Çalıştığım şirketin kapısından içeri girdim. O güzel yüzünü düşünmek bile nefesimi kesiyordu. Yaklaşık 2 saat önce onun odasındaydım. Bunları düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum fakat bir an önce babamın odasına gidip röportajı ona teslim etmeliydim. Heyecanla asansöre doğru ilerlerken birisi beni durdurdu.
"Hey Bella, sana sesleniyorum duymuyor musun?"diyen Bonnie'ye döndüm. Düşünmekten onun sesini bile duyamamıştım. "Seni şanslı sürtük, o harika adamla röportaj yapmışsın." dediğinde dudaklarımı büzdüm. Bunları sessizce söylüyordu. "Ah Bonnie, sadece harika mı?" dedim. Daha çok meraklanması için. "Anlatsana işte kızım, merak ediyorum!" dedi fakat sesini biraz yükselttiği için birkaç gözün bize dönmesini sağlamıştı. Sesimi alçaltarak "Sıkıcı bir röportaj yaptık." dedim "Ben sordum o cevapladı."
Bonnie gözlerini devirdi. Tam o sırada arkadan bir çalışan "Bayan Rotten, dosyalara bakmanız gerekiyor." diye seslendi. Bonnie arkasını dönüp onayladı. Daha sonra bana dönerek "En azından şu sıkıcı dosyalara bakmaktan iyidir." dedi. Kafamı salladım "En azından."
---
Birazdan bu çile bitecekti. Çıkış saatimin gelmesine az kalmıştı. Bonnie'yi son konuştuğumuzdan beri görememiştim. Bir an önce eve gidip, uzanmak istiyordum. Çok yorgun hissediyordum. Aslında Bay Depp ile röportaj yaptığımı duyan Carmen çok bozulmuştu. Bunu anlayabiliyordum. Çünkü odalarımızın arasında cam vardı. Kıskanç bakışlarını üstümde hissedebiliyordum. Çok rahatsız ediciydi. Uyarmak adına başımı kaldırdım ve göz göze gelmiştik. Ablamın bana böyle bakması canımı sıkıyordu. Göz göze geldiğimiz an sinirle odadan çıktı. Gözlerimi devirerek önümdeki kağıda yöneldim. Tam o sırada gelen mesaj sesi irkilmeme neden oldu.
'Kimden:Bunny'"Görmen lazım, Carmen şirketi karıştırdı."
(16:32)Bonnie'nin attığı mesaja kaşlarımı çatarak baktım. Sinirden ağlamak istiyordum. Çantamı kaptığım gibi odadan çıktım. Asansör bekleyecek durumda değildim. Merdivenleri hızlıca indim. Şirketin arka kapısına ulaşmaya çalışıyordum. Önüme gelen kişiye çarpıyordum. Yarım yamalak 'pardon' diyordum. Arka kapısında çıktım ve hafif yağmur çiselediğini gördüm. Taksi beklemeyeceğime şükrederek kapıyı açtım. Evin adresini verdim. Acayip şekilde başım ağrıyordu. Telefonuma bir mesaj daha gelmişti. Telefonumu alıp ekrana baktım.
'Kimden:Bunny'"Nerdesin?"
(16:45)"Ablan asistanlarının sorumluluklarının yapmaması altında kıskançlık krizi geçiriyor."
(16:48)'Kime:Bunny'
"Taksideyim."
(16:50)Bu röportaj için aylardır uğraşıyordum. Bir abla olarak beni tebrik etmesi gerekirken bana niye böyle davranıyordu? Kafamdaki düşünceleri savurmak adına, kafamı iki yana salladım. Elimi alnıma koyup ovuşturdum. Eve gelmiştik. Taksiciye teşekkür edip ücreti ödedim. Kendimi odama atmak istiyordum. Hızlı adımlarla eve girdim. Merdivenleri koşar adım çıkarak odama ulaştım. Ayağımdaki rahatsız topukluları etrafa fırlatırken üzerimdeki yağmurluğu koltuğa atmıştım kısa mini tulumla kendimi yatağa bıraktım. Bir an önce başımın ağrısının geçmesini istiyordum fakat geçmeyeceğe benziyordu. Yalın ayaklarla, çıktığım merdivenleri tekrar geri indim. Çantamı ne ara kapının girişine bıraktığımı dahi hatırlamıyordum. Çantamdan hapımı çıkardım. Ağzıma atıp suyla yuttum. Tezgaha yaslanarak etkisini hissetmeyi bekledim. Bitkin bir haldeydim. En iyisinin yatıp uyumak olduğunu düşündüm. Yavaş adımlarla odama çıkıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
---
Evden gelen gürültüyle derin uykumdan sıyrılmıştım. Yatakta doğruldum. Baş ağrım geçmişti fakat bir uyuşukluk hissediyordum.
Sakince aşağı -salona- indim.Büyük bir evdi. Fakat biz de büyük bir aileydik. En büyüğümüz olan ablam Carmen, ortanca ben ve ve benden 4 yaş küçük oğlan kardeşim Ian vardı. Ian bizimle yaşamıyordu. Üniversite için başka şehire yerleşmişti. Bunları düşünürken Ian'ı çok özlediğim aklıma gelmişti.
O anda Carmen çarptım. Özür dilemeden mutfağa girdim. Arkamdan o da beni takip etti. Kendime bir bardak su doldurdum. Kalçamı tezgaha dayayarak suyumu içerken Carmen tam karşıma geçti. "Röportaj?" dedi. 'Eee' dercesine başımı salladım. "Johnny ile olan röportaj nasıl geçti?" dedi. Yerimde doğruldum. Johnny derken? "Nerden tanıyorsun Bay Depp'i?" dedim. "Uzun zamandır konuşuyoruz. Akşam yemeğine davet etti beni." dedi böbürlenerek. Beraber olabilirlerdi. Bu adama ilgisi vardı. "Ondan hoşlanıyor musun?" dedim fısıldayarak. Kaşlarını çattı. Afallamış görünüyordu. "Uhm, biraz." dedi. Kafasını iki yana salladı. "Ondan kim hoşlanmaz?!" dedi neşeli sesiyle. Yapmacık bir gülümse yerleştirdim yüzüme. "Senin adına sevind-" derken telefonu çaldı. "Ah, Johnny arıyor." dedi ve aramaya cevap verdi. "Kapıda mısın?" dedi cevap bekledi. "Hemen geliyorum." deyip mutfaktan hızlı adımlarla çıktı. Aslında ablam için sevinmem gerekiyordu fakat niye böyle hissediyordum? Carmen'in peşinden hızlı adımlarla onu takip ettim. Kapının önünde duruyordu. Heyecanını yetiştirmeye çalışıyor gibi görünüyordu. Yanına ulaştım. "Hazır mısın?" dedim. "Ah, sanırım." dedi ve kapıyı açtım. Karşımda kapıya yaslanmış şekilde duran bir Johnny Depp beklemiyordum. Carmen hala arkada saçlarını düzeltiyordu. Heyecandan kapıyı açtığımı bile farketmemişti. Bay Depp vücudumu süzdü en son yüzüme odaklandı. Gözleri resmen yüzümün her noktasını dikkatlice inceliyordu. Şaşkınlığımı farkedince dudakları kıvrılmıştı. Alaycı bir ifadeyle sakalını kaşıdı. "Merhaba." dedi. "Merhaba." dedim sesimin titrememesine uğraşarak. Carmen şaşkınlıkla kapıya geldi fakat soğukkanlı kalabilmişti. Bay Depp'in yanına sokuldu. "İyi eğlenceler size." dedim bozuntuya vermemeye çalışarak. Bay Depp elini Carmen'in sırtına koymuştu. Ona yön vererek merdivenden indiler. Tam kapıyı kapatacaktım ki Bay Depp arkasını dönerek bana göz kırptı ve bakışlarını arabasına çevirdi. Beni de o koskoca büyüyen karadeliğin içerisine sokmuştu.
Babalar günün kutlu olsun Johnny Depp❤️ Arkadaşlar vote ve yorum attığınız için çok teşekkür ederim. Fikirlerinizi bekliyorum.
•Carmen'i nasıl buldunuz?
•Kapısını açtığında karşısında Johnny Depp görmek peki? Hangi seviye bu, biz direk bu seviyeye geçebiliyor muyuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not normal|johnny depp
Fiksi Remajabu kadar büyük bir adama, bu kadar yoğun duygular beslemem normal değildi.