Yagmurun altinda..

121 2 0
                                    

Once 'Bence fotografa o kadar cok baktim ki suan hayal goruyorum.' diye dusundum. Ona nasil bakmissam demek ki

'Tanimadin mi? Tanisali uc saat olmuyo aslinda.' dedi soguk bir sesle.

'Yok, ben sey, aa sey oldu, sasirdim.' diyebildim.

Guldu.

'Belli oluyor.' dedi.

Salak ya, tamam zaten tuhaf bi durumdayim ne guluyon di mi?

'Ee sen napiyosun burda, yani seni daha once hic gormemistim hastanenin yemeklerinde?' diye sordum.

'Zaten babamin tanisma yemegi var, yani ilk kez gormen normal.'

Kafami salladim.

Tam ben veda edecekken babam geldi.

'Tanistiniz demek. Su, Anil seninle ayni okula gidiyor biliyor muydun? Ben tavsiye ettim ailesine. E sen hala bir yere oturmamissin, gel oturalim bir yere. Anil'cim senin masan var mi?' dedi. Anil hayir dercesine kafasini salladi. Babam da Anil'i da beni de kolumdan tutup bir masaya oturttu. Herkes cocuklarini bir masaya atmis ya ayakta ya da yeni bas hekimin etrafinda toplanmis konusuyordu. Madem biz boyle salak gibi oturacaktik niye aileyle gelin diyorsunuz salaklar? Of keske hastayim falan deseydim de gelmeseydim. Ben napicam bu cocukla ayni masada kac saat!! Ustelik yalniz ikimiz variz. Sandalyeye yok olmak istercesine gomuldum. Boyle yapinca saclarim da yuzume dustu. Buyuk ihtimalle cocuk gibi duruyordum. Bana ne ya. Cok sinirliyim suan. Babama, yemegi duzenleyenlere, Anil'a, kendime, Simal'e. Anil bana bakarak gulmeye basladi. Onume gelen saclari ufleyerek sinirli sinirli ona baktim.

'Seni parka gotureyim mi abisi?' dedi gulerek.

'Espri esigin de cok yuksekmis.' dedim dogrulup yuzumdeki saclari cekmeye calisirken.

O da onume dusen bir tutam saci cekti. O sirada goz goze geldik. On saniye kadar oyle kaldik galiba. İlk toparlanan o oldu. Elini cekip oksurdu. İcecek bir sey soylemek icin garsona el isareti yapti.

'Sen bir sey istiyor musun?' diye sordu. Ben hala az onceki anin etkisindeydim. Omuz silkerek

'Fark etmez.' dedim sonra da

'Ben bir lavaboya gideyim.' diyerek cantami da alip masadan kalktim. Tuvalete girince aynada kendime baktim. Aklima Simal geldi. İki elimle basimi ovusturdum. Ellerimi yikayip tuvaletten ciktim. Disari ciktigimda Anil'in babasinin konusma yaptigini gordum. Gercekten suan hic kaldiramiycam diye dusunerek mekanin kapisindan disari ciktim. Deniz kenarinda bir yerdi. Muthis bir manzarasi vardi. Mayis ayinin ilik aksam havasinda yuruyerek mekanin biraz uzagindaki banklara gidip oturdum. Bes dakika sonra yanima Anil geldi.

'Sen de mi kactin?' dedi gulumseyerek.

'Evet' dedim gulumsemesine karsilik vererek.

'Yuruyelim mi biraz?'

'Olur'

Birkac adim atmistik ki yagmur yagmaya basladi. Ama nasil yagmur. Saganak resmen. O kolumdan tutmaya calisip kacacak bir yer bulmaya calisirken ben gulerek kollarimi acip yagmurun altinda ziplamaya basladim.

'Napiyorsun sen?' diye bagirdi ceketini basina siper ederek.

'Gelsene' diye bagirdim ben de.

'Deli misin sen?'

'Bilmem'

Ben kollarimi acmis donerken beni kollarimdan yakalayip kendine cekerek optu.

Ben Aşık Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin