Aşk Mı Bunun adı?

12 0 0
                                    

Seni gördüğüm o ilk andan itibaren benim için biri olmadığını bana asla ayak uyduramayacağını düşünüp sadece seni üzmemek ve kırmamak diğer kızlar gibi sadece hayaller de yaşayıp gideceğini ve gerçekten sevebileceğim aşkım diyebileceğim hatta evlilik hayalleri kurduğum bir meleği düşlerken hayatın beni boğduğunu o meleğin hiç bir zaman benim olmayacağını ve öyle bir meleğin olmayışını acı içinde kıvranırken hayallerimin can çekişini dünyamın yakılıp yıkılışını korkak zavallı bir çocuk gibi izlerken dayanamayıp karanlık sokakların loş ışığında yürürken kaybolup
benliğimi yitirmeye ve hiçliğin içine çekilmeye başladımı bilsemde kalbimdeki o boşluğun da yardımıyla zevkle beni yutmasını bekledim ve yine bekledim ama bitmedi bir türlü o acı gerçeği benimseyemedim olmadı yapamadım dünyamla birlikte bende yıkıldım artık bir hiçtim gözlerimi kapattım ve meleği gördüğümü sandım bi anda o karanlık aydınlığa ve soğuğun ilk defa içimi ıstışına şahit oldum artık o meleğin yanımda olduğunu kibir ve bencilliğim yüzünden kör olup görmediğime asılsız bir aşka inanıp sağır olduğuma kendi dünyam dediğim zindandan kurtulamadığıma, meleğim dediğim zincirlerimin varlığının farkında olmadığıma, en çokta aptallığım yüzünden kırdığım kalpler ve o mutlu umut dolu hayallerin katili oluşuma acıyo ve kendime kızıyodum.

ilk defa pişman olmuştum ilk defa başkaları değil de ben başkalarının etrafında pervane deli divane olacağıma alışmak ilk defa bu kadar kolay olmuştu ve ben ilk defa ben olduğumun bilinciyle mutluluğun temellerini atmıştım ve sokakta hiç tanımadığım insanların mutluluğunu paylaşıp o temellerin üzerine hayatın güzelliğini dikiyordum ama bir sorun vardı ben daha önce hiç mutlu olunur bilmiyodum korkuyodum bu hayat da mı bana göre değildi yoksa ben yine o karanlığa mı dönecektim sadece bir saniyeliğine korkularımın beni teslim alışını beklemek için gözlerimi kapattığımda umudumu meleğimi üzüntülerimin yalnızlığımın içinde bulmuştum işte şimdi herşey yerine oturuyordu benim tek dostumdu korkularım beni doğrulara götürecekti bunu nasıl yapabilirdim ki bu hayatın acemisiydim ben bi an sol yanımdan seslerin geldiğini farkedip dinlediğimde senin katili olduğun o insanlar senin çıkış yolun dediğini duydum ama bu imkansızdı sol yanımda boşluğu da o hiçlikte  bırakmıştım yoksa ilklerimin gelişi mi sol yanımda hiçliği rahatsız edip kaçırmıştı bunun pek önemi yoktu aslında zaten seçeneği olmayan bi insanın yapabileceği tek şeydi bu anlam veremediği kulaklarımla duymadığım o sesleri dinlemekti ve bende öyle yapmıştım kalbimi dinlemiştim.

Yola cıktığımda tereddüt etmiştim ama hayatın şarkısına kapılınca herseyi unutup götürdüğü yere gitmeyi tercih ettim gittiğim her yer başkalarının mutluluğu her gittiğim sokak aşkın bulutlarıyla kapanmış gök yüzü yine o karanlığına bürünüp daralmaya beni ezmeye devam ediyor nefesimi kesiyordu çıkmaza girmiştim artık seçeneğim yoktu yine teslim oluyordum korkularımdan emindim bu sefer dostum değil düşmanımdı ve asla umutlarıma kavuşamayacaktım.

Karanlığın hakim olduğu yerlerde köşe kapmaca oynuyorduk adeta sıkılmıştım bundan kaçıp kurtulmak için elimden geleni yapsamda başaramamıştım alaca karanlığın yardım elini hiç düşünmeden tutmuştum ne oluyordu acaba şansım benden yanamıydı yine o umut dolu hayata dönmüştüm ama umutsuzca alışmaya tutunmaya hayallere kapılıp kendimi kaybetmemeye çalışıyordum yine bir ses duymuştum yine onu dinledim ama kocaman bir aptallıkla hemen atılmak yerine emeklemeyi hatta oturmayı öğrenmem gerekiyordu önce küçük bir bebek misali deniyordum yılmadan yıkılmadan ama her zaman düşüyordum annesiz bir bebek nasıl yapmıyorsa bende rehbersiz olamıyor yapamıyordum.

Kafayı yemek üzereydim ama bana kim rehber olabilirdi ki anlamıyordum hayatı anlamak için emeklemek için ilk adımı atmıştım rehberin beni bulmasını beklemek yerine ben onu bulur ona gider öğretmese bile yanında onu izleyerek öğrenebilirdim onlarca rehberden sonra isteksizce son kez izlemeye başladım güzelliği bir yana garipliği ilgimi çekiyor daha önce de olduğu gibi yine kapılmıştım ama bu şarkı başkaydı ve hiç başka mutluluklar başka bulutlar yoktu kör olduğum o dünyayı artık yavaş yavaş görüyordum mutluluğu öğrenmeye başlamıştım hatta temeli atıp çoktan hayat denilen gökdelenimin en baş köşesine koymuştum o güzelliği anlamadığım o kadar çok şey olmuştu ki bu gökdeleni dikerken ama umrumda değildi ki gökdelen ben güzelliği görmüştüm ateş bacayı sarmış ben meleğimi bulmuştum çoktan.

Artık gökdelenler yerine bir barakada yetiyordu bize veremezdim onu dünyaları verseler de değişemezdim saçının tek bi teline, mutluluğun temelleri yerine artık mutluluk bahcelerim vardı benim ışıktan dalları olan ağaclarımın meyvesi anılarım hiç solmadı çünkü onlar burda hep son baharların içinde kaybolmuş ilk baharın ilklerin habercisiydi aslında öyle olması gerekiyordu oldu ama sonra neden bütün bahçem kül oldu ve rüzgarla dünyanın her bi yanına savrulup gitti.

Bahçem, barakam, güzeller güzeli dünyaları şaçının tek bi teline değişmediği rehberim rehberim, mutluluğum, tüm dünya, nerde?

O gidince sol yanında çıkan yangınla neden her şey yanıp gitti?

Neden ben eskisi gibi oldum?

Nedenlerle dolu bi hayat neden beni içine zindanlarına kapatıp zincirlere vurdu?

Aşk Mı? Yoksa Hayat Mı? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin