Ve ardından o eskimiş kapı açıldı
" Bende seni bekliyordum, Pera"
şarkıyı başlatın...*
Bunların olmasını beklemiştim. Ben asla uslu bir çocuk olmamıştım. Annemin sözünü asla dinlememiş, özgür büyümüştüm. Ruhum bir kafesin içinde değil, dünya'nın içinde büyüdüm. Pişman mıydım? Evet.
Tekrar çocuk olsam, açmak isteseydim dünyaya gözlerimi? Hayır. Gerçekten küçüklüğüme dair, en azından 7 yaşıma kadar ki hatıralarım..ben hatırlıyorum..
Ama neden sonra ben bu yaşımdan sonra hatırlamıyordum? Neden günlüğümde alt komşumun ismi vardı? Neden.
Yavaşça eski kapıyı tıklattım. Açmasını beklemek komikti ama, bir ımut açardı.. belki bir umut.
Kimi kandırıyorsun Pera? O kapı sana 14 yaşında iken kapandı. Sen ne umudundan?
Yavaşça bekledim kapının açılmasını.
Tık... tık..
Açan yok.
Tık...Tık..
Acaba uyuyor mu?
Tık...Tık...Tık...
Yanlış birşeyler var."Kimse yok mu?" Taşınmış olabilir miydi.
Evin hemen merdivenlerinden inip, merdivenin sağına doğru bulunan çöp tenekesinin yanında ki pencereden içeriye baktım.Temiz bir ev, aynadan yansıyan yanan bir oda ışığı. Kapıya tekrardan ulaştım. Ve vuruşlarımı hızlandırdım.
" Lütfen aç konuşmamız gerek!" Sessizlik.
"Orada olduğunu biliyorum, lütfen." Bu sessizlik canımı sıkmaya başlıyor.
Son bir umutla kapıya anlımı yasladım. En güçlü yumruğumu vurdum. Çaresizliği iliklerime kadar hissediyordum..
"Kapıyı aç anne sana ihtiyacım var.."
***
Oyunlar oynardık eskiden. Eve dönmeyi unuttuğum oyunlar... Akşama kadar nefes almayı unuturduk sanki, sanki herşey ev dışında sevdiklerinin yanında daha anlamlıymışcasına. Ama uzunca hiç bir insan yaşamıyor bunu öğrenmiştim genç yaşımda.
Hiç kimse, o masallar'da anlatılan son cümle olan "Ve sonsuza dek mutlu yaşadılar." Cümlesinin gerçeğini yaşayamıyor.
Kimse sonsuza kadar mutlu kalmıyor, öldüğü zaman mutlu yaşamıyor hiç kimse.
En azından ben bunu öğrenmiştim genç yaşımda.
Hiç kimse mutlu ölmüyor.
İnsanların doyumsuzluğu, daha fazla
Yaşam ihtiyacına muhtaç kalıyor.****
Elimde tuttuğum sigarayı küllüğe vurdum. İçime çektiğim dumanı karanlık İzmir gecesine adadım. Kabul etmiş olacak ki, hemen içine alıp sarmıştı dumanımı..
Gözlerimin kenarında akan rimellerin izleri hala duruyordu. Her zaman ki gibi gittiğim yerlerde istenmiyordum.
Annemle yıllardır konuşmuyordum. Sebebini ne ben biliyordum ne de o. Ama göründüğü kadarıyla benimle konuşmak istemeyecek kadar sebebi vardı. Üstelemezdim, ne de olsa bu sebebi senelerdir bilmiyordum. Aramıza kocaman duvarlar vardı, görüyordum. O bu uzun labirentin çıkışındaydı, ancak ben daha labirentin içinde ki bulmacada sıkışıp kalmıştım. Buradan nasıl çıkılırdı bilmiyorum ama, bu çok zor görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMPATİ
HumorAnne rahmine düştü bize gebeyken korku. Şuan o korkuları kat kat yaşıyoruz. Yan etkileri ise, nefes darlığı, ağlama. Acı, hüzün ve korku vücudumuzda her zaman vardı. Bir kanser gibiydi. Sadece onları tetikleyen şeyler sonucunda kanser ortaya çıkar...