Medya:Markus
Yenilmezler Üssü:
Yenilmezler'in tek bir üyesi bile artık ne haltlar döndüğünü anlamaya çalışmıyordu çünkü biliyorlardı ki son zamanlarda gelişen olaylara kafa yorarlarsa bir kaç bin beyin nöronunu kaybedebilirler di hele ki böyle bir zaman da bunu göze alamayacakları için. O kadar saçma olaylar oluyordu ki. Bundan bir kaç hafta önce Fury onlara gayet normal (!) bir görev vermişti burada bir sorun yok,asıl sorun görevde yakalmaları gerken kişi az daha aralarında ikinci bir iç savaş çıkmasına neden olacaktı, Rogers herzamanki iyi huylu, alttan alan,iyi kalpli, tanrının erdemli kulu olmayı aniden bırakmış bambaşka bir insana dönmüştü, Natasha gereginden fazla hırçınlaşmış Steve ile aynı odada bulunması bile tehlikeli bir hale gelmişti, yakaladıkları kadın ise hiç konuşmuyor , doğru düzgün yemek yemiyor ,asla uymuyordu ve kaçmaya çalışmıyordu işin tuhaf tarafı ise Wanda onun zihnine giremiyor , Jarvis onun hakkında hiçbir bilgi edinemiyor du sadece ellerindeki dosya ile ortada kalakalmıştı lar ve birde unutmadan nedeni hâlâ bilinmemekle birlikte dünya Yenilmezler'e savaş açmıştı.
"Daha başımıza ne kadar saçma işler gelebilir biri bana söyleyebilir mi acaba?!"
Diye sızlanan Tony elindeki içki bardağını kafasına dikti ve yenisini koydu
"Dünyanın en zeki insanı olmama rağmen ben bile anlayamadım , çok tuhaf bir durum bu "
Odada bulunan herkes sinirle iç çekti Tony'nin o kadar egosu vardı ki halk otobüsüne binse kendisine ayrı egosuna ayrı koltuk alması gerekirdi .
"Tony saçma sapan bir durumun içerisindeyiz ne olur sen ve egon da başlamayın "
Rhodes yüzünü buruştururarak en yakın arkadaşına baktı cidden nasıl olmuştu da onu arkadaş olarak seçmiş ti şu an aklı almıyordu
"Rhodes haklı Tony lütfen yapma"
Diye ekledi Natasha
"Öf be iyi tamam ben ve mükemmel egom size bir şey demiyoruz"
Tam o sırada içeriye Steve ve Bucky girdi az önceki hafif de olsa komik olan ortamı anında gerdiler.
"O kadar mükemmel değil inan bana "
Steve bunu öyle ruhsuz öyle duygusuz bir şekilde söylemişti ki bir an hepsi afalladı demek Steve istediği zaman buzlar kralını gayet iyi bir şekilde oynayabiliyordu sert adımlarla son iki haftada artık mekanı haline gelmiş olan cam kenarına geçti ve kollarını kavuşturdu ardından tekrar konuşmaya başladı
"Neden aniden bize karşı ayaklandıklarını bulabildiniz mi bari?"
Kimse cevap vermedi
"Tam tahmin ettiğim gibi. MARKUS!!! Buraya gel"
Markus neredeyse iki metre olan boyuyla kapıyı tamamile kapatarak içeri girdi
"Buyrun bay Rogers"
Steve adeta gövde gösterisi yaparak omuzlarını dikleştirdi
"Sana bir kaç sorum var "
Dedi sesi şimdi daha farklı çıkıyor du bu sefer duygusuz değil tehditkâr dı, Bucky sanki birazdan çok kötü şeyler olacakmış ve o da bunu biliyormuş gibi - ki biliyordu - kendini herhangi bir koltuğa attı hiç konuşmadan can dostuna baktı fakat normal bir bakış değil di Bucky bakışları yla adeta arkadaşına birazdan yapacağı şeyi yapmaması için yalvarıyordu, Steve gözlerini Markus'a dikip konuştu
"Sorularımdan önce Jarvis senden birini araştırmanı istiyorum"
Markus anladığını belirtircesine hafifçe kaşlarını çattı fakat birden olayı çakması ile kaşları havaya kalktı "ciddi ciddi beni tüm dünyada aratacak ha vay be" diye geçirdi içinden
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Nightmare ( Marvel ) - Düzenleniyor -
Fanfictiono ikinci dünya savaşından kopup gelmiş bir ajan, ölümle arkadaş olmuş bir katil,herşeyini kaybetmiş bir kadın... Dünyanın en güçlü kahramanları olabilirsiniz ama inanın bana Nightmare'e bulaşmak istemezsiniz... O ne Loki'ye benzer ne de Ultron'a...