flicker 孤 | namjin

⓸ the snowman | jung seung hwan

sozlerini ne güzel yazmış be IU, Seung Hwan da çok güzel yorumlamış, dinlemenizi tavsiye ederim çileklerim

yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar

***

"biz de kimsesisiz tamam da burası her bulduğun insanı getirdiğin bir yere dönüştü artık. "

Namjoon, Jongin'in sivri dilinden çıkan laflara karşı sakin kalmaya çalışıp el arabasını ayarlamaya başladı.

"Jongin haklı Joon. bebeği anladım da bu uçurum bakışlı adam da neyin nesi?"

"hafızasını kaybetmiş, uyandığında hastanedeymiş fakat hastaneyi de hatırlamıyor. "

Jongin'in gerdiği ortamı hep yumuşatmaya çalışan Sehun olurdu. Sehun da olmasa kimse Jongin'in bu asiliğine tahammül edemez kapı dışarı ederlerdi. Namjoon Sehun'un omzunu sıkıp bebeği kucağına aldı.

"bugün birlikte civardaki hastanelere bakacağız, en fazla iki gün kalır. yer konusunu da sıkıntı etmeyin kendi yatağımı veririm." etrafına bakındı.

"Jimin nerede? "

"kuyuda."

garip adam ateşin başında Jongin'le sert bir bakışmanın içerisindeyken onları başbaşa bırakarak kuyuya indi Namjoon.

kuyu dedikleri yer bu harabenin içinde yeraltına inen bir mağaraydı aslında. serin ve derin bir yolu olduğu için kendi aralarında kuyu diyorlardı oraya. dolambaçlı yollardan geçerken bebeği yanında getirdiği için pişman oldu. burası çok soğuktu. kendi burnu üşürken bebeğin ne durumda olduğunu düşünemiyordu bile. kollarının arasında miniği sımsıkı sararken adımlarını da hızlandırdı.

Jimin ve Taehyung'un olduğu odaya vardığında yüzüne vuran sıcak hava mayışmasına sebep oldu.

"kendim yiyebilirim, Chim! görende ölüm döşeğindeyim sanacak. alt tarafı grip olduk anasını satayım."

"iyi be! al kendin ye, senin için endişelenende kabahat!"

Namjoon didişen ikiliye bakıp gülümsedi.

"Jimini üzme Joker. dün ateşlendiğinde Jimin olmasa böyle çabuk kendine gelir miydin sanıyorsun?"

"yaşa be hyungum!"

Jimin'in asılan suratı Namjoon'un savunmasıyla eski haline dönmüştü. Namjoon Taehyung'un Jimin'e olan bakışlarını gördüğünde gülümsedi. öyle çıkıştığı için pişman olmuştu esmer olan.

"dün senin yerine gittiğim işten gelen parayla adamakıllı bir ilaç aldım. ağrı kesici gribe yaramaz."

"ama hyung o senin emeğin-"

"bu konu hakkında tek laf duymak istemiyorum. Joker böyle hastayken parayı boşa harcamak olur mu?"

ayaktaki balık etli gence yaklaşıp cebindeki simiti çıkarıp minik avucuna bıraktı. "küçük parçasını bebeğe yedirdim. birlikte yiyin sonra Tae ilacını içsin. "

"hyung.. "

duygusal oğlanın gözleri doldu. hyung lafını sadece yaşca büyüğü olduğu için söylemiyordu. Namjoon her alanda hep koruyup kollamıştı ikisini. zaten Taehyung'a bakınca onunda gözlerinin kızardığını görebilirdiniz.

kucağındaki bebeğin tatlı şapırtılarını duyunca gözlerini büyüterek baktı Jimin bebeğe. Taehyung'la meşgul olduğundan ilk defa yakından izleme fırsatı yakalıyordu küçüğü.

"hyung bu bebeğin dudakları kocaman, aynı seninkiler gibi."

odayı kıkırtıları doldururken Namjoon ilk kaşlarını çatsa da sonradan benzeyip benzemediğini görmek için kendini bebeği incelerken buldu.

şu güne kadar iyi beslendiğinin kanıtı olan tombul yanakları, dolgun dudakları ve karamel rengi ipek saçları vardı. bebek kocaman gözleriyle kendisine bakan bu iki adamı izlerken Taehyung uzandığı yer yatağında sızlandı.

"getirin ya bende bakmak istiyorum!"

Jimin Taehyung'un omzuna çenesini yaslarken bu sefer üçü birlikte Namjoon'un kucağındaki bebeğe yakından bakmaya başladılar.

"gerçekten de benziyor!"

Taehyung hasta halini bir an unutup keyifli gülüşlerini saldı odaya. Jimin yakından sevdiği yüzü incelerken şimdiden bebegin onlara mutluluk getireceğini tahmin edebiliyordu.

***

razı olmadıkları için kaçarak sevdiği adamla evlenen kızlarının ölümü ve damatlarının ortadan kaybolmasıyla, aileden geriye kalan torunları, Kim ailesinin kıyametine binmiş, polise gidip adını bile bilmedikleri torunu hakkında kayıp ihbarı vermişlerdi.

oysa kin tuttuklarından kızı ve damadı ne kadar arayıp belki yumuşarlar diye torunlarını görmeyi teklif etseler de, yaşlı adam arka da gözyaşı döken hanımını görmezden gelip gaddarca teklifi reddetmişti. daha 4 aylık olan bebeğin ne adını biliyorlardı, ne de nasıl bir yüzü olduğunu.

bu sebeple polisler bilgi yetersizliğinden bu öfkeli anne babaya güvenmemiş, kontroller sonucunda gerçekten de nüfusta kayıtlı olan bebeği arama işini o bölgedeki zabıtaya devretmişlerdi.

ertesi sabah Namjoon, Seokjin ve bebekle tekrar yola koyulduğunda, zabıta da sokakta devriye gezerek kucağında bebekle şüpheli bir kişi arıyorlardı.

3 saatlik devriye içerisinde karşılarına hiç bu tabirde birisi çıkmamıştı. umutsuzca, gelişi-güzel kaldırımdan geçen insanları izlerken, Namjoon ve kucağındaki bebekle birlikte Seokjin, her şeyden habersiz oraya yaklaşıyorlardı.