Birkaç adım atmıştım ki Emre arkamdan bağırdı.
"Yalan söylediğin zaman da kızarıyorsun ve ellerin titremeye başlıyor."
Ona döndüm bir adım atıp konuşmaya başladım.
"Senin derdin ne ya? Ne istiyorsun benden?"
"Sence de cevap ortada değil mi?"
"Önce ben sordum bir kere tamam mı?"
"Bak Gizem , güvenin yıkılmış, ruhsal olarak büyük bir acı çekiyorsun. Ama dünyanın sonu değil anladın mı! Bazen yanlış bildiğin ama doğru olan insanlara da bir şans vermelisin!"
Onu umursamadan ordan uzaklaştım.
Eve geldiğim zaman saat 02:00 idi. Yatağıma uzanıp düşünmeye başladım. Belki de haklıdır, belkide bir şans vermeliyim. Telefonu elime aldım ve mesaj yazmaya başladım.
Kime:Emre
Belkide haklısın her insana bir şans verilmeli... :)Gönderildi ✅
Gözlerim yavaş yavaş kapanırken ben de uykuya teslim oldum...
Sabah kalktığımda başımda büyük bir ağrı vardı. Telefonu elime alıp Ceyda'yı aradım.
"Neredesin Ceyda"
"Evdeyim birazdan çıkacağım"
"Tamam canım sen çıktığında haber ver alayım seni"
Ardından telefonu kapadım. Hazırlanmaya başladım. Bu gün benim doğum günümdü. Telefonumdaki mesajları kontrol etmeye başladım. Akşam Emre'ye mesaj atmıştım ama görünen o ki geri dönüş yapmamış. Neyse okulda konuşurum artık.
Emre'den...
Sabah kalkıp Gamzeyi aradım. Bu gün Gizem' in doğum günüydü. Akşam bana mesaj attı ama ben bilerek geri dönmedim. Ona bu gün şok üzerine şok yaşatacaktım. Bekle ve gör Gizem... Bekle ve gör...
Gizem'den...
Arabanı çalıştırıp Ceyda'nın evine doğru yol aldım. Evin önünde durup düdük çaldım. Ceyda sesi duyup hemen evden çıktı. Arabaya binmesiyle birlikte arabayı çalıştırdım.
Okulun önüne geldiğimde park edecek bir yer aradım. Yeri bulduğum zaman arabayı park edip okula doğru yol aldık.
Sınıfa girdiğimde büyük bir şokla karşılaştım.
Emre...Emre bir kıza sarılıyordu. Akşam ona attığım mesajdan sonra geri dönmemesinin sebebi anlaşıldı. Umursamamaya çalışarak yerime geçtim.
Bunu bana nasıl yapardı yaa! Daha dün bana güven hakkında konuşma yaparken bu gün güvenimin ebesini sikiyordu. Telefonumu aldım ve müziklere girdim. Demi lovato - cry baby şarkısını açıp dinlemeye başladım. Ama şarkı sarmayınca değiştirdim. Bu sefer Demi lovato - lightweight açıp dinlemeye başladım.
-The slightest words you said,
+Söylediğin en önemsiz sözler,
-Have all gone to my head
+Hepsi kafama yerleşti
-I hear angels sing, in your voice
+Sesinde meleklerin şarkı söylemlerini
duyuyorum.-When you pull me close
+Beni kendine yaklaştırdığın zaman
-Feelings I've never known
+Hiç bilmediğim duygular
-They mean everything
+Onlar herşey anlamına gelir
-And leave me no choice
+Ve bana seçme şansı bırakmazlar
Gözlerimden akan iki damla yaşı silip sınıfın kapısına doğru adımladım. Kapıyı açıp sınıfı terk ettim. Emre ile yaşadıklarım gözümün önünden gitmiyor. Unutamıyorum...
Arabanın radyosuna açıp şarkıları değiştirmeye başladım. Radyoda Onur Can Özcan - Çilingir çıkınca değiştirmeyi bırakıp son ses açtım. Bir tekel bayide durup 2 tane Vodshot aldım. Beni çarpıyordu. Biliyorum ama buna ihtiyacım vardı.
Vodshot aldıktan sonra tekrar arabama bindim.
Arabayı bir uçurum kenarında durdurdum. Arabadan inip uçurumun ucuna oturdum.
Bir şişe bitti... İkinci bitmek üzere ama hala unutamıyorum...
Arkamdan gelen sesle birlikte yerimden zıpladım.
"Gizem ne yapıyorsun burda sen? Deli misin?"
Arkamı döndüğümde karşımda Emre vardı.
"EVET DELİYİM! SANA DELİYİM BEN! LAN BEN SENİ SEVDİM LAN! SEN NE YAPTIN! BENİ SANİYESİNDE UNUTUP BAŞKA BİR KIZA KOŞTUN!" dedim bağırarak...
Yanıma yaklaştı...yaklaştı....
İyice yaklaşıp bana sarıldı. Benim ayağı kalkmama yardım etti. Başım dönüyor...
Bir adım geriledim. Ayağımın altındaki boşluğu sonradan farkettim. Uçurumdan aşağıya düşüyor ve sadece çığlık atabiliyorum... Yere çarpmama az bir zaman kalınca gözlerimi kapattım. Beynimde sadece durmamı düşünüyordum. Birkaç dakika geçmesine rağmen hala çarpmamıştım.
Gözlerimi açtığımda zaman hayatımın en büyük şokunu yaşıyordum. Emre havada ve elleriyle belimden tutuyordu. Ona şaşkın gözlerle bakıp 'Neler oluyor?' bakışımı attım. O ise gülümseyip konuştu. Sesi sanki beynimin içindeydi.
"Evet Gizem ben şu an senin kafanın içindeyim!" dedi. Ama aklımdan geçeni nasıl bildi? Benimki de soru mu sanki. Adam havada uçuyor, sen aklından geçeni bilmesine şaşırıyorsun!
Emre ayaklarını yere indirince, ben de kucağından indim. Şaşkın bir şekilde konuşmaya başladım.
" Se-sen na-nasıl ya-yaptın bu-bunu?" kekelememe güzel bir küfür edip cevap bekledim.
"Benim özel güçlerim var? Yani ben nasıl diyim sana? Biraz garip bir durum!" dedi. Yaşadığım olayın şokuna bacaklarım dayanamadı ve beni yere doğru çekti.
Ben yere düşünce Emre merakla yanıma oturdu.
"İyi misin Gizem ? Tabi sen de haklısın. Ama sana birşey daha diyeceğim asıl şoku o zaman yaşayacaksın. "dedi. Ona meraklı gözlerle bakıyordum. Bana ğdoğru yaklaştı. Kulağıma eğilip
" Seni seviyorum "dedi. Ve ardından o muhteşem dudakları tekrar kımıldadı.
" Ve senin de güçlerin var. Sadece farkında değilsin. "
Ona bakıp büyük bir kahkaha attım. Daha da çok kahkaha attım. O ise bana ciddi bir şekilde bakıyordu. Yoksa dedikleri doğru mu? Ne oluyor lan bana? Birden ayaklarım beni yukarıya kaldırdı ve ayaklarım yerden kesildi.
" Emre lanet olası pislik aşağıda güleceğine kalk da bana yardım Et! Tanrım sana geliyorum! Yardım etsene yaa! Lütfen! Bak ne istersen yaparım!" diye yalvarmaya başladım. Ardından da büyük bir çığlık attım. Emre havalanıp yanıma geldi ve ellerimden tuttu.
" Bak şimdi önce nefes alış verilerini düzelt. Sonra gözlerini kapat ve yavaş yavaş aşağı indiğini düşün! "dedi. Dediklerini yapıp nefes alışverişimi düzene soktum derin nefes alıp gözlerimi kapattım. Aşağıya doğru indiğini düşündüm. Emre'nin elini öyle sıkı tutuyorum ki tırnaklarımın izi geçmişti. Ayaklarım yere değince gözlerimi açtım.
" Be-ben ne-neyim bö-böyle?"
"Sen, ben, sınıftaki Ada, Mert ve Ali özel güçlü insanlarız. Yani şöyle diyim. Küçükken hiç 1 seneyi geçkin bir süre boyunca hastanede kaldın mı?"
Ona kafamı salladım. Cevabını alınca konuşmaya devam etti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Sevgili
FantasyDaha önce hiç kimseyi sevmeyen bir kızın karanlık tarafını bırakıp, sevdiği kişi için yeni birine dönüşme halini konu alan nefes kesici bir hikaye...