15

19.8K 840 27
                                    

''Hilal, neden sürekli benden kaçtığını anlayamıyorum.'' dedi Çağlar.

''Sen gerizekalı mısın? Yoksa hobi olarak mı böylesin?'' dedim kendimi tutamayarak. Bir an içime Yağmur kaçtı diye düşünmeden edemedim.

''Yerinde olsam sözlerime dikkat ederdim. Sonuçta...''

''Ne güzel değil mi? İyi ki yerimde değilsin.'' diyerek sözünü kestim.

''İşte bu yüzden seni seviyorum. Her zaman beni kendine çekiyorsun ve hiç hayal kırıklığına uğratmıyorsun. Kaçmaya çalışman hariç tabii ki.''  Adımlarımı hızlandırarak Sıla'yı bulma umuduyla eve ilerledim. Kapıyı açtım. Sıla'nın içeride olduğuna emin olduğum kapıya ilerledim. Kuthan kapıyla arama girerek beni engelledi.

''Çekil önümden.'' dedim.

''Buraya alışması gerek. Dikkatini dağıtıyorsun. Bir süre etrafında olmasan daha iyi.'' Boğazına tırnaklarımı geçirmemek için kendimi sıkıyordum. Ama onun bakışları beni daha çok ürkütüyordu. Geri çekildim.

''Artık Hilal evine gitse daha iyi olur. Bizim başka işlerimiz var. Cenazemiz var.''

''Sıla burada kalmayacak.'' diye çıkıştım. Bana bakmadı bile.

''Ne cenazesi?'' dedi Çağlar.

''Gelince öğrenirsin. Şimdi gitsen iyi olur.''

Tamam, belli ki karşımdaki bu insanlar normal hayatlar yaşamıyorlar. Ancak şimdi de katil olmaya mı başlamışlardı? Ya bize de zarar verirlerse?

En azından artık güvenli bir yerde olabileceğimi bildiğim için arabaya bindim. Çağlar'ın surat ifadesindeki değişim beni ürkütmeye başlamıştı. Rengi birden bembeyaz oldu ve direksiyonu sıkıca tutuyordu. Yol boyunca hiç konuşmadı ve sadece yola baktı. Arada dalgınlığa kapılıp başka arabalara yaklaşıyor ya da kırmızı ışıkta geçiyordu. Evimizin olduğu sitenin girişinde ani bir frenle durdu. Hiçbir şey söylemeden hızlıca arabadan inip koşmaya başladım. Son kez arkama dönüp baktığımda yüzünde hala o ifade vardı. Gözden kayboldu.

Evimizin bulunduğu sokağa geldiğimde  uzaktan bizimkileri görebiliyordum. Herkes terastaydı fakat gergin görünüyorlardı.

''Hilal geldi.'' dedi Yağmur. Çınar koşarak gelip bana sarıldı.

''Hilal, iyi misin?''

''Seni çok merak ettik.'' Arkadaşlarımın benim için endişelenmesini anlıyordum ancak benim aklım hala Koray'daydı.

''Koray, nerede o?'' diye sordum.

''Buradayım. İyiyim, süperim.'' Kardeşime sıkıca sarıldım. İçimde kötü bir his vardı. Sanki Koray'a bir şey olursa her şeyimi kaybedecekmişim gibi bir his.

''Çağlar, ne yaptı sana? Ne dedi?'' diye sordu Çınar. Oturmasına yardım ettim.

''Çok garip, hiçbir şey.'' Kaşlarını çattı.

''Nasıl yani?'' diye sordu Barış. Konuşana kadar onu görmediğimi fark ettim.

''Kuthan'ın yanında duruyordu sadece. Beni oraya getiren oydu. Bunu bana yapan da oydu. Kuthan odadan çıktıktan sonra beni başka yere taşıdı. Sonra siz geldiniz.''

''Bugün  Kuthan bir şey söyledi. Hatta ondan sonra Çağlar'ın yüzü değişti. Beni hemen buraya getirip geri gitti. Sanki kusacak gibi bir ifadesi vardı.''

''Bunda bir gariplik var.'' dedi Çınar.

''Cenazemiz var dedi.'' Barış ve Çınar aynı anda birbirlerine baktılar.

Yaz AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin