Bir kez yazdım ve sonra bilgisayarın şarjı bitti, yeniden yazmak zorunda kaldım. Biraz aceleyle yazdım hatalarım varsa kusura bakmayın.
-
"Bu harikaydı." diye haykırdım içimdeki çocuksu heyecanı tekrar dile getirerek. Hala heyecanlıydım, çocukluğumdan itibaren hayalini kurduğum şeye binmiştim. Nasıl heyecanlı olamazdım? Justin'in bu çocuksu halimden zevk aldığı apaçık ortadaydı, ama umursamıyordum işte.
Justin yan profilinden görebildiğim kadarıyla sadece birazcık sırıttı; ancak odak noktasını bozmadı. Hakimiyetini kaybetmeden arabayı sürmeye devam ediyordu. Sessizliğinin yaydığı sıkıntıyla kemerimi çekiştirmeye başladım. Neden sessizdi?
Benimle daha fazla takılmak istemiyor muydu?
Teklifinden vaz mı geçmişti?
"Kapanma saatini nasıl ertelettiğini bilmiyorum; ama teşekkürler. Bugünü hayatım boyunca unutamayacağım." Eğlence merkezi normalde saat onda kapanırken Justin bir şeyler ayarlamış ve kapanma vaktini erteletmişti. Birkaç saniye cevap vermesi için yüzüne bakmaya devam ettim. İsteğim geri tepince tekrar koltuğuma yaslandım.
Ben de uğraşabileceğim bir telefonum -Deona'nın evinde kalmıştı, lanet olsun- ya da müzik dinleyebileceğim bir mp3'üm olmadığı için sadece araba farlarının aydınlattığı, bitmeyecek gibi gözüken yolu izlemeye başladım.
Bana bir saat gibi gelen sürede -halbuki sadece iki dakika geçmişti- Justin cevap vermeye yeltenmedi bile. Sadece öküzün trene baktığı gibi yola bakmaya devam etti.
Ancak en sonunda aramızdaki sessizlik bozuldu.
"Babam sayesinde." dedi mırıldanarak. Kendi kendine konuşuyor gibiydi, ama ne dediğini kestirebilecek kadar yüksekti sesi. Dediği iki kelimenin de mantığını kavrayabilmek için beynimdeki çarklar bir süre döndü. Dönmeye de devam etti; ama herhangi işe yarar bir şey bulamadı beynim.
Ona boş bakışlar attığımı hissetmiş olmalı ki boğazını temizledi ve konuşmaya devam etti. "Babam beni terk etmeden önce," duraksadı ve yeniden boğazını temizledi. Konuşurken zorlanıyordu. "SL'nin kurucusuyla yakın arkadaştı. Ben de bu yüzden o adamı tanıyorum ve o da beni tanıyor. Ondan kapanma saatini ertelemesini istemem yetti."
Gülümsemeye çalıştı. Babasının terk etmesi onu gerçekten üzmüş olmalıydı.
"Baban-"
Lafımı kesti. "Annem ölünce bana daha fazla bakamadı ve beni terk edip soktuğumun Kanada'ya sığındı." dedi ifadesiz bir ses tonuyla. Bu ses tonu tüylerimi diken diken etmişti. "O g.t beyinli gittiğinde zaten on yedi yaşındaydım. Yani kendi ayaklarımın üzerinde durmayı çoktan öğrenmiştim. Bu yüzden sorun olmadı."
Uzun bir süre sessizlik oldu. Ne demem gerektiğini, nasıl hissetmem gerektiğini, ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Ağzımı araladım, ama diyebileceğim güzel bir söz bulamadıktan sonra ağzım tekrar kapandı. Justin bana bunları neden anlatmıştı?
Bana güvendiği için mi?
Yoksa çenemi kapamam için mi?
"Bir şey demene gerek yok." diye mırıldandı iç çekerek en sonunda. Ben de dediğine uyarak ağzımın fermuarını çektim ve Justin'in evine varana kadar bir daha da açmadım.
Justin'in evi demişken, bu konu hakkında henüz ayrıntılı olarak konuşmamıştık, ama görünen o ki onunla kalacağım.
Belki de sonsuza kadar.
Belki de bizim hikayemiz de masallardaki gibi mutlu sonla biter.
-
Bölümler gittikçe kısalıyor, çünkü artık eskisi kadar vaktim yok. Amacım hemen yb paylaşıp sizi bekletmemek.
Artık okullar açıldı ve benim yazacak zamanım pek olmuyor, sizin de okuyacak zamanınız. Bu yüzden geç yb paylaşmamı anlayışla karşılamanızı bekliyorum.
UYARI: Bu bölüm sabahın 6'sında yazılmış olup din dersinde paylaşılmıştır. sajksljdk
UYARI2: Başlıktan ne çıkardınız bilmiyorum; ama bu bölüm final değildi :d Daha birkaç bölüm var finale.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşık Olmak Yasak (Jelena Fanfic) #düzenleniyor#
Fanfic#düzenleniyor# Beni sarhoş kılıyordu. Onun yanında her şeyi unutup çıldırıyor duruma geliyordum. O aynı zamanda ilacımdı. Ne zaman negatif hissetsem kendimi onu düşünerek güçlendiriyordum. İşte acınası gerçek: Onu seviyorum... (Yasak Serisi #1) -Tü...