Doğru Kız, Doğru Erkek #15

1.7K 108 11
                                    

Merdivenlerden inerken kalbimin ritminin değiştiğini hissettim. Kafeteryadan Deona'ya Fransızca dersine çalışmam gerektiğini söyleyerek çıkmıştım, Deona da Zac ile olduğundan beni takmamıştı bile.

Ellerimi ovuşturup kapri pantolonumun cebine soktum. Müzik sınıfımız, bodrum katındaydı ve genelde dondurucu bir soğuğu olduğu için pek kullanılmazdı. Bu yüzden Justin orayı tercih etmiş olmalıydı, boş olduğu için.

Son merdiven basamağına da basarken o kelimelerle anlatılamayacak hissi tüm hücrelerimde hissetmeye başladım. Ellerim titriyordu -Umarım soğuktandır.-, kendimi bir tüy gibi hafif hissediyordum, nefesim kesilmişti. 

Ayağım zeminle buluştuğunda sakince nefes almaya çalıştım. Ve bam! Bu çalışmalarım birden bozulmuştu. Nedeni ise o tanıdık yüz ile karşılaşmamdı. Koyu saçları ve gözleri ile Taylor karşımdaydı. O da bodrumdan çıkıyordu -Bodrumda ne işi varsa artık.-

"Hey," dedi ve gülümsedi. Ona tepki vermediğimi fark edince gözlerini devirdi ve sıcak elleriyle ellerimi kavradı. Hala sinirliydim ona karşı. "Bana kırgın mısın?"

Yine tepki vermedim. Ona sadece dik dik baktım.

Ofladı. "Sadece şüpheye düştüm Sel. Onun yanında o kadar huzurlu oluyorsun ki . . . Şaşırıyorum."

"O benim arkadaşım." diye yalan söyledim. Justin ile sadece arkadaş olmak istemiyordum. 

Homurdandı. "Öyle mi? Genelde dışarıdan sizi görenler sevgili sanıyor."

Dedikleri karşısında biraz tökezledim. Ah, Tanrım, cidden mi? Sevgili? Olley.

"Hadi ama Taylor! Onları umursuyor musun sen?" dedim ve güldüm. Ellerimi havada salladım. "Kendine gel!"

"Bu fikir hoşuna gitti değil mi?" dedi ve göz devirdi. 

Evet, hoşuma gitti. Kimi kandırıyorum? Justin'den ne kadar nefret etmeye çalışsam da hala onu seviyordum. Sanki kalbimin ritmini değiştirmek, yaşamımı imkansızlaştırmak için doğmuştu. 

"Hayır." diye yalan söyledim.

Omuz silkti. "Öyle diyorsan öyledir." Bir anda kendimi kötü hissettim. O, beni cidden seviyordu ve güveniyordu. Ben ise kendimi ona sevdiğime inandırıyordum. Aslında benim için o sadece Taylor'du, sadece bir arkadaşımdı. Ona karşı özel bir şey hissetmiyordum, kendimi kandırıyordum. Taylor ile çıkarak ise sadece onu mutlu ediyordum.

"Taylor," dedim ve gözlerimi ondan kaçırdım. "Bana güveniyor musun?"

"Tabii ki. Sen benim sevgilimsin." Sevgili kelimesini söylerken kalbimdeki hızlı ritm bozulmuş, yerini acı almıştı. Bu acı, her Taylor'a baktığım an büyüyordu ve egemenliğini tüm vücudumda yayıyordu. 

Boğazımın düğümlendiğini hissettim, beynimin düğümlendiğini de. Kendimi, kendi kararlarımla büyük bir karmaşaya sürüklemiştim. Aptal ben. 

"Sen . . . İyi misin?"

Yaptığım tek şey başımı sallamak oldu. Yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirdim ve boğazımı temizledim. 

"Ben gitmeliyim." diye fısıldadım. Duyduğundan emin değildim. Bu yüzden tekrarladım. "Gitmeliyim."

"Yanlış bir şey mi dedim?"

"Hayır. Ben . . ." dedim ve lafımı tamamlamadan kendimi oradan uzaklaştırdım. Gözlerimdeki ıslaklık hayra alamet değildi ve Taylor'a karşı güçlü gözükmeye karar vermiştim. Gerçi bir daha onun karşısına çıkabileceğimden emin değilim. 

Aşık Olmak Yasak (Jelena Fanfic) #düzenleniyor#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin