1

198 0 0
                                    

Herkese merhaba !
Yeni bir hikayeyle karşınızdayım. Öncelikle biraz karakterlerden bahsedeceğim.

Begüm Ayan
24 yaşında, moda tasarımı mezunu. Italya'da yüksek lisans yapıyor. Sarışın, mavi gözlü. 1.70 boylarında fit bir kız.

Doruk Erayman
26 yaşında. Italya'da mimarlık okuyup daha sonra burada kalmaya karar verir. Kumral, ela gözlü. 185 boylarında iri kalıplı bir erkek.

Ece Serin
Begüm'ün bebeklikten beri arkadaşıdır. Yedikleri içtikleri ayrı gitmez. Begüm ile aynı okul ve bölümden mezun olmuşlardır. Şu an birlikte yüksek lisans yapmaktadırlar. 1.65 boyunda hafif balık etlidir.

Hikaye genellikle Begüm'ün ağzından. Ara sıra başkalarının ağzından yazdığımda belirteceğim. Yeni karakterler katıldıgında bölüm başında tanıtacağım.

3 aydır Milano'dayım. Camdan her baktığımda buranın moda tasarımcıları için harika bir yer olduğuna emin oluyorum. Ben kendi kendime düşünürken salona Ece geldi.
E: Günaydıın.
Dedi ve bana sarıldı. Yüzünde anlamsız bir sırıtma vardı.
B: Neden bu kadar mutlusun bakalım ?
E: Mehmetle konuştum biraz. Aramız düzeldi. Beni görmeye gelecekmiş.
Ece'ye bakıp gülümsedim.
B: Süper bir haber bu!

Onu bu kadar mutlu görmek beni çok mutlu ediyor. Bebekliğimden beri hep o yanımda. Birlikte büyüdük. Arkadaş değil kardeş derler ya aynen öyle benim için.

E: Sana da artık yakışıklı bir Italyan erkeği buluruz.
B: Aman Ece bari sen yapma. Anlaşamıyorum ben onlarla. Ingilizce bir yere kadar.
E: Ben sana çeviri yaparım.
B: Italyan lisesinde okumanın havasını yaparım diyorsun.
Gülümseyip saçlarını geri attı. Elini omzuma koydu.
E: Ee şekerim arkadaşlar bugünler için.
B: Şaka maka yapamam ben yabancıyla. Türk erkeği isterim.
Biraz düşündü ve yüzünde bir gülümseme belirdi.
E: Ya bak aklıma ne geldi. Böyle arkadaşlık siteleri var ya. Üye olsana belki yakınlarda Türk erkeği vardır.
Gözlerimi devirdim.
B: Daha neler Ece.
E: Ya niye ? Güzel kızsın işte.
B: Ne kadar saçma. Yani o kadar insan varken internetten mi tanışacağım ? Hırlı mıdır hırsız mıdır ne bileyim.
E: Ay Begüm valla ömür törpüsüsün.
B: Ben odama gidiyorum Ececiğim.
E: Küstün mü yoksa ?
B: Yok artık niye küseyim ki ? Sadece yatacağım biraz.
E: Iyi ben de yiyecek bir şeyler hazırlayacağım. Seni çağırırım.
B: Tamam canım uyursam uyandır.
Odama giderken aklımda tek bir soru vardı.
"Acaba arkadaş bulma uygulaması indirsem mi ?"
Yatağıma yattım. Uygulamaları incelerken en popüler olanını indirdim. Yakınlarımda bir sürü insan vardı ama bir Türk bulmak neredeyse imkansızdı.
Kısa sürede mesajlar gelmeye başlamıştı. Çoğu Ingilizceydi. Bir kaç tane Italyanca mesajlar vardı. Bu iş olmayacaktı. Uygulamayı silmeye karar verdim o anda içeriden bir çığlık duydum. Koşa koşa mutfağa gittim.
B: ECE NOLDU ?
Ece bana baktı.
E: Ne bağırıyorsun ya elimi kestim sadece.
B: Ödüm koptu. Düştün sandım.
E: Paranoyak mısın?
B: Öf çekil şuradan. Bir domates kesemiyorsun.
E: Domates kesemem belki ama kreplerime asla hayır diyemezsin.
B: Vaaaoov. Krep mi yaptın bana ?
E: Eh yaptık bir şeyler.
Telefonuma bildirim geldi. Elime aldığımda uygulamadan mesaj gelmişti. Inanamıyorum hem de bir Türk !
Hemen profiline girdim. Burada yaşadığı belliydi. Aslında tatlı bir çocuğa benziyor. Oldum olası zayıf ya da kas yığını erkeklerdense iri erkekler hep daha çok ilgimi çekti. Ismi Doruk'tu. Oğlum olursa koymak istediğim isim !
D: Tatildesin sanırım.
B: Hayır 3 aydır buradayım.
D: Ciddi misin? Görmemiştim uygulamada seni.
B: Şimdi yükledim çünkü.
D: Anladım. Genellikle turistik geziyle gelenler oluyor.
B: Ben daha buradayım uzuuun bir süre.
D: Çalışıyor musun ?
B: Yüksek lisans yapıyorum. Sen ?
D: Ben üniversiteyi burada okudum sonra da çalışmaya başladım. Iyi bir mimarlık ofisinde müdür yardımcısıyım.
B: Gerçekten mi ? Ne kadar güzel.
D: Sen ne okuyorsun ?
B: Moda tasarımı.
D: O zaman tam yerindesin demektir.
B: Bakalım öyle gözüküyor. Ne zamandır buradasın ?
D: 8 sene oldu.
B: 8 mi ? Inanamıyorum çok değil mi ?
D: Ben düzenimi burada kurmaya karar verdim ailem de destekledi. 18 yaşımdayken geldim.
B: Şimdi de 26sın :)
D: Evet. Ama ben senin 3 aydır burada olmandan yaşını tahmin edemem :)
B: 24 yaşındayım :)
D: Güzel. Bence sana buraları ben tanıtabilirim :)
B: Hımm diyorsun :) bunu düşüneceğim.

Mesajlaşmaya o kadar dalmışım ki Ece'nin bağırmasıyla kendime geldim.
E: BEGÜM DALGA MI GEÇİYORSUN ?
B: Ay dalmışım telefona noldu ?
E: 2 saattir seninle konuşuyorum burada.
B: Pardon ya.
E: Kimle konuşuyorsun ?
Telefonumun ekranını kilitledim.
B: Hiiç. Arkadaşım.
E: Hangi arkadaşın ?
B: Sevgilim misin sen benim ?
E: Eh bir yerde sayılırım.
Dedi ve güldü.
E: Ee sevgilim söyle bakalim kimmiş bu arkadaş?
B: Hadi sen çay koy bakiyim bana.
E: Özel birisi. YOKSA SEVGILI MI BULDUN?
B: Ya Ece hayranım şu abartmana.
E: Lütfen söyle. Allah aşkına.
B: Istanbul'dan Cerenle konuşuyorum.

Ece'nin yüzü asılmıştı. Ceren universitede bizim sınıftaydı. Beni çok severdi. Ece'de onu kıskanırdı. Onun yerine Ceren'i daha çok sevmemden korkardı. Ama ona Doruk'tan bahsedemezdim. Onu susturmanın tek yolu Ceren demekti. Nitekim öyle de oldu.

Telefonuma mesaj geldi.
D: 2 saat sonra seni alabilir miyim :)
B: Neden :)
D: Gezdiririm seni :)
B: Bilmem ki olabilir :)
D: O zaman önce ************ bu numaraya konumunu atabilirsin :)

Neden bilmiyorum ama bu çocuğa çok ısındım. Yani ne bileyim belki hassas olduğum bir dönemdir ama ben işimi şansa bırakamazdım. Normalde internetten bu kadar çabuk buluşmazdım. Yüzümde bir gülümsemeyle numaraya konum attım.

D: Bana yakınmışsın. Gelmek için sabırsızlanıyorum :)
Cevap vermedim. Çünku ekrana boş boş bakıp gülümsemekle meşguldüm.
E: Begüm. Sen ne karıştırıyorsun?
B: Hiiiç. Ben duşa giriyorum.
E: Dışarı mı çıkıyorsun?
B: Evet biraz yürüyüş yapacağım.
E: Aa süper ben de gelirim.
Bir an panikledim.
B: YOK YOK OLMAZ.
Ece bana baktı. Bir şeyler karıştıracağımdan emin olmuştu.
E: Güzel. Peki o zaman bu sır gibi sakladığın şeyi ben illa öğrenirim.
B: Biraz kendi kendime zaman geçireceğim hepsi bu.
E: Tamam yedim ben tamam.
Biraz daha Ece'yle zaman kaybedemezdim. Direkt duşa girdim. Nude tonlarında makyaj yaptım. Sırada ne giyeceğimi düşünmek vardı. Eğer topuklu giyersem ve çocuk benden kısa kalırsa olmaz. Ama topuksuz çizmem yok. Hava serin offf. Kısaysa kısadır napalım tarzımdan ödün veremem. Aynanın karşısına geçtim. Siyah dar bir elbise giydim. Içime siyah kilotlu çorap. Siyah diz üstü çorap çizme ve üstüme toz pembe peluş kürk. Saçlarımı düzleştirdim. Aynaya baktım ve harikaydım.
Telefonum çaldı. Allah'ımmm sesini duyacaktım. Ilk defa bu kadar heyecanlandım birinin sesini duyacağım için.
D: Ben 5 dakikaya oradayım hazır mısın ?
B: Hazırım gelebilirsin.
D: Tamamdır geliyorum görüşürüz.

Şimdi sırada Ece'ye gözükmemek vardı.
Tam sessizce evden çıkarken.
E: Kendi kendine takılmak için biraz fazla buluşma kombini değil mi hayatım?
B: Çıkmam lazım öptüümmm.

Ece'nin ağzından.
Adım gibi biliyorum biriyle buluşacak. Madem sen söylemiyorsun ben öğrenirim. Cama doğru yanaştım. Son model bir spor araba bekliyordu kapının önünde. Anlaşılan zengin birini bulmuş. Gerçi çocuğun zengin olmasina gerek yok. Begüm hep mütevazi bir hayat sürdü. Ailesinin aşırı zengin olmasına rağmen. Bir kere para lafı yaptığını görmedim. O zenginliği geri plana atar hep. O yüzden bu araba onu etkilemez. Ama içinden çıkan çocuk onu kesinlikle etkileyecektir. Kapıdan Begüm'ü görür görmez arabadan indi. Begüm'ün elini öptü. Kapısını açtı. Tam bir centilmen ! Dış görünüşü ve bu kibarlığıyla çok zaman almadan Begüm'ün aşık olacağına eminim !

Arkadaşlar vote ve yorum atarsanız çok sevinirim ❤ Yeni bölüm 1 - 2 gün içinde gelecek bakalım yeni bir aşk başlayacak mı ? Yoksa beklenilenin aksine birbirlerinden hiç hoşlanmayacaklar mi göreceğiz.
Hepinizi öpüyorumm 😗

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin