İzmir'de de erkekler tarafından çok beğenilen Nilay İstanbul'a geldiğinde de bütün herkes onunla beraber olmak istiyordu.
Fakat o bunlara aldırmayıp sevdiği kişiyle beraber olacağını kendisine söz vermişti.
Bakalım Nilay kimi seçecek ve +18 anlara g...
İlk olarak kendimi tanıtmak daha iyi olabilir diye düşünüyorum.
Adım Nilay Zambak. 17 yaşındayım ve 11. sınıf öğrencisiyim eskiden İzmir'de babamın işi sayesinde bir kolejde okuyordum ve orada oldukça popülerdim bunu pek umursamıyor olmam arkadaşlarım tarafından şaşkınlıkla karşılanıyordu. Kısaca güzel bir hayatım vardı taaki annemlerin misafirlikten döndüğü geceye kadar. O gece benim hayatımın bitiş noktası gibiydi.
Haberi alır almaz evden çıkıp olay yerine gitmem öyle hızlıydı ki. Annemlerle pek anlaşamasam da küçük kardeşim olan Buğra'yı çok severdim onu yerde kanlar içerisinde görünce bir anlık baygınlık geçirmişim. Uyandığımda eniştemleri başımda gördüğüm zaman
-"Neden kimse annemlerin yanında değil." Diye sorduğumda yengemin ağlamaları ile cevabımı almıştım. Buğra benim hayattaki en önemli parçamdı, ama o da gitmeyi tercih etti.
O günden sonra 2-3 ay yengemlerde kalmış olsamda İstanbul'a halamların yanına gittim.
...
Sabah halamın ismimi seslenmesiyle yataktan çıkarak elimi yüzümü yıkadım.Aynaya baktığımda şaşırdım. Aynadaki ben değildim kendime çeki düzen vermem gerekiyordu, biraz krem sürüp kendimi iyi hissedince aşağıya indim.
-Selam Feride Sultan
diyerek halamın yanağından makas aldım ve masaya oturdum.
Yemek yerken ikimizde konuşmayı sevmezdik. Eniştemin işleri olduğu için erkenden gitmişti bizde ikimiz yemeğimizi yiyorduk.Halama sorduğum soruyla bana baktı;
-"Halacığım Kemal nerede?"
(Kemal 17 yaşında yakın arkadaşlar aynı evde yaşıyorlar yani halasının oğlu.) Halam gülümseyerek;
-"Kemal erkenden çıktı grup ödevi varmış kütüphaneye gideceğini söylemişti."
-"Peki o zaman hadi bende kalkayım geç kalırım filan." diyerek halamı öptüm ve yola koyuldum.
Tabii bizim okulda da her zamanki gibi bir kötü çocuk vardı kimse ona yaklaşamıyordu. Bu çocuğun yasa dışı işlere bulaştığını da duymuştum ama pek korktuğum söylenemez.Okula girer girmez yine olduğu yerde beni süzüyordu. Bunu her sabah yapardı.Aldırmadan ilerlerdim ama bazen o yeşil gözlerinin mükemmeliyetinden kendimi alıkoyamıyordum.
Çok yakışıklı olması tabikide tüm kızları kendisine çekiyordu ve onlarla yiyişmeyi unutmuyordu. Sınıfa girince Ceyda koşarak yanıma geldi. (Ceyda , Açelya , Melike Nilayın en yakın arkadaşları ve okulun korkulu kızlarından Nilayda dahil)
Ceyda yine sevgilisi Ateşle kavga etmişti sanırım diye düşünüp ona döndüm. Tahmin ettiğim gibiydi ve kızlara da bakılırsa onları konuşarak bıktırmıştı sıra bendeydi. Umarım kurtulabilirim diye dua ederken,tam konuşmaya başladığı sırada zil çalmış olacak ki Ceyda'yı yanağından öperek sırama oturdum.
5 dakika sonra hocamız geldi ve direk dersi anlatmaya başladı bu adam tam bir deliydi şuan dersten çıkasım vardı, ama aldırmadan kafamı sıraya koyup yattım.
10 dakika sonra yanımdaki sarsıntı ile kafamı döndürdüm.
Evet okulumuzun kötü çocuğuyla beraber aynı sırayı paylaştığımı söylememiştim değil mi.
Ona döndüğümde gözlerinde ki boş bakışlar her zamankiyle aynıydı. Kafasını bana döndürüp gözümün içine bakınca kafamı döndürdüm.
Sanırım gözleri çok hoşuma gidiyordu ama bunu düşünmemeliydim yoksa aklımı ondan alamıyordum.
Önüme döndüğümden,5 dakika sonra göz ucuyla ona baktım ve bana hala uzun uzun baktığını görünce tedirgin olup hocaya bakmaya başladım.
Tekrar baktığımda ise tebessüm ettiğini gördüm.
Neye gülüyordu bu şimdi , kesin göz ucuyla bakarken çok komik gözüktüm, ona gülüyordur neye gülecek yoksa Ah Nilay ah diyerek iç geçirdim.
Bu kötü çocuğumuzun adı da Uras , Uras Kara ismini ilk duyduğumda başka isim mi yok demedim değil ,ama sonradan alışınca hoşuma gitmeye bile başlamıştı.
- Urastan...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya:Uras
Herkesin benden korktuğu bu okulda Nilay'ın sadece tedirgin olması beni ona bağlıyordu.
Derse girdiğimde çantasını sıraya koymuş ve üzerine yatan Nilay'ı gördüm. Sırayı sarsarak oturdum çünkü o mavi gözleri ve minik burnunu görmeyi özlemiş olmalıydım.
5 dakika sonra göz ucuyla bana bakması ve hemen gözünü kaçırması onu sevimli göstermişti Gülümseyerek, önüme döndüm ve telefonla ilgilenmeye başladım.
-Nilaydan... Telefonla ilgilendiğini görünce derin bir nefes aldım. En azından bana bakmadığını biliyordum.
Dersin sonuna doğru hoca serbestsiniz diyince şaşırdım fakat çantamdan kulaklığımı çıkararak müzik dinlemeye başladım.
Urasa döndüğümde bana bakıyordu, uzun bir süre öylece kaldık gözlerimiz birbirinden bir saniye olsun ayrılmadı, ve zil çalınca Uras hızlıca kalkıp gitti. Az önce ne diye çocukla bakışmıştım ki ben sanki diye mırıldanarak kızlar tuvaletine ilerlemeye başladım.
