Eski Dostlar

98 2 0
                                    

Anil'la tartistigimizdan (kavga da diyebiliriz) beri iki gun gecmisti. Ve tek kelime bile konusmamis, birbirimizi hic gormemistik.

Suan ne durumdayiz bilmiyorum. Ask

acili tweet atmak mi, fotograflari silmek mi yoksa icip icip arayip kufretmek mi daha uygun bu duruma bilmiyorum...

Ama iki gundur evde oturup kendimi yedigim yeterdi. Bittiyse bitti yani yapabilecegim bir sey yok. Ama iste sorun da bu, bitti mi onu bile bilmiyorum. Off of...

Neyse, artik disari cikip dagitmanin zamani gelmisti. Bugun bizimkilerle bulusacaktim. Heyecanliydim diyemeyecegim cunku zaten hepsini uzaktan da olsa gormustum.

Zaten annemler de iki gun sonra geliyordu. Her sey eski duzeninde devam edecekti yani.

Anil'dan once nasilsa, simdi de oyle olacakti.

Surekli whatsapp'ten son gorulmesine bakiyor, twitterdan benimle

ilgili bir sey yazmis mi diye bakiyordum. Dun 'Kimse hayallerime yakismiyor.' diye bir tweet atmisti.

O ne demek ya? Ben yani oyle bir insanim ki, onun hayalindeki iliskiyi kabusa ceviriyorum, o kusursuz hayallerine leke suruyorum yani oyle mi?

Salak. Ne kuruyorsa artik beyninde got

kafali.

Butun gunu aglayarak, kufredek, sinirlenerek, ozleyerek gecirdim. Aksam olunca giyinmek icin odama ciktim.

Saclarimi duzlestirip simsiyah bir goz makyaji yaptim. Siyah, gobekli, askili ve baskili bir tisort ve siyah kot pantolonumu giydim. Altina da kirmizi tomslarimi giyecektim. Kirmizi hirkami belimi bagladim. Cantayla ugrasamadigim icin cebime parami sikistirip elime de telefonumu aldim.

'Alo?'

'Erkan neredesiniz? Uyuyakalicam yemin ederim.'

'Off.. 10 dakika geciktik ya abart hemen! Hem kizim biz niye seni aliyoruz kendin gitsene herkes gibi.'

'Tamam ya tamam! Gelmezsen gelme!' diyerek telefonu yuzune kapattim ve sinirle evden cikarak anahtari evin yanindaki saksinin icine attim.

Sahildeki yerimize gittigimde saat 9.30 du. Yavas yavas yurumustum. Herkes oradaydi. Onlara dogru yururken Nazli beni gorup seslenerek el salladi. Saclari kizila yakindi ve beline kadar dalga dalga iniyordu. Yemyesil gozleri ve kucuk sekilli biraz da cilli bir burnu vardi. İnci gibi disleri vardi. İnce ve orta boyluydu. Bence grubun en guzeliydi.

Onun yanida Sude duruyordu. Sarisin, kisa sacli, sisman bir kizdi. Kucucuk gozleri ve sanki her seye dalga geciyormus gibi bakmasina neden olan tuhaf bir agzi vardi.

Karsilarinda Efe oturuyordu. Efe bir taneydi. Grubun nesesiydi. Cok esprili ve eglenceli bir cocuktu. Acik kumral saclari ve esmer bir teni vardi. Orta boyluydu. Deniz de cok duru bir guzelligi olan bir kizdi. Kahverengi duz saclari omuzlarindaydi. Bembeyaz tenliydi. Yumusak yuz hatlari ve sakin bir gulumsemesi vardi. Cok zayifti ve kisa boyluydu. Sevgilisi Tarik da onun hemen yanindaydi. Sert bir dis gorunusu vardi. Esmer, uzun boylu ve kirli sakalliydi. Aslinda konuskan bir insandi ama zamanla aciliyordu.

Onlarin saginda Kerem oturuyordu. Kerem grubun sportifiydi. Elli cesit sporda profesyoneldi ve sayisiz karin kasi vardi. Ben cok kasli erkeklerden hoslanmasam da sevimli suratiyla cekici bir cocuktu. Onun karsisinda Mina oturuyordu. Ben ondan o da benden pek haz etmezdik. Sarisin duz omuzlarinin bir karis asagisina kadar uzanan saclari, soluk bir teni, gri gibi gozleri ve guzel bir fizigi vardi. Bana pis bakislariyla yilani andiriyordu.

Cem ve Can kuzendi. İkisi de birbirinden yakisikliydi diyebilirim. Pek tipim degillerdi gerci. Cem 1.90 boylarinda, yapili, esmer bir cocuktu. Alkol problemi vardi. Can da ondan biraz daha kisa, yesil gozlu, koyu kumral sacli, ve Cem'den daha kasliydi. Can, bir ara benden hoslanmisti, pek karsilik alamayinca da Mina'yla cikmislardi. Suan birlikte degiller galiba. Pek gostermese de kendisi inekti.

Ayse, esmer, baliketli, guzel yuzlu, biraz fazla buyuk goguslu benden biraz kisa bir kizdi. Hic yalniz kalmazdi. Sayet bazen iki uc kisiyi bir arada idare ettigi olurdu.

Ve Ali. Ali, benim cocuk asklarimdan biriydi. Bu yazligi aldigimiz yaz cikmaya baslamis, uc sene kadar cikmistik. Liseye baslayinca iliskimiz bitmisti. Bizimkisi yaz askiydi. Kisin devam etmiyorduk. Ama yine de ne zaman ona baksam hep kalbimin bir kosesinde bir seyler hissederim.

Esmer, 1.80 boylarinda, mavi gozlu, genis omuzlu bir cocuktu. Gulunce cok begendigim disleri tamamiyle aciga cikardi. Gulusunu cok severdim. İnsanlarin kokularina cok dikkat ederdi. Lisesinde bir grup kurmustu. Tok, muzip mukemmel bir sesi vardi. Ayrica gitar caliyordu. Tuhaf, eglenceli, yakisikli bir cocuktu. Suanda gorebildigim kadariyla kirli sakal birakmisti. Benden bir yas buyuktu. Acaba nereyi kazanmisti?

Sorular ve heyecan gittikce icimde birikirken sonunda yanlarina vardim. Ali ayaga kalkip denize dogru ilerlemis telefonda konusuyordu.

Nazli ayaga kalkip bana sarildi

'Sen nerelerdesin? İlk gelen de sen oldun, aramiza son katilan da!'

'Of sorma uzun hikaye.'

Ardindan Ayse'yle, Deniz'le, Sude'yle, Efe'yle, Kerem'le ve Cem'le de sarildik. Tarik, Mina ve Can'la da el sıkıstık. Can'la el sıkısmamiz biraz tuhaf oldu. Ben ona sarilacaktim ki bir anda elini uzatti. Bozularak uzattigi elini bir saniye tutup hemen iterek biraktim. Terbiyesiz salak. Mina'yla zaten olabildigince az temas halinde bulunmak istiyordum. Tarik da dedigim gibi, soguk bir cocuktu.

Bos sezlonglardan birine oturdum.

Konusmaya basladik. Herkes kacirdigim seyleri anlatiyordu. Sude adini unuttugum bir ozel universitede mimarlik kazanmisti. Cem Okan'da isletme, Can da Ege Tıp fakultesi kazanmisti. Soylediklerine gore Ali de Bilken'te hukuk kazanmisti. Tam konusurken gulerken Ali geldi. Arkadan gorunce tanimadi.

'Merhaba, sezlonguma oturmussun.' dedi ignelercesine. Yanima koydugum telefonumu alarak kalkip ona dondum.

'Ozur dilerim.'

'Su?'

Gulumseyerek karsilik verdim. Once sarilmak icin ani bir hareket yapti. Sonra cekilip basini kasidi. Sonra da gulerek elini uzatti. Dusman ya da yabanci degildik. Bunlara gerek yoktu. Yaklasip hafifce sarilip geri cekildim. Sasirdi.

'Geleceginden haberim yoktu.'

'Evet, son anda oldu zaten.'

'Her ne olduysa iyi olmus.' dedi gulerek.

'Ee otursana.'

'Orasi senin sezlongun.' dedim gulerek ve yanina yeni bir tane cektim.

Ali'yi tebrik etmek icin ona dondum ve konusmaya basladik. Herkes kendi arasinda konusuyordu. Hepimizin verecek haberleri vardi.

'Tebrikler. Bilkent'e girebilmissin. Hem de istedigin bolume.'

'Evet. Hukuk ve Ankara universite hayalimdi. Umarim sen de istedigin bir yere yerlesirsin.' dedi gulumseyerek. Hala soguk konusuyoruk. Hatta herkes birbiriyle soguk konusuyordu. Bence biraz icki her seyi cozerdi. Bir anda herkes beni dinlesin diye

'Ee millet ne iciyoruz?' diye bagirdim.

Nazli gulerek ayaga kalkti.

'Ben hallediyorum.' diyerek kalkti. Kerem de tasimasina yardim etmek icin pesinden gitti.

Eglenceli mi bilmem, ama bu gece uzun olacakti.

Ben Aşık Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin