4.Bölüm

100 54 16
                                    

Medya: İblis

"Biz anlamayacağız sen anlayacaksın. Çünkü cevap zihninin ve kalbinin derinliklerinde gizli bir yerde."

İşte bunu anlamamıştım.

⚜️🔱⚜️🔱⚜️

Hayat ne kadar da garip değil mi.? İnsanoğlu öleceğini bile bile binmiş hayat denen kamyona durmadan ilerliyor.

Peki ya aşk.. Gerçekten öyle bir şey var mı? Yoksa bu da insanlığın bir aldatmacası mı? Bilmiyorum!

Bildiğim tek şey acının gerçek olduğu. Acı seni sen yapan, imkanın varken hâla insan olmanı sağlayan duygu. Çoğu zamansa gerçek benliğini ortaya çıkaran bir işkence.

Mirza'nın ne olduğunu kendin bulmalısın demesinden epey zaman geçmişti ve ben aralıksız 2 saattir işkence görüyorum.

"Yeter artık! Dayanamıyorum yeter"

Mirza eliyle durmalarını sağlayan bir hareket yaptı. Çok yorulmuştum, bu şekilde daha nasıl dayanırım bilmiyorum.

"Ne o yorulmuş gibi bir halin var"

Tüm sinirimi, acımı, korkularımı, endişelerimi Mirza'nın üzerine kusarcasına öfke ve tiksintiyle suratına baktım.

"Bu şekilde olmam hoşuna mı gidiyor? Siz nasıl ins.. pardon! Nasıl yaratıklarsınız ya? Nesiniz siz böyle?"

Cidden artık yaptıkları yetmişti. Daha bu şekilde ne kadar devam ederlerdi, daha da önemlisi ben daha ne kadar dayanabilirdim.

Mirza'nın bahsetmiş olduğu o küçük odaya gelmiştik, gelişimizin ardından yemek yemiş, biraz da dinlenmiştim. Mirza ise Lavinya'yı nasıl bulacağımız konusunda planlar yapmıştı ama bu planlamanın ardından 2 saattir ellerim zincirlerle bağlı tıpkı bir hayvanmışım gibi işkence görüyordum.

Hangi çağda kalmışlardı acaba.?

Ve benim işkence görmemle Lavinya'yı nasıl bulacaktık hâla anlamış değilim. Tüm öfkemi kusmak için tekrardan Mirza'ya döndüm, şu an için gerçekten de bir hayvandan farkım yoktu çünkü konuşurken hırlıyordum.

"Sizin benimle derdiniz ne? Ne istiyorsunuz benden? Benim tek istediğim bir an önce kardeşimi bulmak. Tamam siz yardım etmezseniz etmeyin, bana onu nerede bulabileceğimi söyleyin yeter!"

"Sen kendine ne kadar güveniyorsun öyle"

Şu hayatta kendimden başka kime güvenebilirimki, ona mı.. bu intihar etmek gibi bir şey olur.

"Şimdi o kızı çok düşünüyormuş ayaklarına yatma burda"

"Anlamadım?"
Gerçekten anlamamıştım ne saçmalıyordu bu böyle.
"Daha açık olur musun? lütfen!"

"Tabi, şöyle anlatıyım kız zaten denizde kayboldu, ne olduğunuz da belli değil. Belki kız çoktan ölmüştür bile, sende bundan istifade kurtulmaya çalışıyor olmayasın.?"

"S-sen ne saçmalıyorsun" sinirden konuşamıyorum bile, bu çocuk kim oluyorda benim hakkımda böyle saçma cümleler kurabiliyor.

DOĞAÜSTÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin