The Nightmare ( Marvel ) - Düzenleniyor -

İmkansız Değil

"Hayatına giren her varlık... Onları güvende tutabileceğini mi  sanıyorsun ! ... yapamazsın. Hayatına giren her varlık hepsi ... Hepsi, hepsi ölecek Elis ,yavaş ve acılı bir şekilde ve sen ... Sen Elizabeth sen onların ölümlerini izleyeceksin..."

"Hayır"

"Yazık hâlâ umut dolusun... Ah tabii onları koruyabileceğini düşünüyorsun... Komik bunu kesinlikle  yapamayacağını anlamış olmanı bekliyordum ... Yani onca insandan sonra... Anlamış olman gerekirdi... Sahi kaç kişi kaybettik Elis ?... Ya da asıl sorulması gereken soruyu sorayım ... Kimleri kaybettik Elis?... "

"Sus!"

" Neden? Canın mı yandı?... Ne çok kişi var değil mi... Kaybettiğimiz... Birsürü... Aslına bakarsan... Biz herkesi kaybettik ... Değil mi Elizabeth?..."

"Yeter!!"

"Ne oldu Elizabeth ağır mı geldi... Ah senin daha sert olduğunu sanırdım... Hem neden böyle bir tekpi veriyorsun ki... Bende seninke birlikte kaybettim onları..."

"Kes sesini!!!"

"Hadi tarih sırasına koyalım;
Mustafa... Jasmine... Josef... Sarah...Vladimir... Alice... John... Charles... Richard... Isabel... Steve... Bucky... Westry... Elysion... Desmond... Hank... Esther... Estella...Elliott...Chen...Diego... Howard...Maria...Ivy...Christopher... Jacob...Crystal...Ariana... Peggy...Ve Eleijiah...
Başka varmıydı , unuttuğum falan?..."

"Kapa çeneni!!! Onları ben kaybettim, sen değil !!! "

"Onlar benim Ailem!!!"

Güzel kadın uykusunda kaşlarını çatmış sertçe mırıldanıyordu "Ah hayır kâbus görüyor " onun bu halini gören Steve ile Bucky'nin tek  düşüncesi bu olmuştu şu an ikisi de yanına gidip onu sakinleştirmemek için kendilerini zor tutuyorlardı tam Bucky ayağa kalkmıştı ki kadın gözlerini aniden açtı bu hareketi Bucky'nin geri adım atmasına neden oldu. Adamın verdiği bu tepki tüm Yenilmezler'in dikkatini çekti kadının uyandığını görenler olası bir saldırısına karşı tetikte beklemeye başladılar.

Elizabeth ensesinde oluşan yoğun bir ağrı ile uyandı uykusunda yine aptal kâbus'larından birini görmüştü gözlerini ilk açtığında bir ya da iki saniyelik de olsa nerede olduğunu anlayamadı fakat gözlerini etrafta gezdirince buranın meşhur Yenilmezlerin Quinjet'i  olduğunu anladı jet büyük , ferah bir yapıya sahipti aynı zamanda da en gelişmiş teknoloji ile donatılmış tı "Stark" diye düşünmeden edemedi, Bucky ayakta onun hemen karşısında duruyordu arkasında  Steve oturuyordu onun çaprazında Wanda sanki dünyanın en zor denklemi önüne verilmiş gibi kendisine odaklanmıştı Clint jeti sürüyor Stark'ta onun yanında oturuyordu Elizabeth onu rahat edebileceği bir yere yatırmış olduklarını fark etti uzandığı yerden  bacaklarını aşağıya sarkıttı jette bulunan herkesin kendisini pür dikkat izlediğini bilen Elizabeth yavaşça jetin içinde ayağa kalktı işte şimdi herkes yapacağı en ufak yanlış hareketi bekliyordu hiç umursamadan koyukahve gözlerini Bucky'nin güzel mavi-gri gözlerine sabitledi aralarında en fazla iki adım vardı o an Bucky'nin ne kadar değiştiğini fark etti kahverengi saçları uzamış ona yeni bir tarz katmış tı ama yakışıklı yüzünün sert hatları aynıydı, güzel gözlerinin etrafında az da olsa kırışıklıklar meydana gelmişti fakat bakışları hâlâ eski Brooklyn'li çocuktu ,Yüzündeki eski alaycı gülümsemesi yerinde yoktu,  vücudu hiç değişmemişti tabii Sol kolu haricinde ...

Bucky Elizabeth'in  nasıl hâlâ yaşadığını nasıl hiç yaşlanmadan bu güne kadar geldiğini bilmiyordu ama bildiği tek bir şey vardı o da karşısında duran mükemmel varlığın Elizabeth olduğuydu. Steve nasıl hâlâ onun Elizabeth olmadığı konusunda diretirdi anlayamıyor du o'ydu işte her şeyiyle o'ydu kanlı canlı duruyordu karşılarında hatta hâlâ aynı Elizabeth'di  Simsiyah saçları gür , güçlü ve  uzundu sadece eskisi kadar uzun değildi,  gözleri hâlâ ilk bakışta siyah sanılabilecek kadar koyu bir kahverengiydi, yay gibi kaşları gergince çatılmayı  bekliyordu,  kurşun gibi  bakışlarındaki derinlik  hâlâ yerinde duruyordu, esmer teni pürüzsüz ve çok güzeldi, duruşu tehditkâr ve korkunç tu yani kısaca onu hakkındaki herşey eskiden olduğu gibiydi...