Markus'un getirdiği yeni dosya zaten karışık olan durumu iyice berbat etmişti Yenilmezler bundan önce az da olsa bir şeyler anlayabilirlerken şimdi hiçbirşey anlayamıyorlardı. Bildikleri şeyler ise ortada bir görev olduğu, bu görevi almadan bir hafta önce Steve ve Bucky'nin tuhaf davranmaya başlamaları o kadar farklı davranıyorlardı ki bu tuhfatan başka bir kelime ile tarif edilemezdi öyle ki o iki adamın etraflarına olan bakışları bile değişmişti aralarında en iyi kalpli kişi olan ve etrafına sevgi ile bakan Steve birden sanki tüm dünya hayatında ki en çok sevdiği insanın canını almış da Steve intikam istiyormuş gibi bakıyordu. Bucky ise onun tam tersi idi Steve'in aksine o etrafına katı bir hüzün ile bakıyordu ama yine de arada hüzünün yerine korkunç bir öfke alıyordu Steve konuya - konu her ne ise- karşı ne kadar öfkeli ve agresif davranış gösterse de içinde en derinlerde hüzün yüzünden parçalanmış bir ruha sahip olan küçük Brooklyn'li çocuktu,ve Bucky her ne kadar sakin ve metanetli dursa da onu içindeki o Steve'i korumaya onun büyük sırrını tutmaya yemin etmiş ve bu yemin tutmak için gerekirse karsisina çıkan her varlığı canice katletmeye hazır olan James'ti yani kısacası eskiden onun ölümüne nasıl bir tepki veriyorlarsa şimdi de aynı tepkiyi veriyorlardı...
Natasha sinirle isim listesini eline aldı ve hızla okumaya başladı bir sürü isim vardı hiç birini umursamadı ta ki listenin sonuna gelene kadar
RUSYA : Alexandra Svetlana Sergeyevna,KOD ADI:Volchitsa
Yukarıdaki onca isim ona hiç bir şey ifade etmezken bu isim ona çok şey ifade ediyordu içerisinde kabaran duyguları hissetti Natasha öfkeyi ve nefreti hissetti ama en önemlisi, Natasha intikam arzusunun yanan ateşini hissetti...
Markus Rogers'ın bu kadar ileriye gitmesini beklemiyordu, adam önce sinirden kendini kaybedip Natasha'nın üzerine yürümüş onu tehdit etmiş sonrada yeni dosyayı yanına alıp gitmişti, tam" acaba ona haber mi versem? " diye düşünürken masada isim listesini okuyan Natasha onun dikkatini çekti kadın gözlerini bir noktaya dikmiş nefret ile bakıyordu sonra aniden oturduğu yerden hızla kalkıp dışarı çıktı Markus kızıl saçlı kadının neden böyle davrandığını biliyordu " en son da ki ismi okumuş olmalı, tanrım kadın da ki nefrete bak" diye geçirdi içinden sonra hiç zaman kaybetmeden Fury'i çağırmak için onların yanından ayrıldı...
Clint Natasha'nın ne okuduğunu merak edip listeyi okumaya başladı ve en sonda ki isimi okuyunca bir an afalladı ismi tekrar tekrar okudu fakat her seferinde aynı şey yazıyordu " VOLCHITSA" ne yani aradıkları kadın o muydu yani tüm Rusların-Natasha da dahil- iliklerine kadar nefret ettikleri ama aynı zamanda da ondan ölümüne korktukları kadın mıydı aradıkları? Şimdi Natasha'nın az önce verdiği tepkinin nedenini anlıyordu "Bu işin sonu kötü olacak Natasha'yı bulmalıyım" diye düşündü tedirgin bir şekilde Natasha'yı aramak için dışarı çıktı...
" Bu ne şimdi isim listesinin laneti falan mı ?okuyan herkes çıkıp gidiyo ne yazıyo ki? dostum şu şeye bir baksana" Tony Stark durumun ölümcül ciddiyetinin farkında değildi ama Rhodes öyle idi siyahi adam listeyi eline aldı ama öncesinde Tony'e gözlerini devirip omuzlarını düşürdü fakat listede ki isimleri okudukça gerilmeye başladı, bu isimleri biliyordu , en son bitirir bitirmez hızla ceketini aldı ve kapıya yöneldi tam odadan çıkacak iken Tony onu durdurdu "sen de mi dostum ah hadi ama nereye ?" Rhodes ilk başta cevap vememeyi düşündü ama sorularına cevap alamamış bir adet tony ile uğraşmak istemediğin den kısa fakat net bir yanıt verdi "Ordu'ya"...
İki Saat Sonra :
"Ben bu görevi kabul etmiyorum !!! O kadar!!!" Steve'in sesi odayı adeta inletti. Sarışın adam yakalayacakları kişiyi öğrenince anında göreve rest çekmişti
"Rogers'ı es geçin ben o kadını bulurum da öldürürüm de " Romannof bu cümleyi kurar kurmaz Steve ve Bucky aynı anda ayağa kalkıp konuştular
"Sakın!!!" Fakat şöyle bir durum vardı ki Steve bu kelimeyi öfke ile söylerken Bucky çok tedirgin bir şekilde söylemişti işin tuhaf tarafı sanki ikiside bu kelimeyi onu korumak için söylemişti gerçi Natasha onları dinlese iyi olurdu fakat ...
"Bakın Yüzbaşı karşımızda gerçekten tehlikeli bir kadın var üstelik bu kadın 5. Seviye bir mutant , psişik ve mistik güçleri var dahası kadın bir Stratejik Plan Dehası onu siz olmadan ne bulabilir ne de yakalayabiliriz " Markus onu ikna etmek için ne kadar çaba harcasada Steve adım atmıyordu "Lanet olsun adamda ki inada bak " Markus en son olarak Rogers'ı Romannof'un dediği gibi es geçip Yenilmezlere döndü en azından onlar görevi bilmeliydiler
" Her şeyi en baştan anlatıyorum çünkü bence kimse bir şey anlamadı" Nerdeyse herkesten onaylamalar geldi
"Hedefin adı Elizabeth Maria Olson kendisi Psişik , mistik ve telekinetik güçlere sahip 5. Seviye bir mutant aynı zamanda da on yıllardır tüm Dünya'daki bütün örgütlerin - buna S.H.I.E.L.D ve Hydra'da dahil - kırmızı bülten ile aradığı bir Suikastçi kendisinin nerdeyse bütün dünya ülkelerinde bir den fazla ismi var bu yüzden bulmak çok zor daha önce Amerika,Almanya ve Rusya özellikle onu bulmaya çalıştı en iyi askerlerini en iyi ajanlarını gönderdiler fakat elde ettikleri tek şey adamlarının ölü bedenleri ve yanlarına bırakılmış muhteşem bir el yazısı ile yazılmış notlar oldu bu notlar ilk olarak Rusya'da olay yerinde bir mektup askerin kanı ile yazılmış olarak bulundu mektup'ta direk olarak şöyle yazıyordu;
'Beni durdurabilek herhangi bir askerin var olduğunu düşünmeniz ironik oysa ki bana benim durdurulamaz olduğumu siz söylemiştiniz gerçi o zamanlar sizin için bir katil değil bir kurtarıcı idim ama neyse konumuz bu değil beni ne kadar durdurmaya çalışırsanız çalışın asla ama asla durmaycağım ta ki intikam alacağım tüm varlıkların ruhlarının bağını bedenlerinden koparana kadar Sevgilerimle Volchitsa...'
Yüksek yetkili Ruslar bu mektubu okuyunca bu olayı kendi halklarından gizli tutmak için herşeyi yaptılar fakat burada asıl dikkat çeken detay okuyan Rusların en sonda yazan "Volchitsa" kelimesini okuyunca tüm soğukkanlı hallerini kaybetmeleri oldu merak edip kelimenin anlamını araştırıp bulunca anlamının-" Steve Rogers Markus'un sözünü kesip konuştu" anlamı 'Dişi Kurt' demektir" Sözünü bitirince Bucky'e döndü " o olmalı dostum" dedi
"Ne yapacağız ? Biliyorsun eğer onları bu işte ona karşı yalnız bırakırsak... " adam lafını tamamlayamdı ve derinbir nefes alıp kafasını yavaşça sallamakla yetindi
Markus konuşmasına devam ediyordu
"Eğer o'ise sen ve ben olmadan yapamazlar özellikle de bu kadar güçlendiyse çok zor" Kafasını Markus'a çevirdi ve onun sözünü tekrar kesip konuştu " Nerede bulabiliriz bu kadını Markus ?" ...
"Herkes yerini aldı mı?" Rogers saklandığı yerden takım arkadaşlarını kontrol ediyordu ,detaylı bir araştırma yapıp hedefin her hafta sonu bir kitapçıya gittiğini öğrenmiş ve bunun üzeri hemen bir plan yapmışlardı , hepsinden de onayı alınca planı tekrar etme kararı aldı
" Hedefimiz ile ilk temas benim ve Bucky'nin bizden başkası onunla ilk temasa geçmeyecek anlaşıldı mı?" Steve'in bunu yapmasının sebebi hâlâ aradıkları kişinin o olmadığını ümit etmesiydi , on dakika sonra kitapçı'nın kapısı yavaşça açıldı ve içinden dünyada eşi benzeri görülmemiş güzellikte simsiyah giyinmiş esmer bir kadın çıktı, kadının saçları simsiyah , gözleri siyaha yakın bir kahverengiydi vücudu en mükemmel modellere taş çıkaracak türden di , Kadın o kadar güzel di ki uğruna şiirler, yazılar yazılan Dolunay onu görse utanırdı...
Steve ve Bucky o kadını görünce nefes almadılar ama ikisininde ağzından bir kelime çıkmayı başarabildi
"Elizabeth"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Nightmare ( Marvel ) - Düzenleniyor -
Fanfico ikinci dünya savaşından kopup gelmiş bir ajan, ölümle arkadaş olmuş bir katil,herşeyini kaybetmiş bir kadın... Dünyanın en güçlü kahramanları olabilirsiniz ama inanın bana Nightmare'e bulaşmak istemezsiniz... O ne Loki'ye benzer ne de Ultron'a...