Bir oyu ve yorumu eksik etmemeniz dileğiyle iyi okumalar! Jfjskfishf
Ağzımdan çıkan suların bir kısmı garsonun üzerine gelmişti. Tiksinerek bana baktı ama bir şey diyemeden geri çekilip yanımdan uzaklaştı. Ne de olsa 1D'nin özel konuklarındandım. Arkasından özür dilemeye yeltensemde motosiklet seslerinden beni duyacağını sanmıyordum. Sahile bir düzine motosiklet sürücüsü gelmişti. Fazlasıyla havalıydılar. Deri, siyah ceketleri ve vampir filmlerindeki yakışıklı çocukların ki gibi saç stilleriyle sahildekilerin tüm ilgisini üzerlerine çekmişlerdi. Ama ben sadece birine odaklanmıştım. Aralarındaki tek kıza. Lily'e.
Scott'un motosikletine binmişti. Kendi sürmeyi bilmiyor olmalıydı. Belki de biliyordur ama Scott ile gelmek istemiştir. İlk ihtimalin doğru olmasını umarak gözümü Lily'den çekip yan tarafta bana el sallayan Calum'a çevirdim.
Kahretsin!
Bana bakıp imalı imalı sırıtmaya başlamıştı bile. Hah, birde göz kırpıyordu! En sert bakışımı suratıma yerleştirip ona fırlattım ama umrunda bile olmadı. Kıkırdayıp duruyordu. Diğerlerine fark ettireceğinden korktuğum için hızlıca onun yanına gittim ve kolundan çekiştirmeye başladım. Bana karşı direniyordu.
"Mike, yavaş olsana biraz! Kolum kıpkırmızı oldu." dedi acıyla inleyerek. Luke'un tuhaf bir şekilde bize baktığını görünce ikimiz de yapmacık bir gülümsemeyle ona baktık. Luke, gözlerini devirip önüne döner denmez tekrardan Calum'ın kolunu sıkmaya başladım. "Bir anlaşma yapmıştık, 50 dolar karşılığında. Onlara fark ettirmemen gerekiyordu, gerizekalı şey!" dedim çocukların yanından yavaşça onu uzaklaştırırken. Ofladı ve kısık bir sesle "'100 dolar vermen gereken ama fakirliğin yüzünden veremediğin anlaşmayı mı diyorsun?" dedi alayla. Gittikçe sinirlendiğimi görünce tavrını değiştirmek zorunda kaldı. "Tamam, bundan sonra daha dikkatli olurum."diyince rahatladım. Konuşmama izin vermeden devam etti "Onun yanına git.Konuşmaya çalış." diyince şaşkınlıkla ona baktım. "Delirdim mi sen? Ona ne dememi bekliyorsun ki? Hey, Lily. Geçen bana cevap vermeden gitmiştin. Hatırlıyor musun?' dememi mi?" diye sordum. "Neye cevap vermemişti? Hiçbir şey anlamadım. Olayı bana anlatsana."dedi heyecanla. Biraz düşündükten sonra anlatmaya karar verdim. Birine danışsam iyi olurdu. Bu kişinin Calum olması pek hoş değil ama Luke ve Ashton'dan daha iyidir en azından. Anlatmaya başlar başlamaz beni susturdu. Çocuklardan birinin geldiğini düşünüp arkama baktım fakat yanılmıştım. Lily tüm güzelliğiyle karşımda dikiliyordu. "Benim gitmem gerek, görüşürüz Michael." diyerek yürümeye başladı Calum. Yanımdan geçerken fısıldayarak "Bol şans." demeyi ihmal etmemişti. Giderken gülmeye başladı. Lily kaşlarını çatıp bana bakınca ona bir açıklama yapmam gerekti. "Kendi kendine espiri yapıp gülüyor. Calum işte ne beklersin? O hep böyledir. Aptal biraz kendisi. Ondan neler çektim bir bilsen... Ha tabi bundan iki tane daha var. Hepsi birbirinden beter. Beni hiç rahat bırakmıyorlar. Sürekli beni deli etmeye çabalar gibiler." dedim tek nefeste. Biraz fazla mı konuştum? Bence öyle. Lily'nin surat ifadesinden de belli oluyordu. Gülerek saçını kulağının arkasına attı. "Seni anlayabiliyorum. Ashley de öyledir." dedi ve duraksadı. "Yani en yakın arkadaşım." Gülümsemeye çalıştım ama karnım kasıldığı için zor oluyordu. Bir kız gibi hissediyordum. Kendimden iğrenmeye başlamıştım şimdiden. "Neden cevap vermemiştin?" dedim ve anında pişman oldum. Utandığını görünce konuşmasına fırsat vermedim. "Bugün burada çalacağız. Dinleyebilirsin artık."dedim. "Çok sevindim, gerçekten performansınızı merak ediyorum. Bu sefer izleyeceğim, söz." diyerek gülümsedi. O sırada Scott da gelmişti.
"Lily, acilen gitmemiz gerek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Belong With Me
Fanfiction"Bir başkasının değil benim olmanı istiyorum. Sen bana aitsin." dedim kendim bile zor duyabileceğim bir sesle. Göz yaşlarından biri sıkıca tuttuğu elime düştü. Gözlerim kapanmadan önce duyduğum tek şey "Beni bırakma." demesi olmuştu.
