Kafamın içinde ölümler oluyor. Umutlarım kendini astığı tavanda hafifçe sallanıyor. Anılar... Anılarımın kestiği bileklerinden yavaş yavaş acılar sızıyor bilinç altıma. Hayallerim ise bir avuç gerçeklik ile derin uykulara dalmış. Ve ben! Ben bunların farkında olmama rağmen düşüncelerim ile kendimi boğmaya çalışıyorum. Kafamda ölenler için yine kendimi kafamda öldürüyorum...
Ben kanser hastası, sen son saç telim
Tut elimden götür beni Galata'ya, her basamağında rivayeti anlat bana. Ah Galata... Sen ki İstanbul'un en haylaz ve yaramaz çocuğu. İnce kıyım salataya, ince uzun Galata'ya.. Ahh... Galata'ya karşı iki kadeh atmak vardı şimdi. Göz göze, gönül gönüle. İstanbul'un yorgunluğu yavaşça çökerken.. Ay'ın ve yıldızların gölgesi altında iki kadeh atmak vardı.
Benim tuhaf adamım... Sen savaşın ortasındaki atılan özgürlük sloganısın. Sana bir ömür Oğuz Atay okuyabilirim. Bak bu bir evlilik teklifi.
Kalbim İstanbul gibi, sen tek hakimisin Galata misali.
Aşk bu değil abi. Birkaç gün peşinden koşup karşılık vermeyince bırakmak değil. Ya da daha yakışıklısı teklif edince ona gitmek de değil. Aşk dediğin uzun zaman alır. Vazgeçmesi zordur abi aşkın. Bir kere sevdin mi o sana karşılık vermese bile yüz
hatlarını ezbere bilmektir. Adım atışını, sevdiği müzikleri, giyim tarzını bilmek, her bakışta daha çok bağlanmaktır. Öyle sırf çıkmak için değil de sevdiğin için birlikte olmaktır. Siz konuyu çok yanlış anlamışsınız...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mecaz Kadın (RAFLARDA)
Non-FictionMecaz bir kadın gerçek bir aşka tutulup yaşanmışlıklarla karşılaşırsa ne olur..?