Söyle ona

285 29 4
                                    

1990

"Bunu yapmak istediğine  emin misin?"

"Sence Markus!"

" isteğini anlıyorum ama , ama bu işin sonu kötü olabilir"

"Umrumda değil"

"Elis-"

"Sana umrumda değil dedim! Artık değil... Bak ben bu adamlar yüzünden herşeyimi kaybettim, HERŞEY Markus HER-ŞEY , onları durdurmak , onların kökünü kurutmak için hayatımı harcadım , ben abilerimi, kız kardeşimi,anne babamı... Ben Steve ve Bucky'i onların yüzünden kaybettim, kazanmalarına izin vermeyeceğim"

"Elis bu çok tehlikeli sen olduğunu anında anlarlar"

"Anlayamazlar, her ne kadar S.H.I.E.L.D'in içine sızmış olsalar da ben olduğumu anlayamazlar"

"Nasıl bu kadar emin olabilirsin"

"İkinci Dünya Savaşı sona ediğinde ben Hydra'nın Rusya'da ki gizli bölgelerinden birindeydim , oradan kurtulduğumda, esirler hariç herkesi öldürdüm, ardından da göreve gittiğim tüm ülkelerde benim yüzümü gören insanları buldum, onları da öldürdüm , kısacası şu an varlığımdan haberi olan pek az kişi var"

Markus yutkundu

"Peki onlara  güvene bilir miyiz?"

"Peggy Carter, Howard Stark, Albay Chester Phillips, ve Uluyan Komandolar, bir de Edwin Jarvis başka kimse yok ."

"Her şeyi düşündün değil mi?"

"Evet Markus düşündüm,herşeyi hesapladım, ve şunu söylemeliyim ki sakın beni durdurmaya çalışma hatta aklından bile geçirme çünkü bunu yapamazsın, izin vermem "

"Seni durduramayacağımı ben de biliyorum, ama endişelenmeden de edemiyorum, senin ne kadar ölümcül  olduğunu elbette ki biliyorum, fakat aynı zamanda biliyorum ki senin bu kadar Ölümcül olmanın sebebi de HYDRA , seni onlar bu hale getirdiler, diğer yandan da Hydra'nın içine sızdığın an onların bir parçası haline geleceksin bu da S.H.I.E.L.D'ın senin peşine düşeceği anlamına gelir, seni durdurmaya çalışmıyorum bunu yapamayacağımın ben zaten bilincindeyim , benim istediğim,  tek istediğim sadece senin yanında olmak, tıpkı ruh eşime , hayatımın aşkına, senin kız kardeşine söz verdiğim gibi...  Sadece izin ver, izin ver yanında olayım,ölümsüz sonuna dek "

---

Aniden başlayan yağmur yerini Fırtına'ya bırakırken  Gökyüzü aralıksız çakan Şimşek'ler ile aydınlanıyordu

O gece intikamcılardan neredeyse kimse uyumadı , uyuyanlar ise insanlık tarihinde görülmemiş korkunçlukta Kâbuslar  gördüler fakat içlerinde en kötüsü Wanda Maximoff du intikamcılar arasında mistik güçleri olan o'ydu ve evin içine adım attığı anda, Elizabeth denen kadının yanında hissettiği binlerce şey arasında iki tanesinin daha belirgin olduğunu hissetti bu evde.

Hissettiklerinden Birincisi Ölüm'dü , bu evde çok fazla ölüm vardı, o kadar fazlaydı ki savaş alanları bile bu kadar ölüm görmemişti...

İkincisi Güç idi, güç kimsenin sahip olamayacağı türden bir güç, durdurulamaz , kontrol edilemez, karanlık ve kötü bir güç...

Sonra birden fark etti bu hissettikleri evden gelmiyordu, hissettiklerinin kaynağı ev değil di, direk olarak O kadın dı,tüm bu Ölüm ve Güç  onundu , Elizabeth'in di .

Bunları fark ettiği anda sıcacık evde yorganın altın üşümeye hatta titremeye başladı, baş ucundaki lambanın ışığına rağmen etrafın karadığını ,karanlığın arttığını ve Gölge'lerin hareket etmeye başladığını gördü.

Kulağına fısıldıyorlardı Gölgeler 

Nightmare... Bu Ölümün ve Gücün tek sahibi benim... Nightmare... Anlamıyorsun...Anlayacaksın...Hepiniz... Anlayacaksınız...

Fısıltılar birden daha da yakınlaştı, bunu iliklerine kadar hissediyordu , kalp atışları hızlanıp sonunda bedenini sarsmaya başladığında artık  gerçekten korkuyordu .

Gölgeler son bir kez daha fısıldadı.

O'na söyle ...Tanrı'nın Yemini 'ne söyle... Benim için bundan böyle... Saklanmak yok...

Fısıltılar bittiği anda Çığlıklar  başladı, dakikalar sonra fark etti ki bu Çığlıklar  kendi Çığlıklarıydı.

Wand Tüm intikamcılar odaya dolduğunda bile susmadı , susamadı .

Markus'un kimseye fark ettirmeden içeri girdiğinde çığlığı kesildi, oturduğu yatakta ileri geri sallanırken , tek bir notaya kilitlenip, dakikalarca sayıkladı .

"Söyle ona ,Söyle, söyle , söyle ona,lütfen, lütfen ona söyle, yalvarırım,söyle "

Markus hızla yanına gidip kızın yanaklarını tutup gözlerini kendi gözlerine sabitledi

"Ne söylememi istiyorsun, ona ne söylememi istiyorsun?!"

" söyle ona artık saklanmak yok , onun için saklanmak yok , o artık saklanmayacak , Nightmare artık saklanmayacak."

Wanda'nın söyledikleri bitince  titreyerek ayağa kalktı , arkasını döndü , gözleri boşluğa bakıyordu dudaklarından korku dolu tek kelimelik bir fısıltı  döküldü

"Elis"

Markus, hızla odadan çıkıp evin en üst katına doğru koşmaya başladı

Rogers ve Barnes' da peşinden gitti

Tek amacı vardı üçünün de onu bulmak ve güvende olduğundan emin olmak.

Fakat bilmedikleri bir şey vardı, tehlikede olan O değil kendileri ve İntikamcılar'dı

The Nightmare ( Marvel )  - Düzenleniyor -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin