1. Bölüm : Ran'ın Değişik Teorileri

680 21 10
                                    

"Şuna baksana Yugo-San! Ran yine buzdolabını boşaltmış. Bir de bir şey olmamış gibi not bırakmış!"

"Ne yazmış peki?"

" 'Buzdolabı temizlendi, cici anne. İçin rahat olsun.' diye bir şey yazmış. Resmen bizimle dalga geçiyor. Aptal çocuk. Bıktım onun bu dengesiz hallerinden. Sana fazla ilerlemeden hastaneye yatıralım demiştim."

"O bir şekilde ordan da kurtulur. En iyisi onu doğal haliyle kabul etmek."

                                                  ********

 -RAN-

  Cici Annemin ve babamın bağırışlarını ağaçevden rahatça duyabiliyordum. Yine onları delirtmeyi başardım. Haha, muhteşemim! Yaşasın! Ben böyle kendimi överken gözüm saate takıldı; dokuza çeyrek var! Birden içimdeki şeytan 'Kalk okula git' dedi, ama ben iyi çocuğum, şeytana uymam. Bu yüzden kendimi yumuşak yatağıma bıraktım. Rahatımı bozan mideme kızarak dün gece buzdolabından arakladığım yiyecekleri yemeye başladım. 

"Ran! Çabuk hazırlan! Okulun ilk gününden öğretmenlerini delirtmeyi mi planlıyorsun?"

Babamın bağırışlarıyla içimdeki ergen ortaya çıktı. Ona inat uyuşuk uyuşuk hazırlanıp okulda yapacağım haylazlıkları düşünmeye başladım. Aynanın karşısına geçip tam  'İşte o çok özlediğiniz yakışıklınız!'  diye bağıracakken babam ağaçevime baskın yaptı. Beni kolumdan tuttu ve dışarı fırlattı. Ben söylene söylene kalkıp üstümü çırparken kulağımı çekip zorla arabaya bindirdi. Dikkatli ol, insanların bu yüze ihtiyacı var bakışımı atarken babam kendi kendine homurdanıyordu.

Bütün yolu onun söylenmelerini dinleyerek geçirdikten sonra sonunda okula gelmiştim. İlk defa normal bir şekilde okula vardığımı düşünüyordum ki açtığım kapının birine çarptığını farkettim. Başımı kaldırdığımda sarışın, benim kadar olmasa da yakışıklı birini gördüm. Karşısına dikildiğimde boyunun benden uzun olması sinirimi bozmuştu. Kaşlarımı çatıp ona ters bir bakış atarken bana,   "Önümden çekil, ufaklık."   dedi. Tam o güzel çenesine yumruğu geçirecektim ki babamın kornaya basmasıyla bundan vazgeçtim.

Sakin bir şekilde oradan ayrılıp sınıfıma doğru yol aldım. Sınıfa girdiğimde kendini  yakışıklı sanan ama hıyar ağasından farkı olmayan ve kendini güzel dünya güzeli gören bir grup ergenle karşılaştım. Onları görmezden gelerek arka sıralardan birine yöneldim. Yerime oturup kulaklığımı taktım ve müzik dinlemeye başladım. Tam kendimi kaptırmıştım ki sırtımda hissettiğim bir acıyla yerimden sıçradım ve öğretmenin öfkeden yanan gözlerinin benim üzerimde olduğunu farkettim. Genelde bu tür bakışlarla hep karşılaştığım için hiç aldırış etmeden boş boş yüzüne bakmaya devam ettim.

"Bu yaptığınız hiç hoş değil, küçük adam. Anlaşılan sizinle bu konuda çok sorun yaşayacağız. " diyerek tam yüzüme vuracakken kolundan tutup onu durdurdum ve ayağa kalktım. Boyum ona uzun gelmiş olacak ki yüzüme kafasını kaldırarak bakmak zorunda kalmıştı. Suratına gözlerimi diktim, o da kaşları çatık bir şekilde burnundan soluyordu. 

"Hala küçük bir adam gibi mi görünüyorum, Bay Sherwood? Boyumun uzun olması sizi rahatsız ettiyse hiç önemli değil. Gelişim döneminizin üzerinden otuz yıl geçmesine rağmen halen bir umudunuz var. Lamarck'ın evrim görüşüne göre kullanılan organlar zamanla gelişir  yani çabalarsanız boyunuz uzayabilir. Fakat bu teori çürütüldüğü için üzülerek söylemeliyim ki siz bir UMUTSUZ VAKASINIZ!" 

Sınıfta bir kahkaha koparken Bay Sherwood sinirli bir şekilde kolumdan tutup beni kapıya doğru sürükledi. Kapıyı açtığımızda...

ÖLDÜM MÜ BEN? CENNETTE MİYİM?!

 Multimedya Ran :)

Deli.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin