Handenin Günlüğü/HanKer'in kaderi

Handenin günlüğü ( hankerin kaderi bölüm 1)

Bilmiyorum biz nasıl bu duruma geldik? Ya da böyle olduk? Nasıl her şey birden böyle değişti? Gerçekten ama gerçekten bilmiyorum. Ama ben artık kadere bırakıyorum çünkü biraz daha düşünürsem aklımı kaçıracağım.

Hayatımda her şey mükemmeldi. Mesleğim, kariyerim, ilişkim, arkadaşlarım... O sıralar oyunculuğumu geliştirmeye kendime bir şeyler katmaya çok meraklıydım. Ö yüzden bir reklam filminde bayan karakteri canlandırabilmek için başvuruda bulundum. Ve seçmelere katılmak için hak kazandım! Dedim ya her şey mükemmeldi diye çünkü ö sıralarda her şeye daha enerjik bakıyordum. Ve bunun sebebi de aşktı. Ben aşık olduğum zaman her şeye daha enerjik bakıyorum. Yaptığım işten keyif alıyorum. Ve ben gerçekten aşıktım! Okana aşıktım! Bunu hiç bir yerde soyleyemedim. Itiraf edemedim. Kameralara yakalanıyorduk ama kimseye söyleyemiyordum.

Ve artık birilerine içimi dökmenin, ileride şu anda beni sevmeyen hayranlarıma kalabilecek bir şey yaratmak için sana yazıyorum sevgili günlük. Ben güneşi beklerkende canlandırdığım Zeynep karakterinden öğrendim bunu ve onda işe yariyordu. Dedim ki bende niye yaramasın? Neyse ben konuma dönüyorum...

Seçmelere gideceğim sabaha uyandığımda çok heyecanlıydım ve neden bilmiyorum hiç bu kadar bir iş için heyecanlanmamıştım. Alt tarafı bi reklam diye bile düşünmemiştim. Okanı arayıp beni evden almasını istedim. Geldi ve beni Anadolu yakasına geçirdi. Yolda giderken metroyu izledim içindeki insanlara baktım. Arabaların içine otobüslerin... Sokaklarda yürüyen çocuklara... Okana beni arada bir yerde bırakmasını istedim. Fark edilmek isteyeceğim em son şeydi.

Binaya girdim, ismimi söyledim ve bay ve bayanların ortak bekleme salonunda 3 kişilik bir banka oturdum. Ağustos ayının en sıcak günlerinden biriydi ve baygınlık geçirmek üzereydim. Yanıma bir adam oturdu...