Hikayeyi şarkıyla arkedeşlerim bunun başını şarkısız okuyacaksınız. Ortalara doğru ben şimdi açın diye yazdım o zaman açın yoksa kötü oluyor. :D
--
Kalabalığın arasından beyaz atlı prensimin önüme geçip onu engellemesini -mümkünse öldürmesini- istedim. Ama böyle bir şey olmayacağını gayet de iyi biliyordum. Bu bir film değildi. Justin'e bira getirme konusunda itiraz eden bendim ve cezasını da ben çekecektim.
"En son ne zaman görüşmüştük?" Okulda pek fazla karşılaşmazdık. Okulda vaktim genelde ya biyoloji ya da müzik sınıfında geçerdi. Cederella dudaklarını büzdü, ardından şeytani bir şekilde sırıttı. "Ha, en son sevgilimi elimden almıştın yanlış hatırlamıyorsam. Değil mi?" dedi gözlerini kısarak. Dengemi masadan tutunarak sağlamıyor olsaydım yüzüne bir yumruk geçirmeyi o kadar isterdim ki... Ama bir şişe birayı çoktan bitirmiştim bile. "Seni kaç kez altına aldı Selly?"
Gözlerimin yandığını beynimdeki bulanıklığa rağmen fark ettim. Daha hayatında iki kez öpüşmüş bir kıza nasıl bunu sorabilirdi?
"Ben senin gibi sürtük değilim." dedim ama sesim sandığımdan daha da kısık çıkmıştı. Gözlerimi kırpıştırarak göz yaşlarımın yok olmasını diledim. "Hem de şunu ceviz büyüklüğündeki beynine sok. Biz çıkmıyoruz." diye devam ettim. Sesim hala yüksek çıkmıyordu yine de öncekinden daha yüksek olduğu için şükrettim.
"Oh, gerçekten mi?" Elini mini çantasına attı ve telefonunu çıkardı. Ancak o zaman ne kadar güzel göründüğünü fark ettim. Poposunu bile kapatmayan alt kısmı bordo, üstü taşlı siyah bir elbise giymişti. Göğüs dekoltesinden dolayı göğüslerinin büyük bir kısmı ortadaydı ve yanından geçen erkekler Cederella'nın göğüslerine bakıp da geçiyordu.
Fahişe işte ne olacak?
Telefonunu biraz kurcaladıktan sonra aradığını bulmuş bir edayla sırıttı ve telefon ekranını bana çevirdi. Gördüklerimden sonra midem kalktı ve içtiğim birayı kusacakmışım gibi hissettim. Aslında bu pek de fena bir fikir değildi. Cederella'nın göğüslerine kusmak...
Sonra ilgimi tekrar telefona verdim.
Justin ve ben vardık telefonda. Az önce çekilmişti. Ben saç baş dağınık bir halde kapıya yaslanmıştım ve Justin de beni kapana kıstırmıştı.
Masaya diğer elimi de koydum.
Cederella kötü bir biçimde etkilendiğimi görünce hafifçe kıkırdadı ve ekranı sola doğru kaydırdı. Yine ikimiz vardık.
Bu sefer Justin bana kollarını sarmış ve başıma bir öpücük kondurmuştu.
"Nereden buldun bunları?" diye tısladım. Elini ekranda tekrar sola kaydırdı. Daha fazlasına ihtiyacım olmadığını anlatmak istercesine başımı ters yöne döndürdüm. Büyük bira şişeleriyle burun buruna gelmiştim.
"Meslek sırrı canım benim." Bu gürültüde beni duyabilmesine şaşırdım. Ben bile kendimi duymamıştım.
'Meslek sırrı canım benim' İç sesim Cederella'yı sesini incelterek taklit etti. Ağzımdan bir kahkaha kaçıverdi.
Ah Tanrım, sarhoş oluyorum galiba.
"Nasıl bu kadar sürtük oluyorsun? Bu da mı meslek sırrı?" Bunu tıslayarak değil, kahkahalarla söylemiştim. Ellerime yaslanmak yerine masaya oturmaya karar verdim. Ayaklarımı havada sallandırdım. Cederella'nın tepkisini görebilmek için başımı kaldırdım. Havalı kız bakışı atıyordu; ama dediklerimin ona ne kadar battığı on kilometre öteden bile anlaşılırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşık Olmak Yasak (Jelena Fanfic) #düzenleniyor#
Fanfiction#düzenleniyor# Beni sarhoş kılıyordu. Onun yanında her şeyi unutup çıldırıyor duruma geliyordum. O aynı zamanda ilacımdı. Ne zaman negatif hissetsem kendimi onu düşünerek güçlendiriyordum. İşte acınası gerçek: Onu seviyorum... (Yasak Serisi #1) -Tü...