Neyi hatırlıyor muyum?Elimde olmadan yutkunuyorum. Bu tür mesajlar sıkça başıma gelmezdi. Hatta hiç gelmezdi
Bilgisayarımın ekranını güç tuşuna basarak kapatıyorum. Bu gün yeterince saçma şeylerle uğraşmıştım.
Kalkıp üstümü giyindim. Basit şeyler her zaman hoşuma gitti, gösterişli olmayan, kendini insanlar içerisinde belli etmeyen şeylerden bahsediyorum. Umarım anlıyorsunuzdur...
Telefonumu açıp Yasmin'e mesaj attım. Arabam olmadığı için beni bir yere bırakmasını istedim.
Şekil almakta zorlanan turuncu saçlarım inatçı bir ihtiyarı hatırlatıyordu. Neden mi? Çünkü; saçlarım asla şekil almazdı kıvırcıktım ve bundan hoşnut değildim. Saçlarımı toplayıp montumu üstüme geçirdim.
Telefonumdan ufak bir ses yükseldi ve sustu. Büyük ihtimalle Yasmin aşağıda gelmişti, ve beni çağırıyordu .
Açıp baktım;
Yasmin: Birkaç dakikaya orada olacağım, trafik yoğun.
Üfleyerek koltuğuma geri oturdum.
Sabırlı bir insan değildim ben.
******
"Anlayacağın aramız biraz bozuk. Ee? Senin hayatında birisi var buz perisi?" Bana bu isim ile hitap etmesi birkaç saniye duraklamama sebep oldu.
"Hayır." Basitti cevabım, tabi anlayana.
" Neden böylesin bilmiyorum ama, birkaç sene öncesine kadar daha fazla sosyaldin, enerjiktin. Ne oldu sana böyle"biraz sustu "Herşey 17 yaşından sonra başladı"
Cevap vermedim. Bu konuyu hep konuşuyorduk. Hep te susuyordum.
"Senle ne zaman tanışmıştık ki?" diye sordum. Hafifçe alaycı bir şekilde güldü.
"16 yaşında."
*****
Parmaklarımı gözlerime koydum. Ovmaya başladım. En yakın arkadaşımla tanışma tarihimizi hatırlamıyordum. Korkutucu.
" Abla, geldik. " diye seslenen taksiciye parasını uzatıp çıktım.
Binanın kapısını açıp içeri girdim. Yan daire ye taşınan arkası dönük bir kişi gördüm. Ona bakmaya başladım. Sanki hissetmişcesine ki ben asla hissetmem... bana arkasını döndü.
Gülümsedi " Merhaba, ben Zemheri." Zemheri mi? İsmi gerçekten nadir isimlerden di, ve tam kitabıma uygundu.
" Merhaba size sakıncası olmaz ise isminizi kitabımda kullanabilir miyim?" Şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. Benim yüzüm sabitti.
" Ah... evet, sorun olmaz. "
Gülümsedim ve yukarı doğru çıkmaya başladım. İyi akşamlar diye ses duymuştum arkamdan ama umursamadım.
Evimin kapısını açtım. Ev bunaltıcı rutubet kokusu ile bana merhaba dedi.
Alıştığım koku yüzüme vurunca ufak bir tebessüm oluştu yüzümde. Montumu vestiyere astım ışıkları açtım. Kendi kendime güzel sanatlarda okurken yaptığım salonun ışıkları yandı. Işıkların üstünde Pembe renkli kaşıkların kaşık kısımları lambanın etrafını sarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMPATİ
HumorAnne rahmine düştü bize gebeyken korku. Şuan o korkuları kat kat yaşıyoruz. Yan etkileri ise, nefes darlığı, ağlama. Acı, hüzün ve korku vücudumuzda her zaman vardı. Bir kanser gibiydi. Sadece onları tetikleyen şeyler sonucunda kanser ortaya çıkar...