8. "Ben bu kıza aşığım."

41 2 0
                                    

{Liam'ın Bakış Açısı}

    "Sen kendini beğenmiş, kendinden başka kimseyi düşünmeyen bir pisliksin Liam! Kimse seni gerçekten sevmiyor. O arkadaşların olarak gördüğün insanlar var ya, onlar seni popülerliğin için kullanıyor sadece. Sen aslında onların umurlarında bile değilsin! Anladın mı?!"

    Aylardır bu ses beynimde yankılanıyordu. Ama o ses haklıydı. Kimse beni gerçekten sevmiyordu, kızlar sadece dış görünüşüm için etrafımda pervane oluyor, arkadaşım sandığım kişiler de beni kullanıyorlardı. Ben onlar için bir hiçtim ama bunun farkında yeni yeni varıyordum. Ailem konusuna gelirsek, onlar için hiçbir zaman bir gurur kaynağı olamayacağım çünkü onlar benden mükemmel olmamı, notlarımın olağanüstü olmasını ve herkesin beni örnek alabilmesini bekliyor. Oysa ben bunun tam zıttıyım.

    İnsanlar her ne kadar benim bu bencil ve kötü tarafımı görse de aslında öyle olmadığımı biliyorum. İstediğimde gerçekten çok iyi bir çocuk olabiliyorum yani, ama istemiyorum. İçinde yaşadığım koşullar iyi biri olmama izin vermiyor ancak bu aralar elimde olmadan o kötü çocuk tavırlarım arada kayboluyor. Bunun da tek sebebi Ashley. O kız var ya, bir gün beni öldürecek.

    Hayatım boyunca kimseye karşı açılamadım, kimseye içimi dökemedim çünkü sadece kendime güvenebiliyorum. Geçen yıl en yakın arkadaşımın arkamdan konuşmasını duyduğumdan beri iyice içime kapanık biri haline geldim ama Ashley sanki benim o etrafıma koyduğum duvarları yıkmayı başardı. Ona güvenebiliyorum, ona her şeyimi anlatmaya çekinmiyorum nedense. Üstelik onun yanındayken daha önce hiç olamadığım kadar çok mutlu oluyorum. Daha önce kızlara karşı hislerim oldu, çok hoşlandığım kızlar oldu ama bu farklı. Eminim. Ashley'de beni kendine çeken bir şey var ve ona karşı olan bu hislerimi ne yaparsam yapayım engelleyemiyorum. Tanışalı o kadar da uzun bir zaman olmadı ama yine de şimdiden kendimi ona fazlasıyla yakın hissediyorum.

    Ashley'nin mecburen Dave'lerin evinde kalması gerektiği konusuna gelirsek, hiç memnun değilim. Onun Dave'le aynı evde, hatta aynı ortamda olması bile beni delirtiyor. Belki de kıskanç biriyim ama sorun sadece o değil. Dave benim düşmanım sayılır! Hoşlandığım kızın onun evinde olması çok saçma değil mi? Onu o evden alabilmek için o kadar çok çabalamamın sebebi bu işte. Onun o evde olduğu gerçeğine dayanamıyorum.

    Umarım Ash ondan uzak durur, eğer yakınlaştıklarını duyarsam delirebilirim diye korkuyorum.

                                                                                           -

    "Liam hemen gel, hemen."

    Ashley'nin tedirgin ve korkmuş sesini duyunca içimi korkunç bir endişe kapladı.

    "Ash? İyi misin? Ne oldu?"

    "Soru sorma. Gel."

    Bunun üzerine bir dakika bile kaybetmeden koşarak evden çıktım ve arabama bindim. Bir an önce Dave'lerin evine ulaşmalıydım. Ya ona bir şey olduysa? Düşünmek bile istemiyordum.

    Evin önüne geldiğimde giriş kapısının ardına kadar açık olduğunu fark ettim. Tam kapıya doğru yönelmiştim ki Dave önümde belirdi. Yüzünde her zamanki sinir bozucu gülümsemesi vardı ve onu gördüğüm an sinirden tüylerim diken diken oldu.

    "Ashley nerde?" diye sordum sinirli bir şekilde sıktığım dişlerimin arasından.

    "Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum ama şunu bil ki; o güzel kız artık bana ait."

    Bu söylediği şey beni sinirden kendimi kaybetmeme yeterli olmuştu. Anında ona yaklaştım ve o pis gülümsemesine bir yumruk attım. Karşılık olarak bana saldırmaya çalıştı ama başarısız oldu ve gücüme yenik düştü. Yüzü kanrevan içinde kalmıştı, daha önce hiç kimseyi bu kadar şiddetli bir şekilde dövmemiştim, o bunu kesinlikle hak ediyordu.

    İşimi bitirince uzaklaşmaya başladım ve son bir kez daha ona dönüp, "Ashley senin değil, hiçbir zaman da olmayacak. Aklından çıkar bunu," dedim ve gittim.

   Evin kapısı hala açıktı ve bundan faydalanarak kapıyı bile çalmadan içeri girdim. Evde kimse yok gibiydi, fazla sessizdi. Bunun üzerine Ashley'i aradım fakat telefonu kapalıydı. İçimi tekrar o endişe duygusu kapladı ve hızlıca bu devasa evin üst katına çıktım.

    Ağlama sesleri duyabiliyordum, bu ağlayan Ashley'di. Hemen sesin geldiği yöne doğru koştum ve kilitli olan kapıyı zorlayarak odaya girdim. Ashley yere oturmuş, hıçkırarak ağlıyordu. Dave onu gerçekten üzmüştü ve ben bunun hesabını soracaktım.

    "Ashley ne oldu? Ne yaptı sana?"

  "Sen nasıl girdin buraya?"

  "Beni boşver. Sana ne oldu?" Çok öfkeliydim.

  "Dave beni bırakmadı, dünden beri 'sen artık benim kız arkadaşımsın' diyordu ve bugün beni bu odaya kapattı, çıkmama bir an bile izin vermedi. Kafayı yemiş sanki! Neden böyle yapıyor bilmiyorum ve-"

    Daha fazla konuşmasına izin vermeden hemen kolundan tutup onu mahsur kaldığı odadan çıkarttım. Hızlıca merdivenleri indik ve arabama bindik. Nasıl olduysa onu bu şekilde alıp götürmeme hiç itiraz etmedi, hatta bunu yaptığım için bana minettarmış gibi baktı. O an içimi tekrar o his kapladı. Ben bu kıza aşıktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 23, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SENSİZ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin