Acı Günler

78 2 1
                                    

Hayatim bok gibileşeli iki bucuk ay olmustu. Her gun daha kotusu olamaz derken hayatin karanlik yuzunden bir tokat daha yiyordum. İcime oturan okuz bazen bana agir geliyor, gogusum sisip patlayacak, yuregimin dertleri dort bir yana sacilacak gibi oluyordu.
Ayriligimizdan sonraki ilk gunlerde sabah aksam sarhos gezdim. İlk gunleri izleyen haftalardaysa aglamaktan gozlerim kurudu, silmekten burnum soyuldu. Bir ay gectiginde ofke nobetleri gecirdim. Yerli yersiz kufurler ediyor, lanetler okuyor, nefret kusuyordum. Bu son ay icindeyse kendimi eve kapatmis, hicbir sey dusunmemek icin sabah aksam ders calisiyor, dersin basindan kalktigim zamanlarda da beynimi bir saniye bile bos birakmadan kitap okuyor, kosuyor, muzik dinliyor, yemek yiyor ya da calismaya geri donuyordum. Oyle yoruluyordum ki gece kabuslarla uyanamayacak kadar derin uyuyordum.
Okullarin acilmasina iki hafta kalmisti. Lisedeki son sene. Yillardir bekledigim sene. En cok korktugum, en cok hayalini kurdugum, hem umutla bekledigim hem de gelisini israrla reddettigim sene.
E tabi bir de Anil var.
Adini agzima yeni yeni alabiliyorum. Dusunmuyorum onu hic. Dusunmedikce gecmiyor, evet, ama en azindan daha da desmiyorum yarami.

...

Sabah uyanir uyanmaz programlanmis bir robot gibi yuzumu yikadim, dislerimi fircaladim, ustumu giyindim. Yine evde tektim. Annemler İstanbul'daydi. Bu yazin 2 ayini evde tek gecirdim. Ben de acikcasi memnundum. Kimseye hesap vermeden rahat rahat acimi yasiyordum. Yasayan olu gibi oldugumu annemden onun gozunun onunde olmadan daha rahat gizliyordum.
Tabii ki bu halimin tek sebebi Anil degildi. Son senenin stresi, hayatimin en mutlu gunlerinden sonra en yalniz ve mutsuz gunlerini gecirmem, haftaya Simal'le gorusecek olmam vs vs..
Ama tabii ki %70inin sebebi Anil.

Ustumu giyinmek icin aynanin karsisina gectim. 52 den 47 kiloya dusmustum, hic hos gozukmuyordu bence. Ustume tayt ve tisort gecirdim, omuzlarimda kestirdigim dalgali saclarimi elimle tarayip kirmizi new balance'larimi giydim. Siyah deri kulakligimi alip asagi kostum. Biraz temiz hava iyi gelirdi.
Canim bir sey yemek istemedigi icin portakal suyu icip disari ciktim. Bardaktan bosanircasina yagmur yagiyordu. Aklima Anil'la ilk opusmemiz geldi. Yanaklarimdan suzulen yagmura karismis goz yaslarini silip iceriden yagmurlugumu aldim. Hirsla kosmaya basladim. Kulakligim da son ses acikti. Kostukca kostum, sanki ne kadar gidersem gideyim, icimdeki sinir, aci ve ofkeye az kaliyordu bacaklarimdaki aci. Kostum, daha hizli kostum. Yere yigilmak uzereydim. Ama durduramiyordum kendimi. Sahile gelmistim. Kendimi dalgarin kumlari dovdugu yere attim. Kopeklerini gezdiren bir kac kisinin tuhaf bakislari arasinda bacaklarim denizin icinde, sirilsiklam olmus bir sekilde dakikalarca agladim. Kumlara yattim. Yagmur dinmis, pembe gokyuzunde tatli bir gokkusagi cikmisti. Derin bir nefes alarak ayaga kalktim. Guclu olmaya calisarak bacaklarim titreye titreye eve gittim.

Ben Aşık Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin