemem normal değildi.