AÇILIŞ

3 0 0
                                    


- Akşamları, daha da soğuk, dedim titreyerek. Bu kulübe benzeri evin önündeki balkonda gökyüzünü izliyorduk ve ben donmuştum.

- Soğuğa alışkın olmanı bekliyordum çünkü sen soğuksun. Dedi

- Herkes kendinden korkar, dedim sırıttı.

- Saat baya geçmiş, uyumak istermisin? Bu soğuk sohbetten sonra ısınırsın berki, dedi ben tepkisizce kalkıp içeriye geçtim ve bana ayırılan odadaki buz mavisi yatağıma attım kendini ve ay dedenin yanına gittim.

Karanlık her yeri kesmişken, buzlarla kaplı bir alandaydım bir an sular üstüme doğru geldi kaçmadım ve bir an kendimi okyanusun içinde buldum, sonrasında şimşekler çaktı ve bana doğru olyanusdan bir el uzandı...

Yatağım, göl olmuş bir şekilde uyandım. Gördüğüm rüyayı düşündüm. Geçen sene bu rüyayı kışta görmüştüm. Yıl yıl tekrarlanıyormuydu?

- Demek sen eskiden pisikolojik sorunları olan biriydin,  Ama benim pisikolojik sorunları olan biri değilimki, Ben sadece bir şey istiyorum gerçi istiyodum da diye biliriz çünkü şimdi sadece nefes almak istiyorum ama yaşamayı istemiyorum, dedim. Suratına baktığımda o ifadeyi gördüm, her ölüm hakkında konuşsak bana çok içli bakardı. Gözlerinin çığlıkları kendi dilinden çıkanla çok farklıydı anlıyordum.

- Peki hiç yaşamanın güzel taraflarını görmüyorsun aslında kör sensin, dedikkerinden sonra tepkisizce baktım ve  kahvaltıdan kalktım.

- Nereye?, dedi ve suratındaki ifade değişmemişti.

- Çıkıp hava almayı düşünüyorum sohbet  baya sıktı çünkü, dedim aslında sohbet etmek istiyordum ama ben. Evet ben böyleydim kalbimi dinlemezdim fazlalık yaptığını düşünüyordum sonra onu kendim söküp atmıştım okyanusa, şimdiyse ona ihtiyaçtım beynimin soğukluğu her geçen zaman da beni bitiriyordu.

   Evden baya uzaklaşmıştım, bilmiyordum burayı sonuçta daha burda ki 2. günümdü. Ama umursamadım. İlk gördüğüm buz kesmiş gölün önünde durdum etrafında kaygan zeminler vardı önündede bir bank. Banka yavaşça oturdum . Muhtemelen 20 dakika geçnişti hala bankta oturuyordum. Nazik bir ses kulaklarımı doldurdu.

- Oturabilirmiyim?, sese doğru baktım. Esmer, benim yaşlarımda olmalıydı sanırım Türk'tü.

- Türk  müsünüz?

-Evet, dedi ve bankı işaret etti ben kenara çekildim.

- Benim nasıl türk olduğumu anladın? diye sordum.

- Tipinden anlaşılıyor,

-pekala, dedim ve sustum o da sustu bir an sordu :

- İsmin nedir?

-Aylin, peki sen?

- Volkan, dedi karşıda ki göle bakarak ben o sırada  yüzünü inceledim. Gözleri benim ki gibi kehribar gözlüydü saçları ise kumral dan bir tık koyuydu, sütlü çikolata rengi gibiydi. Sakalları uzamıştı. Bir yerlerimin donduğunu hissettim ve ayaklandım.

- Nereye?

- Evime gidicem,

-Görüşmek üzere, dedi. Ben bir şey demeden evin yolunu tuttum.

- Her zaman bu sıkıcı sohbeti açmak zorunda değilsin, diye isyan ettim. Tufan ile konuşunca hep konu hastalığıma geliyordu.

- Sen başka konular ile ilgilenmiyorsun ki ne yapabilirim, dedi yüzünü buruşturarak.

- Konu mu açıyorsun Tufan ben odama çıkıyorum sana iyi öğlen yemeği!, dedim. Her zaman hastalığımdan bahsedilmesinden hiç hoşlanmazdım sanki uzaylıydım da beni inceliyorlardı. Aşağıdan sesini duydum,

- Sen bilirsin, amacım sana yardımcı olmak, dedi bense boğazımdan çıktıpı kadar bağırdım

- Ben uzaylı değilim!!!

YENİ BAŞLADIĞIM YELKEN VE RÜZGAR KİTABINA GÖZ ATABİLİRMİSİNİZ PİLİSSSS

NAB'ZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin