seninle üç ay

seninle üç ay - 5.bölüm

Geç geldiğinin farkındayım. Ama arkadaşım intihar etti. Bu bölümü nasıl yazdım onu bile bilmiyorum. Bir süre bölüm gelmeyebilir. Biraz kendimi toparlamak istiyorum ama en kısa sürede toparlanıp yeni bölümü yazacağım. Hikayemi beklediğiniz için teşekkür ederim. Sizi seviyorum ^^

-KYUNGSOO-

   Jongdae'yle yaptığım ufak kaçamaktan sonra evime dönmüştüm. Kulaklığımla müzik dinlediğim için odamın kapısının çaldığını duymamıştım. Bir el kulağımdaki kulaklığı çıkardı. Gözlerimi açtım. Sehun tuhaf bir gülümsemeyle karşımda duruyordu. Yatakta doğrulup kaşlarımı çattım. "Burada ne yapıyorsun Sehun?"

   Yatakta yanıma oturdu. Başını omzuma yaslayıp boğuk sesiyle konuştu. "Özür dilerim Kyunggie, sana bağırdığım için."

   "Seni bu kadar kolay affedeceğimi mi sanıyorsun?" Aslında çoktan affetmiştim. Benden özür dinlemeden önce de.

    Başını kaldırıp dudaklarını büzdü. "Bunu tahmin etmiştim." Cebinden çikolata çıkardı. Hem de bitter çikolata. EN SEVDİĞİM! Dudakları yukarı doğru kıvrıldı. "Sanırım bu yeterli olur."

   Elindeki çikolatayı aldım ama çabuk pes etmeye niyetim yoktu. Aklımda daha güzel bir şey vardı. "Yanılıyorsun Hunnie. Bir çikolata seni affetmeme yetmez."

   Suratını buruşturdu. "Ne yapmamı istiyorsun?"

   Sırıttım. İşte istediğim soruyu sormuştu. "'Arkadaşlarıma dokunma.' kuralını bir seferlik bozmak istiyorum." Kim için dercesine bana baktığında devam ettim. "Soyunma odasındaki esmer için."

   Yüksek sesle kahkaha attı. "Üzgünüm Soo ama bu sefer istediğini elde edemeyebilirsin."

   Kaşlarımı çattım. "Ne alaka?"

   Hâlâ gülmeye devam ediyordu. "Çünkü Kai'nin hoşlandığı biri var."

   "O kişi de Kai'den hoşlanıyor mu?"

   "Hayır, hatta Kai'yi reddetti." Demek ki o kişi salağın tekiymiş.

   İçimi rahatlama duygusu kapladı. "O zaman sorun yok."

   Başını salladı. "Peki, bu gece parti var. Bayağı kalabalık olacak ve muhtemelen Kai de orada olacaktır. Sen de gel. Kai'yi elde etmeye çalışırsın." Kıkırdadı. "Ben de senin başarısızlığını keyifle izlerim."

   Ayağa kalkıp Sehun'un kafasına vurdum. "Ben. Asla. Başarısız. OLMAM!"

   "Sanırım bilmen gereken bir şey daha var." Sehun'a yine ne var bakışımı attım. "Kai'nin hoşlandığı kişi Lay."

-

   Üzerimi değiştirmiş, Sehun'un üzerini değiştirmesi için onun evine gitmiştik. Kapıyı açmadan önce bana döndü. "Ev arkadaşlarım da gelecek. Sorun olur mu?"

   Başımı hayır anlamında salladım. "Sorun olmaz."

   Sehun'un kapıyı açmasıyla etrafı korkunç bir gürültü kapladı. "Yah! Seni koca dev, ceketimi bana ver."

   "Chanyeol, Luhan hâlâ tuvaletten çıkmadı mı?"

   "Şu lanet parfümü bir türlü bulamıyorum."

   "Sehun ve arkadaşı henüz gelmedi mi?"

   "Jonghyun, şu koca kıçını koltuktan kaldır artık."

   Sehun bana mahçup bir şekilde baktı. "Üzgünüm. Her zaman böyleler."

   Gülümsedim. "Sorun değil. Aslında bu ortamı özlemişim. Lisedeyken biz de böyleydik, hatırlıyor musun?"