7.Bölüm (Kim gelmiş olabilir ki ?)

434 21 5
                                    

~EMMA~

Tom elinde küçük bir postit tutuyordu.Üzerinde "Bu gece o beni öldürebilir,o derece diyorum. Hoşçakal kitaplığım."
yazıyordu ve sonunda kocaman gülen bir surat vardı.
Sanki çok iyi bir şeymiş gibi.
"Tom,üzerinde tarih falan yazıyor mu? "
"Hayır.Maalesef yazmıyor.Bunu yanıma alıyorum.Belki bulduğumuz her şeyi birleştirdikten sonra bize bir sonuca ulaşmamız için yardım eder."
"Haklısın.Şu kitaplığı iyice karıştıralım."
Küçük kitaplığın içinde bir sürü hatta neredeyse taşacak kadar kitap vardı.Kitapları kitaplık tam çıkarıyor, içlerine notlar bırakılmışmı diye bakıyorduk.Kitapların sayfalarında hep bir kadın bir adam ve küçük kız figürleri çizilmişti.
Aynı anda "Bunlar Julia'nın çizimleri olmalı"dedik.
"Herhalde resim yapmayı çok seviyordu."
Bütün kitaplığı karıştırdık.Kitaplık tahtadandı ve tahtanın üzerine yine çekirdek bir aile figürü kazınmıştı.
"Bu kızın aileye karşı bir hassasiyeti varmış bence.Yaşlı kadının söylediği gibi.Ailesi onu terk ettiği için psikolojisi bozulmuş olabilir."dedi Tom.
"Ben şöminenin üstünde duran bibloyu inceleyeceğim.Sen kitapların içini son kez kontrol et."
"Tamam."
Şöminenin üstündeki biblo dikkatimi çekmişti.Küçük kızın elinde balonlar vardı ve onlara sarılmıştı.Kucağı balon doluydu.Elime aldım .Tüm dikkatimle küçük kızın yüzünü incelerken bir anda elimden kayıp yere düştü ve parçalandı.
"Emma iyi misin ? Ne oldu ?"
"Ne olduğunu anlayamadan elimden kayıverdi.Bir şey yok ben iyiyim."
Kırılan parçaları bir araya topladım ve tekrar şöminenin üstüne koydum.Fakat yere tekrar bakınca yerde ufak pembe bir kağıt parçası olduğunu gördüm.Bu minik kağıt o biblonun içinden mi çıktı ?
Kağıtta "İnsalardan nefret ediyorum özellikle de küçük kız çocuklarından !!" yazıyordu.
Tom'a gösterdiğimde onunda aklına hiç bir şey gelmedi.
"Ben kitapların arasına baktım da kurutulmuş çiçeklerden ve sayfalardaki minik aile çizimlerinden başka hiç bir şey bulamadım."
Daha sonra koltukların aralarına baktık.Burada da hiç bir şey yoktu.
Mutfağa girdik,büyük bir yer bekliyordum ama küçücüktü.
Dolaplara baktık.Buzdolabının içinde de bir not vardı.
"Şaka yapmıyorum beni öldürebilecek bir sürü kişi var..HAHAH.Şaka yaptım.Dadı!"
Dadı mı? Bu kızın aklı yerinde olmadığı kesindi.Dadı diye kastettiği o yaşlı kadın olabilir miydi?
Tom yüzünü ekşiterek bana baktı.
"Şuraya bak.Yemek yanık bir şekilde tencerenin içinde duruyor.Hiç ellenmemiş."
Tencerenin biraz yanında kırmızı kalemle "Bu yemek gibi yakacak beni! " yazıyordu ve yine kocaman gülen bir surat resmi çizilmişti.
Ne anlatmak istiyordu acaba?
Biz bulduğumuz bütün notları küçük çantamıza dolduruyorduk.Mutfakta da bir şey yok gibi gözüküyordu.Ağır adımlarla eski merdivenden üst kata çıkmaya başladık.Her çıktığımızda bir merdiven ağlıyormuş gibi sesler çıkarıyordu.
Açıkçası bu ev beni gerçekten ürpertmişti.
Üst katta o kadar büyük bir yer değildi.Karşıda kapısı açık yatak odası görülüyordu.Banyo da onun yanındaydı.Onlardan daha uzakta duran bir oda daha vardı fakat oranın kapısı kapalıydı.
Tom'a "Burası ne odası olabilir?"diye sormak için kafamı çevirdiğimde Tom'un yanımda olmadığını fark ettim.
Kalbim okadar hızlı çarpıyordu ki..
"Tom.."diye fısıldadım.
Baştan ses gelmedi sonra küçük bir gülüş duydum.
"Korkma,buradayım.Banyoda."
"Gerizekalı ! Bana haber versene.Dalmışım ne ara gittin oraya ?! Ödüm koptu ya."
"Sen bana bir şey oldu diye korktun mu ? "dedi ve tüm içtenliğiyle gülümsedi.
Sanırım şuan romantik bir an olmalı.
"Ben,sana bir şey oldu diye niye korkayım be ? Kimsin sen ? Alt üstü arkadaşım gibi bir şeysin."
Baştan gülümsüyordu fakat arkadaşım dediğimde yüzünün düştüğünü fark ettim.
Sonra hiç bir şey hissetmemiş gibi "Tamam ajan." dedi ve banyoya girdi.
Bende peşinden gittim.Ben içeri girince banyo iyice aydınlandı. Feneri aynaya doğru çevirdim.
Aynaya karşı bir korkum oluştu.Sanki aynadan eller beni içine çekecekmiş gibiydi. Aynaya da her yer de olduğu gibi rujla insanlar çizilmişti.
"Hiç şaşırmadım.Bunların fotoğraflarını çekiyorsun dimi Tom? "
"Evet.Hepsini çektim."
Küvetin içinde bir sürü saç vardı.Uzun kızıl saçlar.Klozetin içinde ise hala dışkısı duruyordu.Tanrım sifona niye basmıyor ki ?
Duvarlar pembelikten çıkmıştı.Siyaha dönüşüyorlardı.
Klozetin kapağını kapadığımda üstünde "Notlar bırakmayı seviyorum. Bir kaç gün sonra birileri tarafından katledilebilirim.Artık gelme evime DADI!" yazıyordu.Her zaman ki gibi sonunda durumundan memnun gibi büyük gülenyüz vardı.
"Dadı derken o yaşlı kadından bahsediyor olmalı."diyerek oluşan sessizliği böldü Tom.
Hızlı hızlı banyodan çıktım.Gerçekten daralmıştım.
Yatak odasının eşiğinden odayı süzdüm.Tom elleriyle"Hadi ! "
işareti yaptı.
Yatak hala dağınık,yastık yerdeydi.Odaya girdiğimiz anda yatağın üstünde duran dizüstüne koştuk.Açıktı ve şifresi yoktu.Bu iyi haber.
Bilgisayarda bir belge ve bir fotoğraf dışında hiç bir şey yoktu.
Fotoğrafta küçük bebek ve orta yaşlarda bir kadın vardı.
"Evet.Bu o kadın. Onunla kesinlikle konuşmalıyız.Baksana Julia'ya ne kadar küçük."
"Yüzü düşük görünüyor."
Daha sonra belgeyi açtık.Çok uzun bir şey gibi görünmüyordu.
"Annemi seviyorum.Babamıda.
Hayır.Onlardan nefret ediyorum.
Ama...
Beni onlardan Dadı ayırdı.Çünkü Dadı bir çocuğa sahip değildi.Beni istedi.Beni..
Çocuğu olsun istedi.
Annemi zorladı.Babamı da öyle.
Ama annem neden kabul etti ?
Belki de tehdit etti ?
Yada Dadının dediği gibi benim doğmamı hiç istemediler.
Beni bırakıp gittiler.Eğer öyleyse annemin öldüğüne mutlu oldum.Babamında.Ben artık hiç bir aileyi sevmiyorum.Yada yada seviyorum."
Tom ile 10 saniye bakıştık öyle boş boş.
Odada bir yatak bir de dolap vardı.Başka hiç bir şey yoktu.
Dolabın içini açtım.Korkarak.Tom hala intarnete bağlanıp kızın sosyal medya hesaplarına bakmaya çalışıyordu.
"Emma.İntarnete bağlanamadım ama kızın hesabı açık.Bak şu fotoğrafa bak şok olacaksın."
Fotoğrafı görünce gözlerim pörtleyecek zannettim.
Bu Julia'ydı ve yanında Jack'te vardı.Yatıyorlardı ve çıplak olmalıydılar.Örtü göğüslerine kadar çekiliydi.Bu fotoğrafı Jack'e atmıştı.
"B..bi..bir ili..ilişkisi varmış.Ben inanamıyorum hem de şaşırtıcı olan bu değil. Jack ile. Ondan yaşça büyük biri ile." dedim.
Cidden buna inanamıyorum.Gözlerime inanamıyorum.
Tam o sırada aşağıdan bir tıkırtı geldi ve tıkırtı gitgide büyüdü.
Yüreğim ağzıma gelecekti.Yakalanacaktık saat 4.30 du.Kim gelmişti bu saatte? Ölen kişi Julia'nın evine.
"Emma ! Tanrım saklanmalıyız.Sen sen yatağın altına gir bende dolaba gireceğim.Umarım dolabı açmaz.Umarım."
Aceleyle yatağın altına girdim.
Tom'da dolabın içine girdi.
Aşağıdan şu ses duyuldu.
"Tatlım.Merak etme ben geldim.Evine bir bakayım.Neler yapmışsın ?
Aa en sevdiğin bibloyu kırmışsın. Mutfakta her şey yolunda galiba diyecektim ki canım yine yemeği yakmışsın.
Aa noldu ? Sen iyi misin canım ?"
Kiminle konuşuyor bu kadın ?
Ne diyor ? Yemiş kafayı. Çok korkuyorum.Ya yakalanırsak!
Bizi canlı canlı doğrar bu .Hırsızlar diye..
Sonra yine sesi gelmeye başladı.
"Yine gitmemi mi istiyorsun ?
Tanrım yine gitmemi mi istiyorsun? Belasın sen bela.
Pislik ! Sevmiyorsan sevme beni.
Girmemi istemediğin evin başına yıkılmalıydı! Özelliklede o deliliğini yaşadığın odan! ! "
dedi ve aşağıdan çok büyük gürültüler gelmeye başladı.Sanırım her şeyi dağıtıyor.
Sonra kapı çarpma sesi geldi ve tekrar sessizlik oluştu.Tom dolaptan çıkmıştı.Bende yatağın altından sürünerek çıktım.
"Emma..Gerçekten de Dadı sence..."
"Olabilir.O..Şuan şüphelendiklerimde başrolde."
"Sonra bunu konuşuruz.Şimdi çok zamanımız yok.Gel ! Şu odaya bakalım.Kapısı kapalı olan odaya..

🔎🔍🔎🔍🔎🔍🔎🔍🔎🔎🔍🔎🔍🔎


             💢8.BÖLÜM YAYIMDA💢

"Ve işte kapısı Kapalı Olan Odanın kilidi açılmıştı."Klik !'
   Tom yavaşça kapıyı açtı...

             💢8.BÖLÜM YAYIMDA💢

~Kasabadaki  Cinayet~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin