Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin, uçmayı biliyorsan düşmeyi de bileceksin, korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredeceksin. Öyle hayat yaşadımki son yolculukları erken tanıdım. Öyle değerliymişki zaman hep acele etmem bundan anladım.
Okulda hiç abimle konuşmamıştık ben onu görsem bile o beni görmemezlikten geliyordu. buda ister istemez canımı yakıyordu. En acısı hepsi bir Sürtük yüzündendi. Ben bunları düşünene kadar Jiminle eve varmıştık tabi jim'in bizde kalmayı adet haline getirdiği için daha izin vermeyecektim sonuçta onunda bir evi var. Kapıyı açıp jimine görüşürüz diyecektimki benimle birlikte kapıdan girmeye çalıştı onu iterek;
Ben: yahh jim'in git kendi evinde kal biraz kaç gündür bizde kalıyorsun.
Biraz kırıcı konuştum. ah gerizekalı kafam bakarmısın dudakları büzüldü yaa
Jim'in: Pekala sen öyle diyorsan giderim.
Şuan ağlıyacak gibi duruyordu dayanamadım tam gidecekken kolundan tutup kendime çekip dudağına küçük bir buse kondurdum. Hoşnut olmuş olacakki birden sırıtmaya başladı.
Jim'in:Tamam tamam gidicem ama birdakine gine gelicem. Heee geldiğimde o öpücüğün milyon katını alıcamm.
Ben: Yahh fırsatçı neyse daha fazla üşüme hasta olacaksın.
Jimin: Bak beni düşünürmüş. Neyse görüşürüz tombiğim seni seviyorum.
Bende seni seviyorum diyip el salladım ve kapıyı kapattım .Abim gine yoktu çıkışta o kızla biryere gittiklerini gördüm. Bu aralar gerçekten yüzüme bile bakmıyordu.
Odama çıkıp üstümü değiştirdikten sonra televizyonun başına kuruldum evet bugün bir delilik yapıp korku filmi izleyecektim.
Işıkları kapatıp filmi açtım. İlk başları normaldi taaakii yüzü kan içinde bir yaratık çıkana kadar gelişi güzel bir çığlık bastım ve hemen kumandayı alıp filmi kapadım yoksa daha fazla izlemeye kalbim yetmeyecekti.
Hızlıca yerimden kalkıp ışıkları yaktım. Işığı yakar yakmaz kapı çaldı ve birden çığlık attım. Biliyordum böyle olacağını ah salak yoora.
Elime vazoyu alıp yavaşça kapıya doğru yaklaşıyordum.Sanki kapı ben yaklaştıkça daha çok çalıyordu.Kapıya vardığımda besmele çekip yavaşça kapıyı açtım.
Kapıyı açmamla çığlık atmam bir olmuştu neden mi? Çünki karşımda duran kişi ailem ölürken yanımda olan tek arkadaşım john idi.Babam iş için İngiltereye gittiğinde orada tanışmıştık ve o günden sonra en iyi arkadaşım olmuştu son zamanlar görüşemiyorduk.
John:Bakıyorum'da oppanı hiç özlememişsin
Evet lanet olsun ki benden bir yaş büyüktü.
Opppppaaaa diye bağırarak sıkıca sarıldım.sonuçta iki yılın acısını çıkarmak lazım
John:hey hey yavaş ol boğdun beni, bu kadar özleyeceğini bilseydin daha önce gelirdim.
Ben:hadi içeri geç konuşacağımız çok şey var.
John içeri geçip çoktan koltukları bulmuştu,tam kapıyı kapatıcağım sırada çalılıklardan ses gelmişti.kedi olduğunu öne sürerek fazla umursamayıp kapıyı kapattım ve john'un yanına gittim.