DUYGU DEĞİŞİMİ.

207 13 0
                                    

Selamın aleyküm din kardeşlerim :dd İnş kitabı begeniyosunuzdur sürekli söylüyorum yine söliycem voteler gerçekten çok az yorum hiç yok neden ki anlamıyorum ben eğer begenmiyosaniz yada yanlışlar varsa belirtin ilk kitabım görüşleriniz önemli. İyi okumalar. :D

MULTİMEDİA UYURKEN RÜYA VE ÖMÜR.

Gözlerimi açtığımda başımdaki ağrıyla ağzımdan istemsiz bi inilti çıktı. Sesimin çıkmasıyla yanımda bişeyler kıpırdadı. Üstümdeki ağırlığıda hissedince kafamı zorla çevirdim ve beni sarmalayan Ömürle karşılaştım yüzsüz kas yığını. Tokat attı . Sen kimsinde tokat atıyosun bana. Ama içimdeki tek şey nefret ve öfke değil. Başka şeyler hissediyorum, hayal kırıklığı gibi. Hayır tabiki böyle olamaz. Onu kendimden uzaklaştırırken kendimi kandırıyo olamam, ona karşı bisey hissedemem.

Yataktan kalkıp küçük koltuğun üzerinde duran kıyafetleri sessizce üzerime geçirdim. Kağıt kalem aramaya başladım. Yatağın karşısındaki çalışma masasında bulduğum kalem ve kağıdı alıp 'Senden nefret ediyorum. ' yazdım ve yattığım yastığın üzerine koydum. Ondan nefret ediyorum . Belkide değil. Hiç bilmiyorum. O bana sadece acı çektiriyo ve bi insan acıyı sevebilir mi ? Çok ciddi bi durumda olmam gerekiyo ama gelince tutamıyorum. Bu şarkı benden Ömüre gitsin 'Mehmet Erdem Acıyı Sevmek Olur Mu ? '. Tamam ya tamam. Kağıdı bıraktan sonra merdivenlere ilerledim ve dağınık olan salonu gördüm. Çekmece yarısına kadar açıktı. O lanet çekmece.  Ne derdin varda kendine bunu yaparsın ki kaslı çocuk. ?

Hızla kapıya gidip kendimi dışarıya attım. Ormanda napıcam ben anlatsanıza biraz ? En iyisi burnumun dikine gitmek. Hep yaptığım şey zor olmamalı. İlerlemeye devam ettim. Kendimi birden otobüste iki kişi kaldı sağlı sollu diyen amca gibi hissettim. Ne sağlı sollu ne yani, üst üste mi çıkalım ?

Hava gittikçe kararmaya başladı. Ölürsem kabrime gelmeyin. Tam aynı yerde dönüp duruyorum diycekken karşıma bi kulübe çıktı. Kapı hafif aralıktı. Bakmak için kafamı içeriye uzattım küçük olmasına rağmen gayet güzeldi.

-"Kimse yok mu acaba ?"

-"Var küçük kız var " arkamdan gelen sevimli sesle arkamı döndüm.

-"Pardon rahatsız etmek.. istemedim kayboldum ben hava kararınca şey yani... burayı gördüm. " lanet olsun heyecan yapınca kekelemekten nefret ediyorum.

-"Küçük kız bu kadar korkmana gerek yok insan yemiyorum gel bakalım " dedi sıcak gülümsemesiyle. Bende ona karşılık verirken hemde peşine takılıp onu takip ettim. İçeriye geçip bir bardak sıcak çikolatayla geri döndü. Çikolata sevdiğim anlımda falan yazıyosa söyleyin . Sıcak çikolatayı içerken içimde hissetmek için gözlerimi kapatıp kokusunu içime çektim. Huzur gibiydi . Aynı Ömür gibi kokuyo sanki. Her şeyi Ömüre bağlama artık. Kapa çeneni iç ses hem söyletiyosun hemde..

Geceyi burda geçirmek için zorda olsa ikna edildim. Zaten gidicek bi yerimde yoktu.

Sabah gözlerimi açıp etrafıma baktım. Kapı açıldı ve odunlarla birlikte bizim tatlı amca içeriye giriş yaptı. Gayet resmiyim yazın bunu bi yere. Şömineyi yakıp kahvaltı masasını işaret etti. Sen nesin amcacım ya bi kilo alabiliyo muyuz senden ? Sohbet edip kahvaltılarımızı yaptık. Artık gitme vaktiydi. Nereye gidiceksin diye sormayın bulurum ana yolu. Kahvaltıdan sonra galiba gördüğüm en sıcak kucaklamayla uğurlandım. Teşekkür ettim ve tekrar geleceğime söz verip kulübeden ayrıldım.

Soğuk hava. Beni hep kendime geriyosun tatlı şey. Durabilirim boşlukta diriririririmm. Ne harika kokuyo bu hava. Çikolata kokusu ve hava he ? Siyee.

Korkarak arkamı döndüm ve kolumun sertçe defalarca yapıldığı gibi tutulup önüme döndürülmesini bekledim.

-"Çok korktum, gittin sandım niye yaptın böyle bişeyi ya sana bisey olsaydı ben napardım düşündün mü hiç ?"

-"Bana tokat atarken öyle demiyodun ama, sürtük derken altında inleyenler geldi ama aklına " kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Nedense onun yanında rahatım ve hiç birşeyden çekinmiyorum. Ona alışamam ben kimseyi sevemem unut bunu.

-"Ben özür dilerim. Elimde değildi kendimi kontrol edemedim."

-"Ben eve gidicem."

-"Hayır benimle geliceksin."

-"Sana gidicem dedim " Hoooop ? Saçmalama hayır.

-"Züppe maganda. İndir beni götünü görmek istemiyorum anladın mı ?"

Piç piç sırıtışını bacaklarımda hissediyorum.

-"Sus kıvırcık dilemem gereken bi özür var. " kıvırcık mı ? Hahaha gerçekten güzel.

En iyisi sesimi çıkarmadan eve varmayı beklemek. Bi erkeğin kokusu bu kadar huzur verebilir mi söyleyin ? Kusursuz kaslarının üstünde çikolata kokusunu koklamak. Paha biçilemez.

Eve geldiğinde beni koltuğa bırakıp mutfağa gitti. Elinden 2 tane iğne dolu torbayla yanıma geldi. Kendimi koltukta biraz daha uzaklaşmak için kaydırdım. Aslında onu affetmem gerek çünkü kafası yerinde değildi yaptıklarını kontrol edemiyodu elinde değildi. Bu kendini avutmak değil. Torbayı önüme koyup bütün iğneleri kucağıma döktü. Sonrada sarılıp kokumu içine çekti.

ÖMÜRÜN AĞZINDAN ;

Bütün iğneleri alıp kucağına bıraktım. Belki çok çaresizce olabilir ama bi özürü haketti.

-"Bak kızım ben bunlara muhtacım. Bana iyi gelen tek şey sensin ve sen aynı zamanda bana en uzak olansın. Senin vanilya kokuna ihtiyacım var. Bana bi tek sen yardım edebilirsin insan nasıl bu kadar seviliyorken karşıdakini sevmez ?"

Bütün her şeyi söyledim ve rahatladım beni şimdi kabul ederse bırakıcam kullandığım bütün maddeleri. Ama kabul etmezse biterim. Ümit biter, hevesim kalır kursağımda, gider 3 senem.

RÜYANIN AĞZINDAN ;

Herşeyi söyledi açık açık. İstiyor muyum bilmiyorum. Aldatıldıktan sonra bi daha kimseye güvenmedim.

-"Ya sende bırakırsan, sana güvenirim ya beni aldatırsan "

Cevap vermedi ve sarıldı. Bende sarıldım. Gitmesini istemiyorum. Aşk mı değil. Sevgi mi belki. Bunları kenariya bırakıp kokusunu içime çektim. Bi anda bıraktı beni. Önüme koyduğu bütün iğneleri alıp mutfağa gitti. Görüş açım azdı ama hepsini karşıdaki çöpe attı. Peşinden gittim. Ona baktım.

-"Ben acıktım kıvırcık. " diyip yüzüme baktı.

Cevap vermedim. Ilk önüme gelen dolabı açıp içinden makarna çıkardım. Ömürü salona yolladım ve makarna yapmaya başladım.

Masayı hazırladıktan sonra Ömürü çağırdım. Ikimizde hiç konuşmadık sadece yemek yedik. Yemeği bittikten sonra hiç bişey söylemeden elimi tutup çekiştirmeye başladı.

-"Mutfağı toplasaydım iki dakika "

Yine cevap yok. Siyah odaya girip yatağa sürükledi beni. Beni yatırdı ve gelip yanıma yattı. Belimden tutarak beni kendine çekti .

-"Uyu kıvırcık seni seviyorum"

SABAH ÖMÜRÜN AĞZINDAN ;

Çalan telefon sesiyle yerimden sıçradım. Çalan Rüyanın telefonuydu. Onu uyandırmadan hemen cebinden alıp odadan çıktım. ARAYAN : BUĞRA.

Ibne, piç kurusu. Seninle tekrar denk gelişimizde beynini dağıtıcam.

-"Ne var len sabah sabah "

-"Ömür ?? Rüya yok mu onu ver hem senin onun yanında ne işin var "

-"Sanane sana mı sorcam "

-"Sen ne hakla onun telefonunu açarsın ?"

- " Sevgilisiyim len piç."

#Soma  ∞

SİYAH VE BEYAZ (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin