''Ne saçmalıyorsun sen Koray? Ne evi, ne dönmesi?'' Heyecanla yerimden kalkmıştım. Artık tek başıma olacaktım. Tek başıma nasıl bununla başa çıkabilirdim ki?
''Ne yapacağız? Bir şey yapmamız lazım.'' dedim Koray'a. Koray odada dönüp durmaya başladı. Bir anda ''Yazlık!'' dedi. Ona şaşkınlıkla baktım.
''Anneannemlerin Kuşadası'ndaki yazlığına gidebiliriz.'' dedi. Anneannem ve dedem yıllar önce vefat ettiği için anneme bıraktıkları yazlığa kimse gitmiyordu.
''Sen deli misin? O yazlığı kimse kullanmıyor. İzin verirler mi sence?'' diye çıkıştım ona.
''Bunu bana bırak.'' dedi gülümseyerek ve telefonunda birkaç yeri tuşladıktan sonra telefonu kulağına götürdü.
''Biliyorsunuz değil mi? Tatilimizi zehir ettiniz. Bizi o kadar heveslendirdikten sonra evcil hayvanmış gibi apartman dairesine kapatacaksınız öyle mi?'' Koray düşündüğümden daha akıllıydı. Annem Koray'ın doğururken çok zorlanmış ve az kalsın onu kaybedecekmiş. Bu yüzden annem Koray'ın bir mucize olduğuna inanıyor ve ne isterse yapmaya çalışıyordu. Annemin iyi niyetini kötüye kullanmış oluyorduk fakat bunu yapmak zorundaydık. Olanları bilmemeleri gerekiyordu ve bizim de daha rahat hareket edebileceğimiz bir alana ihtiyacımız vardı.
''Beni ne mi mutlu eder? Yazlığa gönderin bizi. Hem Yağmur ve Emre de orada yaşıyor. Bari onlarla vakit geçirelim.'' Tırnaklarımı kemirmeye başladım. Koray'ın yüz ifadesi birden değişti ve bana göz kırptı. Oldu bu iş.
''Hallettim.'' dedi.
Sıla'ya kısa bir mesaj atıp Çınar'ı bulmak için otelde gezinmeye başladım. Çınar aramalarıma cevap vermiyordu. Odasında olmadığını fark edince restoran kısmına indim. Dikkatlice baktığımda onu gördüm. Ece ile birlikte. El ele. Daha doğrusu, Ece ona bir şeyler söylerken ellerine dokunuyor ve Çınar da bundan rahatsız olmuyordu. Oradan uzaklaşıp Sıla'yı buldum.
''Evet bebeğim. Ne yapıyoruz?'' dedi Sıla. Az önce gördüklerimi düşünmemeye ve Sıla'ya belli etmemeye çalışarak ''Biz gitmek zorundayız.'' bu sırada Sıla'nın hemen arkasından Kuthan geldi.
''Nereye?'' diye sordu Kuthan.
''Kuşadası'nda bir yazlığımız var Koray ile orada kalacağız.'' dedim.
''İkiniz tek başınıza mı?'' diye sordu Kuthan. Başımı salladım.
''İkiniz tek kalırsanız bu iş daha da kötüye gider.'' dedi Sıla ağlamaklı bir sesle. Kısa bir süre sessizlik oldu.
''Yazlığınız kaç odalı?'' diye sordu Kuthan.
''Kuthan, sorulacak soru mu bu şimdi? Sahibinden.com dan ev mi bakıyoruz?'' dedi Sıla onu susturmaya çalışırken.
''3 tane oda var. Neden ki?'' diye sordum.
''Süper. Biz de geliyoruz.'' dedi.
''Ne?''
''Ne?'' Sıla'yla aynı anda tepki vermiştik.
''Benim burada bir ailem var biliyorsun değil mi?'' dedi Sıla.
''Sıla, yapma nolur. Ailen seni de kardeşini de yeterince serbest bırakıyor. İzin almak zor o kadar da olmamalı.'' dedi. Sıla, Kuthan'a yandan bir bakış attı. Daha sonra bana döndü.
''Bu işi halledeceğiz. Sen git hazırlan. Ben sana haber vereceğim.'' Bu sırada Kuthan, Sıla'ya arkasından sarıldı.
''Ah, sen bana kızdın mı?'' Sıla da sarılmasına karşılık verdi ve birlikte uzaklaştılar.