6. Bölüm

36 1 0
                                    

O öpücüğu olmamış farz ederek hayatıma devam ettim. Hayatında ne kadar fazla pezevenk olursa sen o kadar sürtük oluyordun. Ve ben zaten fazlasıyla öyle görülmüştüm. Elbette bazı geceler ilk öpücüğümü düşünüyordum. Sadece o güzel dudaklara, o mükemmel hisse o kalbi uydurmak için en az o pislik sarışın kadar kötü bir kalbim olmalıydı. Aileme hiçbir şeyi yansıtmamak için fazlasıyla cabalamıştım ve sanırım başarımı babamın son zamanlarda çok yoğun çalışmasına annemin ise kafayı bir yardım derneğine takmasına borçluydum. İki hafta boyunca hiç okumadığım kadar kitap okudum en dil uzatılacak filmleri heyecanla izledim. Çok değil sadece birazcık değiştim ama onun dediği gibi büyütmemeyi başardım. Hiç zorlanmadım. Ne olacaktı ki sanki ben gerizekalının tekiydim sonuçta. Benim yaşımdaki insanlarda son öpüşmemiş şövalye olarak neslimi devam ettirmek pek ilgi çekici değildi. Bir öpücük insanı öldürmez ya da aşık edemezdi değil mi. Ya da beni edemezdi işte. Ya da edebilirdi de ben henüz bilmiyordum.

Her pazartesi olduğu gibi kalkıp giyindim ve haftanın ilk iş gününe özel fazla kaşarlı tost yedim. Babam benim alnıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra annemin dudaklarına geçti. Bu aileyi seviyordum. Her ne kadar ben kusurlu,mutant birey olsam da mutlu olma şerefine erişebildiğim tek yerdi bu çatının altı. Onlar ıslak öpüşmelerinin sesini kulağıma kulağıma sokarken homurdandım. Babam arabasına atlayıp gitti ve ben annemle birlikte okul servisini beklemeye başladım. Kesinlikle beklemeye gerek yoktu servis zaten bir müzik sisteminden daha çok ses çıkartıyordu ama annem benimle birlikte servisi beklemek ve bana el sallamak konusunda oldukça ısrarcıydı. Artık ,iki haftadır alışmış olduğum üzere ayakta gidiyordum. Elbette ki sarışinlar ve onların deri çantaları için ayrılmış fazlasıyla yer vardı ama ben kendimi çanta gibi hissetmeyi kesinlikle istemediğim için o çantalardan birini kaldırıp oturmuyordum. Yoksa tüm boş koltuklar benim yani. Ben ve birkaç kişi servise binerken insanlar kısa süreli homurdanmaya başlarlardı. Ve bir keresinde benden daha küçük ellere sahip bir oğlan bu homrdanmaları duyunca ağlamaya başlamış ertesi günde servisi bırakmıştı. Neyse ki benim umrumda değillerdi. Ben insanların olmadığı bir gezegenden gelmiş olduğum için onların dilini bile çözemiyordum sanırım.

Bay Hawks büyük hatta devasa bir farklılık yapıp sınıfa siyah takım elbiseyle girdi. Bu tarihte bir ilk olduğundan Mouse belki de asla sahip olamayacağı yıllık için bu anın fotoğrafını çekti. Tabii pembe makosenleri karenin dışında tutmak hiç birimize ağır gelmemişti.

-Seçmeli dersleriniz belli oldu çocuklar. Her sene olduğu gibi büyük bir yardımseverlik yaparak sizleri ilk seçtiğiniz iki derse yerleştirdim. Bugünden itibaren ders programınızda o derslerde yer alacak.

Demek yaşam sanatı ve tiyatro derslerine girecektim. Yaşam sanatı dersleri için hiç şüphem yoktu ama tiyatro işi biraz kasıyordu. Zaten o dersi sırf şu Mendy şıllığı için seçmiştim. İlk ders bittiğinde idrar kesem kalbimden daha sık kasılmaya basladı ve ben kendimi tuvalete attım. Mendy ve saz arkadaşları her zaman olduğu gibi teneffüslerde tuvalet havası tenefüs etmekten hoşlandıklarını açıkca gösteriyorlardı. Ah bu gerizekalı fazla zenginler parfümlerini tuvalete götürüp boşaltma işlemlerini bitirdiklerinde kıçlarına sıkıyorlardı. İstemsiz olarak bir kahkaha attım ama kimse beni duymadı. Fazlasıyla derin bir konuya dalmış gibi görünüyorlardı. Acaba hangi moda meselesini memleket meselesi haline getirmişlerdi yine. Fark edilmemeye çalışarak sola doğru kaydım. Şimdi tüm kızları etrafına toplamış Mendy'i ve etrafındaki kızların çıkık popolarını görebikiyordum. Ana sürtük elleriyle saçlarını kabartırken diğer yandan şu ilk günkü rujla dudaklarını boyuyordu.

Fahişe.

Kızlar hayranlıkla onu izliyorlardı ve her saniye birbirleriyle anlaşmış gibi bir onay cümlesi dile getiriyorlardı.

KARINCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin