TESADÜF

3

Doruğun ağzından.
Bir insanın hayatı sabahtan akşama kadar nasıl değişebilir ? Belki bir kızla tanışırsan olabilir. Hele ki Begüm gibi bir kızla. Gülüşü, kokusu, utanınca kızarması... Neler saçmalıyorum ben. Koskoca Doruk Erayman bir kıza bu kadar kolay bir şeyler hissedemez. Hissetmemeli. Daha önceki tecrübelerimden ders almalıyım. Ama ya gözleri ? O deniz gözlerde kim boğulmaz ki ? Ohoo ben çoktan düşmüşüm o denize. Acaba yarın buluşalım desem mi ? Çok mu üstüne düşmüş olurum ? Amaan ne kaybederim ki ? Hem o da benden etkilendi. Kim olsa etkilenirdi. Hayalindeki modacıyla tanıştırdım. Ama benden etkilensin. Yaptıklarımdan değil. Ailemden ya da mesleğimden değil. Öyle bir ailenin kızına müdür yardımcılığı basit bir meslek. Beni severse böyle sevsin. Sonra ben ona açıklarım gerekeni. Sahi ben ona buluşalım diyecektim. Dur bir mesaj göndereyim. Yok yok olmaz öyle. Aramak en güzeli. Hem parmakları yorulmasın hem de ben sesini duyabileyim. En iyisi aramak.
Rehberde Begüm'ü buldum aradım. Yüzümde bir gülümsemeyle telefonu kulağıma götürdüm. Sonrasında yüzüm düştü.
Dııt dııt dııt dııt.
Telefonu sehpaya bıraktım. Kiminle konuşuyor olabilir bu ? Tabi sınıftaki erkekler boş bırakmıyordur. Belki de internetten tanıştı benimle olduğu gibi. Belki de Türkiye'de biri vardır. Sen benim sevgilim ol bak bakalım o zaman rehberinde insan kalıyor mu ? Belki de ailesidir. Sonuçta ailesiyle konuşması çok normal. Telefonumun ekranı aydınlandı. Mesaj Begüm'dendi.
B: Seni aradım ama meşgulsün sanırım. Müsait bir zamanda döner misin bana ?
Inanamıyorum. Ben burada şizofren gibi davranırken aynı anda birbirimizi aradığımız için meşgulmüş.
Hemen aradım. Telefonda o sıcak ses bana Alo dedi.
Hayatımda duyduğum en güzel Alo olabilir.
Kendini toparla Doruk.
D: Alo. Ya inanır mısın ben de seni arıyordum. Aynı anda aramışız ben de ailen aradı sandım.
B: Sahiden mi ? Seni aramıştım ben de.
D: Dur tahmin ediyim. Ne zaman buluşuyoruz demek için.
B: Aslındaa... Bizim okulun bir partisi olacak. Yarın akşam oraya gideceğim. Sen de gelir misin diye sormak için aradım. Hem bu bahaneyle görüşmüş oluruz.
D: Akşam kaç gibi kapınızda olmamı istersiniz güzel prenses ?
B: Saat 9 gibi gelebilirsiniz prens bey. Çünkü biraz uzak. Anca gideriz.
D: O zaman izin verirseniz ben prensesi 7de alıp bir yemek yedirmek isterim.
B: Isteğiniz kabul edildi. Yarın akşam görüşürüz.
D: Görüşürüz prenses.

Begüm'ün ağzından.
Telefonu kapattım ama hala gülüyorum sanırım. Çünkü Ece beni dürtüp kendine gel diye söyleniyor. Hani derler ya aşık olunca midende kelebekler uçuşur diye. İşte benim kalbimde o kelebekler. Her nefes alışımda 2 kelebek oynuyor. Biri benmişim biri de Doruk.
E: Efe sosyetik bir kızla yakalanmış. Bar çıkışında.
B: NE? DORUK MU ? KIMMIS O KIZ ?
E: Alo. Dünyadan Begüme. Kızım sen harbi normal değilsin. Efe diyorum Efe.
B: Cehennemin dibine gitsin sosyetik kızları alıp.
E: Sen tabi bu sırada Doruğu düşünüyordun.

Başımı öne eğip gülümsedim. Çünkü haklıydı.
B: Yarın Doruk beni alacak. Sen de gel birlikte gideriz. Yemek falan yeriz.
E: Yok canikom ben bölümdeki kızlarla gideceğim. Bu çifte kumruların arasında giremem.
B: Sen bilirsin. Ya ben ne giysem yarın ?
E: Hazır değil miydi ?
B: Hazır da ya Doruk beğenmezse ?
E: Seni beğenmeyen çocuğun aklından şüphe duyarım bebek.
B: Bilmiyorum. Bir şeyler içime sinmiyor.
E: Sindiririzz. Git giy gel bakalım.

( kıyafet bu ama kız bu değil arkadaşlar)
E: Kızım olaysın. Kesinlikle bundan başka bir kıyafet kabul etmiyorum.
B: Ayağıma yine nude stiletto giyip elime pembe çanta alıyorum.
E: Tamamsın. Şimdi Doruk düşünsün.
B: Evet ! PEKI SIMDI NE ZAMANI ?
E: KAHVE !
B: DAHA YUKSEK !
E: KAHVEEEEEE !
B: Tamam hakettin. Üstümü değiştirip yapıyorum.
E: Tamam ben marketten kurabiye almıştım.
B: Tamam koyarım ondan da.
Odama gidince aynada tekrar kendime baktım. Acaba o ne giyecekti ? Acaba beğenecek miydi ?
Üstümü çıkartıp tekrar pijamalarımı giydim.  Telefonuma mesaj gelmişti bu sırada.
D: Yarın için bunu giysem olur mu sence ?
Siyah spor bir ceket altında siyah bir pantolon içinde beyaz bir gömlek ve siyah ince kravatıyla beyaz atlı prensim bana fotoğraf atmıştı.
Seni yerler yerler !
B: Şahane olur 👍
D: Sen ne giyeceksin ?
B: Sürpriz olsun.
D: Vaay. Peki öyle olsun.
B: Napıyorsun bakalım ?
D: Aslında pek bir şey yapmıyorum şu anda. Televizyon izliyorum. Sen napıyorsun ?
B: Ben de kahve yapıyorum.
D: Bir gün bana da yaparsın artık :)
B: Söz yaparım :)
D: Anlaştık.
Kahveleri koyup Ece'nin yanına gittim.
Ece'nin suratı asılmıştı. Kesin Mehmet !
B: Noldu sana ?
E: Mehmet.
Gözlerimi devirdim.
B: Ne yaptı yine ?
Mehmet ve Ece'yi ben tanıştırdım. Birbirlerinden hoşlanınca da aralarını yaptım. Ama Mehmet arkadaşken ne kadar iyiyse sevgiliyken bir o kadar çekilmez oluyordu.
E: Saçma sapan şeylere tartışıyoruz. Instagram'a haber vermeden fotoğraf yükledim diye.
B: Aman. Bakma sen ona. Laf eder eder sonra süt dökmüş kediye döner.
E: Gelmeyeceğim diyor.
B: Gelmez olur mu ? Gelir tabi ki her şey hazır.
E: Begüm bilmiyorum. Çok yoruldum artık. Acaba boşa mı çabalıyoruz ?
B: Duymamış olayım. Birbirinizi ne kadar çok sevdiğinizi bilmiyor musunuz ?
E: Evet ama sence de bu kadarı normal mi ?
B: Evet normal.
E: Iyi peki. Sen daha iyi tanırsın Mehmet'i.

Aslında bildiğim bazı şeyler var. Ama bunu Ece'ye söyleyemem. Zamanı gelince kendisi öğrenecek zaten...

Arkadaşlar  bu bölüm kısa oldu kusura bakmayın rahatsızım biraz. Eğer beğendiyseniz vote ve yorum bekliyorumm. Kocaman sevgiler.