''Demek her şey benim içindi.'' dedi boran, beraber sahilde bir kaç saattir yürüyorduk ve ben her şeyi anlattım ona. Bazen çok şaşırdı bazen çok mutlu oldu. Yorulmuştuk ikimizde, bir banka oturduk.
''Peki ya neden ya neden hiç aramadın!'' dedi. Kaç saattir aynı soruyu sorup duruyordu.
''Sessizce okyanusu izlesek.'' dedim ve ona baktım. O da bana baktı ve kabul etti. Gün batımına kadar beraber okyanusu izledik. Hava karardığında da beraber onun evine gittik. İçeri girdiğimde bambaşka yerde olduğumu hissettim.
''Eee Serkan nerede?'' dedim ve salona geçip bir yere oturdum. Hiç konuşmadan eşyalarını askıya astı ve yanıma geldi.
''Sana soru sordum ?'' dedim ona yaklaşarak. Bana bakmamaya çalışıyordu. Kafasını tuttum ve kendime çevirdim. Gözlerimiz buluşunca gözünün dolduğunu görebilmiştim.
''Onu ellerimle hapse gönderdim.'' dediğinde geri çekildim ve ayağa kalktım.
''Ne ne ne ! Anlamadım?'' dedim ve olduğum yerde bir kaç kez döndüm.
''Neyini anlamadın işte. Hapse girdi kasıtlı çocuk öldürmekten.'' dediğinde ona döndüm. Gözlerimi kocaman açmıştım çünkü çok şaşırmıştım.
''Şaka mı yapıyorsun?'' dedim. Ayağa kalkıp karşımda durdu.
''Şaka yapacak bir halim mi var!'' dedi. Doğru söylüyordu şaka yapıyormuş gibi değildi. Yüzünü tuttum önüne gelen saçlarını arkaya attım.
''Tamam şimdi bunları konuşmayalım. Ben geldim Boran ben! Bunu konuşalım. Seni çok özlemişim.'' dedim ve dudağına öpücük kondurdum. Beraber koltuğa oturduk ve uzun uzun konuştuk.
Muratdan
''Bakalım şimdi Miray kendini nasıl kurtaracak!'' dedim kendi kendime ve odaya girdim.
''Hoş geldin Murat!'' dedi Miray'ın babası. El sıkıştık ve bir koltuğa oturdum.
''Kızımın durumunu öğrendim. Ama yanlış yapıyor. Bu nedenle senin onu yeniden kötü yapmanı istiyorum. O iyi biri olamaz. Onun yeri kötülük. Anladın mı?'' dediğinde kafamı aşağı yukarı salladım.
''E ne duruyor o halde git yap işini!'' dedi. Ayağa kalktım tam kapıyı açıp çıkacaktım ki aklıma onunla küs olduğum gelmişti.
''Efendim, bir sorun var ki ben Mirayla konuşmuyorum yani o benle konuşmuyor.'' dediğimde ayağa kalkıp yanıma geldi.
''Ben o işi halledeceğim. Sen şimdi ilk uçakla Amerika'ya git. Ve karşısına çık. O zaman ben bir şey yapıp sizi barıştıracağım.'' dediğinde el sıkıştık tekrardan ve odadan çıktım. Beni bırakıp Boran'ın yanına gitmek neymiş sen görürsün şimdi Miray!
Borandan
Artık ikimizde uykusu gelmişti çok. Ben esneyerek kalktım, o da kalktı. Ben kendi odama girdiğimde peşimden o da girdi.
''Woaw! Burada ki güzel kız ben miyim?'' dedi gülerek ve fotoğraflara baktı. Ben hiç takmadan üzerimdekini çıkardım. Bana döndüğü gibi gözlerini kapaması bir oldu.
''Ne yapıyorsun sen!'' dedi. Gülerek ;
''Üstümü değiştiriyorum..'' dedim. Arkasını döndü ve ;
''Onu anladık.'' dedi. Üstümü giyinmiştim hemen yatağa geçtim ve başımı yastığa koydum. Bana dönüp yanıma gelip yattı.
Sırtımı ona dönmüş bir vaziyette yatıyordum, o da aynı şekilde bana sırtı dönük yatıyordu. Bir kaç dakika sonra Miray ;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyiler ve Kötüler (Tamamlandı)
Teen Fictionİki düşman okulun öğrencileriydi onlar. Bir Lider Boran , diğer bir Lider Miray. Sizce bunların hikayesi nasıldı? *********************