Uzun bir süre D-C oynadık çok deli sorular. Çok deli şeyler yaptık. Çok eğlenceliydi şu vakitler. Boran, belki iyi olmayıp benim tarafımda olsaydı güzel olurdu da. İkimiz çok zıt insanlarız. Biz olamayız. Boran ayağı kalkıp elini uzattı, elini tutup bende ayağı kalktım. Kısa bir gülüştük ve ben yatağına uzandım. O önce tereddüt etti sonra gelip yanıma uzandı. Arkamı dönüp gözlerimi kapadım. Evet şuan onunla aynı yatakta yatıyordum. Şuan neden ona bağırıp çağırmıyordum, bilmiyordum. Yavaşça uykum gelmişti ve uykuya dalış yaptım.
Borandan
Hislerimi şuan tamamen kaybetmiştim. Ne hissedeceğimi hiç bilmiyordum. Onun yanında hep böyle oluyordum ve bu can sıkıyordu.
''Miray..'' diye seslendim ama cevaplamadı. Uyumuştu, doğrulup bağdaş kurdum ve onu izledim. Ellerimi saçlarında gezdirdim. Ne yapıyordum ben? Geri yatmıştım ve gözlerimi sıkıca kapamıştım. Onu görüp hissetmem gerekiyordu o bana yasaktı.
********(SABAH)***********
Kuşlar cıvıl cıvıl öterken, ağacın dalları camıma vururken dışarıdan gelen yağmur ve nem kokusuna açtım gözlerimi. Yanıma dönüp Miray'a baktım ve hala uyuyordu. Kalkıp aşağı indim. Koşarak az ilerde ki bakkala gittim ve kahvaltılık bir şeyler aldım. Geri ağaç evime döndüğümde Miray uyanmış, sersem sersem bakınıyordu.
''Günaydın Melek..'' dedim, ne ne ne ben melek mi demiştim ona.. Bana baktı ve tek kaşını kaldırdı.
''Melek derken?'' dedi ve ayağı kalkıp yanıma geldi. Elimde ki torbadan ekmek kopartıp ağzına attı.
''Şey aç mısın?'' dedim ve elimdekileri masaya koydum ve hazırladım.
''Aç sorusu az bile. Ölüyorum...'' dedi ve masaya geçip ağzına tıktı birkaçını. Bende oturdum ve tane tane yemeye başladım. O ağzına tıkarken ki yanaklarının dolması çok tatlı gösteriyordu onu.
''Yavaş, boğulacaksın. '' dediğimde duymamazlıktan geldi. ''Kilomu aldın sen?'' dediğimde öksürmeye başladı ve bana baktı.
''Ne kilosu be! Sakın bir daha ağzını açma şurada yemek yiyorum. Adap var!'' dedi ve devam etti yemeye.
''Peki seni adaplı kız. Dikkat et ama çok fazla yemek fazla kalori demek fazla kalori de kilo demek!'' dedim ve ağzıma ekmek atıp güldüm. Bana bakıp güldü ve yanında ki ekmeği fırlattı. Kısa eğlenceli vakitlerden sonra masadan kalktık ve aşağı indik.
''Yollar ayrılıyor Şeytan Kız.'' dedim.
''Ah, ne kadar üzgünüm (!) '' dedi gülerek. Yavaş yavaş yaklaştım, o da bana yaklaştı aramızda küçük bir sarılma oldu ve hemen geri çekildik. Bana utana utana el salladı ve gitti. Bende arkasından baka kaldım. Bu günü unutmayacağım.
Miraydan
Ben biraz önce ne yaptım? Ona sarıldım. Çeteden biri bir duysa bunu of. Sonunda telefonumu elime aldım ve açtım. Oha anasını satayım. 1999 mesaj 152 arama 12 bildirim 1 güncelleme. Ölsem ne olacak acaba? En çok arayana baktığımda Alihan'ı gördüm. Onu aradığımda hemen açtı.
''Kızım sen neredesin lan! Öldük meraktan! En son Muratla imişsin. Sonrası yok!'' dedi bağıra bağıra. Bir kaç saniye telefonu kulağımdan çektim ve konuştum.
''İyiyim tamam. Gel beni al.'' dedim.
''Neredesin?'' dedi telaşla.
''Kavuk Parkının yakınlarında.'' dediğimde telefonu kapadı. Hemen bir bank buldum ve oturdum. Bir kaç dakika sonra motorla Alihan geldi. Arkasına bindim ve her zamanki tepeye gittik. Motordan iner inmez sıkıca kollarımdan tutup gözlerimin içine baktı daha sonra hemen sarıldı.
''Sana bir şey oldu sandım. Yani sandık..'' dedi ve geri çekildi.
''Eh kısmetimizde yaşamak varmış.'' dedim ve güldüm. Beraber oturduk en uca ve konuştuk.
Borandan
Eve geldiğimde aile toplantısı olduğunu fark ettim. Onlara gözükmeden yukarı çıkmaya çalıştım ama yok, gördüler. Sıkkın sıkkın yanlarına gittim ve bir tekliye oturdum. Sözde pislik babam bana bakıp konuşmaya başladı.
''Oğlum, bak senin geleceğinin kötü olmasını istemiyoruz. Aynı şekilde Serkan'ın da.'' deyip Serkan'ı gösterdi ve devam etti.
''Bu nedenle sizi Amerika'ya göndermek istiyoruz. Orada yeni okul yeni hayat yani şehirde hayatınızı devam ettirmenizi istiyoruz.'' dediklerinde hızla ayağı kalktım sinirden ne yapacağımı bilemedim.
''Siz neyden bahsediyorsunuz? Bana sordunuz mu? Kabul etmiyorum! O giderse gitsin ama ben buradayım!'' dediğim gibi yüzüme bir yumruk yemem bir oldu. EVET! İlk defa babamdan yumruk yiyordum. Ben yanağımı tutarken annem babama kızıyor, Serkan sinsi sinsi gülüyordu.
''Gideceksin dediysem gideceksin!!'' dedi babam ve gitti. Annem de peşinden gitti, Serkan salaktan kaçmaya çalışıyordu ki durdurdum.
''Nereye?'' dedim. Bana bakıp kapıyı gösterdi.
''Asla seninle gitmem oraya!'' dediğimde güldü ve çekildi.
''Ben sanki çok istekliyim.'' dedi ve gitti. Sinirden koltuğa yumruk attım ve ayağımı masaya geçirdim. Gitmek istemiyordum eğer gidersem onu bir daha göremem. Onu kazanamamışken kaybedemem. Olmaz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyiler ve Kötüler (Tamamlandı)
Teen Fictionİki düşman okulun öğrencileriydi onlar. Bir Lider Boran , diğer bir Lider Miray. Sizce bunların hikayesi nasıldı? *********************