10.Bölüm

28 0 0
                                    

-Çabuk olsana sürtük. Yakalanacağız.

Mouse elimi tutmuş beni okulun cevresindeki parmaklıklardan geçirmeye çalışıyordu. Kendisi tek elini kullanarak oradan atlayabildi ama parmaklıkların boyu benim bacak boyumdan daha uzundu. Durum böyle olunca parmaklıkların tepesine çıkıp kendimi Mouse'un kucağına bırakmaktan başka yol kalmıyordu.

-Atlayacağım farecik. Tut beni.

Parmaklikları geçip okulun bahcesinden tam anlamıyla çikabilmek için bir de yaklaşik olarak bir buçuk metrelik bir yerden atlamamız gerekiyordu. Mouse beni duyar duymaz beni parmaklıklardan geçirmekten vazgeçip atladı.Bariz bir biçimde sırıtıyordu.

-Kendini süperman filan sandin herhalde farecik.

Söylerken fareciği bastırmıştım. Önce bana dilini çikardı ardından kollarını öne doğru uzattı.

-Etek giymiş olmani tercih ederdim sürtük.

-Piçlik yapma Mouse.

Mouse aşağıda salak salak sırıtırken gözlerimi kapattım ve kendimi aşağı bıraktım. Lanet olası sıska cocuk kesin beni tutamayacaktı ama düşündüğümden çok daha kısa süren bir yolculuk sonrasinda kısa bir çığlık atıp kollarimı fareciğin zayıf boynuna doladım. Dizlerimin arkasında kollarıni hissedebiliyordum. Güçlü ve gergin iki kol beni sımsıkı sarmıştı.Doğrusu bu kadar güçlü olduğunu tahmin etmemiştim.Kim tahmin edebilirdi ki zaten?

Hemen kucağından inip ayaklarımı yere bastım. Hala bana bakıp kocaman sırıtıyordu. Azı dişlerindeki çürükleri bile görebiliyordum. Ee tabii insan bu kadar sigara içip de dislerini hiç fırçalamayinca doğal bir durum oluyordu bu çürükler.

-Şanslısın sürtük. İlk defa kucağıma aldığım bir kızı yatağıma almayacağım.

-Bu şansı bana verdiğiniz için müteşekkirim bayım.

Tam olarak okul sınırlarından çıkmış bulunmaktaydık. Bu Mouse için hayatının en sıradan olayi olabilirdi ama benim için kesinlikle siradan filan değildi. Ben illegal olaylarin insanı değildim. Şu yasadışı durumlarda beyin fonksiyonlarım duruyordu resmen. Ben duraklayınca Mouse kolumu tutup beni ilerlemek zorunda biraktı. Aslinda bir nevi fareciğin peşinde sürükleniyordum. Kocaman adımlari vardı gercekten. Okulun arkasından dolanıp anayola vardığimızda derin bir nefes aldım ve Mouse'un kolumu sıkıca kavramıs olan ellerini bedenimden uzaklaştırdım.Sonunda nefesim düzene girdiğinde yere olduğu gibi oturdum ve bacaklarimı asfalt yolda düpeduz uzattım. Fazla aksiyon beni yoruyordu anlaşılan. Zaten bacaklarım şu atlama sırasinda fazlasıyla kasılmışlardı. Mouse yanıma çömelip bir elini bacağıma koydu.

-Eee sürtük ne yapmak istiyorsun?

-Mümkünse birazcık uyumak.

Beni duyar duymaz bir kahkaha atti. Öyle bir kahkahaydı ki Bay Hawks sesimizi duyup bizi okula geri götürmek icin gelecek sandim. O art arda alışılmadık kahkahalar atarken ben saşkınlıkla izledim.Ne vardı ki bunda, sadece uyumak istediğimi söylemistim değil mi? Acaba Mouse ve onun arkadaşlarinın aleminde uyumak kelimesinin bilmediğim,fazla terbiyesiz ya da bir kizın bir erkeğe asla söylememesi gerekn bir anlamı vardı da ben mi bilmiyordum? Sonunda kahkaha atması bittiğinde konusmaya başladı. En azından şimdi daha az ses çıkartıyordu.

-Yani sürtük bunca şeyi bana sadece uyumak icin yaptırmadın değil mi? Sen ciddi ciddi muhallebi çocuğu olup çıktın. Önümüzdeki bir ay boyunca sana muhallebi yemeyi yasaklıyorum.

-Ha ha ha cok komiksin gercekten Mouse. Ciddi anlamda yorgunum ama ne yapacağımızı bilmiyorum açıkcası. Ayrıca bunu bana sorman çok saçma.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 16, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARINCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin