SİRAYET

7.bölüm

Bir kaç günümüz normal geçmişti.Teona'nın bu suskunluğu hayrı alamet değildi.Bu defa Belli ki büyük Bir şeyler planlıyordu.Getirildiğimiz bu mekan nedenini anlayamadığım bir şekilde bana tanıdık geliyordu.henüz ilk kez geldiğim bir nasıl olurdu da hiç yabancı gelmezdi?Reenkarnasyona inanmak saçma geliyordu ama niye de sorguluyordum.Daha burayı görmüş olabilir miydim?Cevap her zaman ki gibi yok. Bu mekanın tek iyi yanı Malhaz'a daha yakın olmamdı.Korkum ise işkence seslerinin daha yakından duyulacak olmasıydı.Bir hafta sonra pazartesi günü olayın tekrarlanması değişmişti.Sanki sadece benim görmem isteniyordu.Bu sebebten yalnızca uyku anlarımda gösteriliyordu. Malhaz için ise daha zor olacaktı.Öncesind eyalnız kalıyordu.Şimdi odasında dört kişi kalacaktı.Hatta belki de kendiler sanki normalmiş gibi onu deli yerine koyacaklardı.Malhaz yaratıklarıyla da iletişim kurmakta zorlanacaktı.
Bir hafta sonra beş kız bir odanın içinde tavanlardan asma zinirlere hayvan muamelesi yapılarak kollarımızdan asıldık.Yine başlayacaığını düşünürken bu kez işkence değişmişti.Sırada ki işkence hepsinden daha berbat bir hal almıştı.Bu mekan öyle büyüktü ki keşfedilmemiş bir tımarhaneden farksızdı.Mekanın En alt katı Kumarhane olarak hazırlanmıştı.İşte o zaman neden bu kadar az kişi getirildiğimizi anladık.Erkekler için ne planlamışlardı anlamamıştık ama bu defa leş kargaları cuğalacak hem kumar oynayacak hem de bedenlerimizle eğlenip bu durumdan zevk alacaklardı.
İlk akşam Teona bizi zincire vurduktan sonra üzerlerime berbat kıyafetler giydirdi.Sonra aç kurtlar mekana doluşmaya başladı.Çoğalmaya başladıkça bu durum dayanılmaz bir hal alıyordu.Bu mekanın şehrin dışına yapılmasını sebei de belli ki buydu.Odalar kumarhane , gece kulübü gibi bir çok izinsiz alanlar haline getirilmişti.Teona işleri gerçekten de büyütmüştü.Her gece bizi mekanın bir odasına tıkıyor kumarhane alkol masalarına meze niyetine bizi sunuyordu.Bu defa gerçekten cinayet işlemeyi her şeyden daha fazla istemeye başlamıştım.Bu kez bu leş kargalarının hepsini öldürmek istiyordum.
Teona buraya getirdiği erkeler içinde odacıklar oluşturdu.En kötü yanı Malhaz'ın da dahil olmuş olmasıydı.Onlar içinde dövüş ringleri gibi mekanlar hazırlamıştı.Hayvanlarmış gibi onlar için bahis yatırılıyor ve horoz yarıştırılır gibi kavga etmeye zorlanıyorlardı.
Malhaz'ı her gördüğümde ayakta durmaya takati kalmamış yara bere için de oluyordu.Onu bu halde görmek büyük bir acı veriyordu.Bu kez bu mekandan kurtulamalıydık.Yoksa o bizden bu işkencelerle kurtulacaktı.Teona yarasılığı geçmişti artık dozunu arttırmış sırtlanlığa terfi etmişti.Ona bu lakabı takmıştım.
Her gece arkadaşlarımın çığlıkları öyle beynimde yankılanıyordu ki ne uyumak mümkün ne de buna dayanabilmek.Diğer insanlardan farklı olsakta bizimde dayabilme kapasitemiz var.Bizler taştan yaratılmadık ki taş olsaydık bile şimdiye kadar ufalanmıştık.Tabii kimse bunun farkında bile değildi.Zaten farkında olsalarda onlar hallerinde memnun olduğu sürece bizim bir önemimiz onlar için yoktu.Onlar insan değiller ki vicdanları birazcıcık dahi olsa sızlasın.Bir insan insana bunları yapabilecek düzeye geldiyse çoktan insanlığa dair yeteneklerini kaybetmiştir.
Teona bu mekana SWAMP diyordu.Yani batak anlamına geliyordu.Swamp denen bataklıkta çamurda boğuluyorduk.Swamp işkenceleri nedeniyle beynimi kaybetmek üzereydim.Haftalar, günleri , saatleri takip edemiyordum.Teona bizi öldürmeye kararlı olmalıydı.Her gün yüksek dozda morfin enjekte ediyordu.Bizi bağımlı hale getirip kendisine direnmek yerine muhtaç hale getirmeyi planlıyordu. İstemeden bağımlı olmaya başladığımın farkındaydım.Fiyona'nın vücudu daha fazlasını istemeye başlamıştı.Nöbetleri beni korkutmaya başlamıştı.Fiyona benim arkadaşım onun bu tazesizliğine müdale edemememek işkenceden daha çok acı veriyor.Ölmemesi için yalvarırken Fiyona pes etmek üzereydi.Sürekli ölmek için yalvarmaya başlamıştı.
Malhaz bir deri bir kemik bir iskeletten farksız vücudu çürüyordu.Öyle bir çaresizlik ki elimden hiçbir şey gelmiyor.Öylece sevdiklerimin ölümlerine seyirci kalıyorum.Kamer'in vermeye çalıştığı moral dahii yetersiz kalıyordu.
Bir yazı bitirdikten sonra kış başlıyordu.Kışın başlamasıyla ve ulaşımın zorluğu nedeniyle de Swamp müşterileri azalmaya başlıyordu. Yine bir yılbaşı gecesi daha , dışarı da kar yağıyor.Bizim için kış hiç bitmiyordu.Aslında daha doğduğumuz günden beri belki de yaz hiç yaşamadık.Yılbaşının analamı diğer insanlar için yeni umutlar demekti.Kimi ailesiyle , kimi arkadaşlarıyla en güzel vakitlerini geçirirken benim için gece sonunda dilek tutup olacağına inanamak gibi bir düşüncem bile yoktu.Bizim hayatımız Teona'nın kanlı parmaklarında oldukça bu böyle olmaya devam edecekti.
Rüyalarımda kan kokuları almaya başladım.Hem de her gece kıpkırmızı her yer kan , vahşet , cesetlerle dolu uykulardan çığlıklarla uyanıyordum.Swampı kana bulamak en büyük hayalimdi.Bedenim morfine bağlı , yaşamaktansa toprak olmayı tercih ederdim. Morfin yokluğu bedenimi üşütüyordu.Fiyona gibi nöbet geçirip acı içinde kıvranırken ölmek istemenin ne olduğunu daha iyi anladım.Bu işkenceye son vermenin tek yolu Teona'dan kurtulmaktı.Bunu başarmak ise dünyanın en zor işiydi.Swamp'da işler kesat gitmeye başlamasıyla yeni yöntemler bulmak için düşündüklerini tahmin etmek pekte zor olmuyordu.Teona madem müşteri gelemiyor sizler ayaklarına gideceksiniz dedi.Bizi swamptan alıyorlar.İçğrenç mekanlara yolluyorlar işleri bitince geri yolluyorlardı.
Swampın dışına çıkmak kaçmak için iyi bir yol olabilirdi.İyi bir plan yaparsam bunu başarabileceğimi düşünüyordum.Peki ya kaçarsam diğerleri Fiyona ve Malhaz ne olacaktı? Teona kışın en bastırdığı zamanda yeni bir iş aldı.Bu defa beni yollayacağı kişi çok varlıklı biriydi.Bunun en büyük işim olacağını ve memmun bırakmamı söyledi.Bu tam sırasıydı.Teona'nın en büyük işini baltalarsam altından kalkması pekte kolay olmayacaktı.
O gün kalabalık bir mekana gönderildim.Bu eğlence gecesi 3-4 saat kadar sürdü.Teona'nın adamı beni uzaktan izliyordu.Halen nasıl yapacağımı düşünürken gece sonunda zengin adam kolumdan tutup bir odanın içine firlattı.Leş gibi alkol kokuyordu.Bir şey yapmalıydım ve ondan kurtulmalıydım.Etrafıma bakınırken tek gördüğüm pencere kenarında duran tornavida olmuştu.Zengin adam hem alkol içiyordu hem de adının Karval olduğunu ne kadar zengin olduğunu anlatıyordu.Şüphelendirmemek için dans etmeye başladım.Usulce pencereye yaklaştım.Karval alkolünü tazelerken yavaşça tornavidayı alıp arkamda sakladım.Karval elinde alkol dolu bardakla yaklaşıyordu.Cesaretimi topladım.Tam sarılmak üzereyken ani bir hareketle bir an dahi düşünmeden kalbine saplayı verdim.Koca Karval kanlar içinde ayaklarımın dibine düştü.Onun kanlar içindeki bedenine baktığımda asıl Arya'nın tekrar sirayet ettiğini hissedebiliyordum.İşte bu hissi çok seviyordum.Dünya da yaşayan tüm pislikleri öldüremezdim ama onlardan bir kaçını temizlemek mükemmel bir şeymiş gibi geliyordu.Sanki yaratılmamda ki amaç buymuş gibi hissediyordum. Karval'ın cesedini banyoya kadar sürükledimEllerimdeki kanıda yıkayıp kapdan yavaşça çıktım Kolidorun bitişinde Teona'nın adamı bekliyordu.Ona görünmeden işaretleri takip ederek yangın merdivenine ulaştım.Beş dakika sonra dışarıdaydım.Bunu başardıma inanamıyordum. Asıl şimdi başlıyordu.Bundan sonrasında saklanacak bir yerler bulmalıydım.Tabi ki diğerlerine de Swampta bırakamazdım.Onları da kurtarmak için yeni planlar yapmalıydım.Bir de morfin bulmalıydım.Tedavi olacak kadar zamanım yoktu.Bir kez daha hastaneye yatamazdım.
Sabah Teona cinayetimi duyunca delireceğini biliyordum.Yüzünde ki ifade gözümde canlanıyordu. Nereye olduğunu bilmeden saatlerce koştum.Sonunda sahil kenarında güneşin tenime çapmasıyla uyandım.Başucumda ise beni seyreden iri görünümlü 25 yaşlarında bir adam duruyordu.Önce korktum ama halimden kaçak olduğumu anlamaıştı.Korkmamam gerektiğini yardım edebileceğini söyledi.Limana yakın bir balıkçı barınağında yaşıyormuş.Adının Maur olduğunu söyledi. Kendini tanıttıktan sonra Maur güzel bir kahvaltı sofrası hazırladı.Öyle açtım ki ne zamandan beri kahvaltı yapmadım hatırlayamadım.Maur'a hikayemi anlatmak ne kadar doğruydu bilmiyorum ama bir kısmını anlattım.O da artık yanında yaşayabileceğimi bana yardım edebileceğini söyledi.Hatta Fiyona ve Malhaz'ı da kurtarmama yardımcı olabileceğini söylemesine şaşırdım.O benden korkmamıştı.Farklı olmam yaşadığım hayat ve Kamer onun için sanki hiç sorun değildi.Lakin şu morfin işi can sıkıcıydı.Ondan kurtulmam gerektiğini düşünüyordu.Bu düşüncesinde haksız sayılmazdı ama çaresini nasıl bulacağım hakkında bir fikrim yoktu.